Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Röportajlar Helin Avşar, Ömür Sabuncuoğlu'na konuştu

        HT Magazin/ ÖMÜR SABUNCUOĞLU

        Helin Avşar... Bir kelimeyle onu anlatmaya başla deseniz, “Komik” derim. Eğlenceli, neşeli, deli dolu, içinden geldiği gibi yaşayan, tek başına ayakta durabildiğini kanıtlamaya çalışan genç bir kadın. Önünde Türkiye’nin hem ‘en güzel’ hem de ‘en zeki’ kadını olarak gösterilen bir abla var: Hülya Avşar. O ablanın güçlü sevgisini ve otoritesini hissederek büyümüş. 2 yıldır büyük bir değişim içinde; kendine güvenen, kararlı ve dinginleşen Helin Avşar’la Yeniköy Sırçacı14’te buluştuk. Samimi itiraflarda bulundu. İşte Helin Avşar’ın öteki yüzü...

        Yaz nasıl gidiyor Helin?

        Çok iyi. Bu yaz tatili hak ettim çünkü kışın çok çalıştım.

        Neler yaptın?

        Tekstil üzerine çalışmalar yaptım. Bu senenin kış koleksiyonunu, geçen kış hazırladım. Yurtdışındaki modacılar gibi oldum ve çok hoşuma gitti.

        ‘DEPRESYONA GİRDIM, PSİKOLOĞA GİTTİM’

        Peki nasıl doğdu bu fikir?

        Zaten daha önce tekstil işi yapıyordum, üç dükkânım ve Nişantaşı’nda bir atölyem vardı. 2011 krizi beni de vurdu. O kış çok kar yağmıştı, kimse evden çıkıp alışveriş yapmıyordu. Dükkânıma kimse gelmez olmuştu. Depresyona girdim, psikoloğa gittim. Yaşım da küçüktü. “Müşteri bugün gelmese, yarın gelir” diyecek olgunlukta değildim. Kapattım mağazayı.

        Tekrar açmayı düşünüyor musun?

        Temkinliyim. İnşallah eylülde showroom açacağım.

        Yurtdışından teklif aldığını duydum. Doğru mu?

        Instagram almış başını gitmiş, ben sosyal medyanın bir faydası olacağına hiç inanmıyordum. Aşkım Kapışmak beni yönlendirdi. “Fotoğraflarını, kıyafetlerini paylaş, telefonunu yaz” dedi. Yazdıktan sonra Miami’den çok ünlü bir designer beni buldu ve İstanbul’a gelip tasarımlarımı görmek istedi.

        ‘ARTIK KONUK OYUNCU OLMAM’

        ‘Kiralık Aşk’taki konuk oyunculuğun çok beğenildi.

        Dizinin yapımcısı çocukluk arkadaşım. Senaryoyu okuyunca, “Bunu Helin’den başkası yapamaz” demiş. Nedense herkes, “Zor iş, Helin kabul etmez” diye düşünmüş. Yok kardeşim, kabul ederim. Bana gelin. (Gülüyor)

        Zoru sever misin?

        Zoru başarıp kolaya ulaşmayı seviyorum. İlk dizi deneyimimdi, kolay olmadı. Aslında kendimi de tartmış oldum.

        Nasıl buldun peki?

        Ben gerçekten komik bir insanım. İyi yapacağıma emindim. Yönetmen, “İnanamadım, hiç beklemiyordum” dedi.

        Devam edecek misin?

        Devamını teklif ettiler ama yine konuk oyuncu olmam. İş gözüyle bakmam için, iş gibi gelmeleri gerekiyor.

        ‘HİÇ ABLA YA DA KARDEŞ KISKANÇLIĞI YAŞAMADIK’

        Hülya Avşar nasıl buldu dizideki performansını?

        “Daha önce kendine güvenmiyor, kaçıyordun. Artık kendine güvenin yerleşti, her şeyi yapabilirsin” dedi. Son iki senedir kendime güvenim arttı. Daha önce belki kabul etmezdim.

        Peki ne oldu da durum değişti?

        Artık daha olgunum. Arkadaş çevremi değiştirdim. Hayatın tozpembe olmadığını gördüm. Bilincim arttı.

        Bunları tetikleyen ne oldu?

        İnsanlar. İnsanlarda bana karşı, “Bu kız hiçbir şey yapmıyor” tavırları vardı. Bu tavrı yıkmak için inat ettim. “Bir gün herkes yaptığım işte beni parmakla gösterecek” dedim. İki yıldır gayet iyi gidiyorum.

        ‘Hülya Avşar’ın kardeşi Helin Avşar’ olarak hayata 1-0 yenik başladığını düşünüyor musun?

        Ne 1-0’ı, 5-0. Keşke 1-0 olsa... (Gülüyor) Önümdeki idol, her şeyi başarmış, bir numara olmuş bir kadın. En iyisini de yapsam olmaz, herkesin gözünde böyle. İnsanlar bir aileden birini beğendi mi, bir diğerini asla onunla denk tutmuyor. Ama ben bunu yendim. (Gülüyor)

        Peki Hülya Avşar’ın karşısına geçip bu durum için hiç isyan ettin mi?

        Ablam için her zaman en iyisi olsun isterim. Abla ya da kardeş kıskançlığı hiç yaşamadık. Bizde asla olmadı ve olamaz.

        Hiç depresyona girdin mi?

        Dükkânımı kapattığımda “Acaba bende mi bir yanlışlık var?” diyerek girdim. Çok toydum, insanlar seni öyle biriyle karşılaştırıyorlar ki her zaman mükemmel olmak zorundasın. Bunun bilincinde değildim. Artık farklıyım. Her şeyin değerini daha çok biliyorum.

        'ZEHRA BENDEN ÇOK DAHA BİLİNÇLİ'

        Yeğenin Zehra’da kendini görüyor musun?

        Zehra benden çok daha bilinçli, benim gibi değil. Ben 17-18 yaşında o kadar akıllı değildim, bizler daha saftık. Zehra da benim gibi şen şakrak, sevecen, saygılı ve nerede nasıl davranacağını bilen, eğitimli bir kız.

        Zehra, hayata kaç sıfır yenik başladı?

        O artık bizi göre göre... (Gülüyor) Annesiyle yaş aralığı çok fazla, onu etkileyeceğini sanmıyorum. Devir bizim devrimiz gibi değil, onlar her şeye çok bilinçli başlıyor.

        ‘BEŞ VAKİT NAMAZ KILMAYA ÇALIŞIYORUM’

        Dini ve mistik konularla ilgilenmeye başladın. Neler yapıyorsun?

        Ömür, bunları söyleyince, “Hava için mi söylüyor?” diyorlar. Baştan söyleyeyim hayatım boyunca kimseye yalakalık yapmadım, yapmam da... Bir zaman geliyor ve bir şeyler değişiyor. Bunu daha önce yapsan olmuyor. Geceleri dua okuyorum, beş vakit namaz kılmaya çalışıyorum, camilere gidiyorum. İnancım arttı ve bunların bana verdiği şeyleri gördükten sonra daha çok üstüne gitmeye başladım. Dua etmeye başladıktan sonra yollarım açıldı. Şaka değil bu! Beş vakit namaz kılmak kolay değil, o insanın içinden geliyor, Allah da o kişinin yapması için durumu kolaylaştırıyor.

        Peki ne oldu da, bu konulara yöneldin?

        Elle tutulur, anlatabileceğim bir şey yok. Yaşadıklarımın birikimi... Farkına vardım ya da bilincim yerine geldi.

        Umreye gitmeyi düşünüyor musun?

        İnşallah gideceğim. Çok istiyorum.

        'Artık enerjimi gezmeye vermiyorum’

        Çok hızlı bir gece hayatın vardı.

        O zaman magazin çoktu. 10 günde bir de dışarı çıksam, o kadar çok magazin programı vardı ki, her gün ekrandaydım. Yine yemeğe gidiyorum ama eskisi kadar magazin programı yok ve görülmüyor.

        Sadece yemek mi?

        Artık yoruluyorum, Üç gece üst üste non-stop gezerdim. Artık enerjimi oraya vermiyorum.

        Geçtiğimiz günlerde alkollü yakalandın ve hakkında 6 yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı. O olay nedir?

        Öyle bir şey yok, duruşma yapıldı. Bir arkadaşım evlendi. Düğün çıkışında Ayvalık’tan bir arkadaşımız yanımızdaydı. Arabayı yokuştan çıkarmakta zorlanınca ona verdim. İleride çevirme vardı. Değiştirdiğimizi gördüler zaten, saklanmadık. Yani bir yanlış anlama oldu.

        ‘Benimle uyuşacak bir eş istiyorum’

        Selim Yerebakan’la gizlice evlendiğiniz iddia edildi. Sonra ayrıldığınızı açıkladın. Nasıl bu noktaya geldiniz?

        Bu devirde aile kurmak zor. Artık “İyi arkadaş olabilecek miyim? Yaşlanınca birbirimize iyi gelir miyiz?” diye bakıyorum. Bir deneme süreciydi, baktım olmuyor, bitirdim.

        Zor bir kadın mısın? Şu an çok zorum.

        Hayatımdaki kişi benimle spor yapan, akşam beraber uzun yemekler yiyeceğim ve benim gibi çocuk isteyen biri olmalı. Bunları kabullenecek ve benimle uyuşacak bir eş istiyorum. Çok araştırdım, 44’e kadar yolu varmış. Anne olmak için acele etmiyorum.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ