Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Röportajlar Murat Akkoyunlu: Şöhret budalası olmadım

        Arif HÜR / HABERTÜRK MAGAZİN

        Komedi filmlerinin aranılan oyuncusu Murat Akkoyunlu, sadece işini yaptığını, işin getirdiği şöhretin kendisini ilgilendirmediğini söyledi ve ekledi: “Hiçbir dönem şöhret budalası olmadım”

        Bugüne kadar 20'den fazla televizyon dizisi, 20’den fazla sinema filmi ve 20’den fazla tiyatro oyununda rol alarak adını Türkiye’nin en ücra köşelerine kadar duyurmayı başaran Murat Akkoyunlu’nun yeni filmleri ‘Adana İşi’ ve ‘Yok Artık’ eylün ayının sonunda vizyona girdi. Usta oyuncuyla Maslak’ta buluşup keyifli bir sohbete koyulduk.

        Bir banka soygunundan esinlenilerek hazırlanan ‘Adana İşi’, 24 Eylül’de vizyona girdi. Filmi anlatır mısınız?

        Hayata esnaflık yaparak tutunmaya çalışan bendeniz Maksut ile Melih Selçuk’un hikâyesini anlatıyor. Melih ile Adana’da günlük iş peşinde koşuyoruz. Yılbaşı günü bir sıhhi tesisat işine yüklü bir para almak umuduyla giderken enteresan bir şekilde banka soygununa karışıyoruz. Parayı alıp almama konusunda tereddütlerimiz oluyor. Biraz piç kurusu bir karakteri canlandırdığım için “Bu parayı alalım, faiziyle öderiz” diyorum. Paranın mafyaya ait olduğu anlaşılıyor ve mafya peşimize düşüyor.

        Gerçek hayatta banka soymayı aklınızdan geçirdiniz mi hiç?

        Herkes geçirmiştir, ben de dolaylı yoldan geçirdim. Seyrettiğim filmlerden yola çıkarak “Bir banka nasıl soyulur?” diye düşünmüşlüğüm var.

        Murat Akkoyunlu ‘Adana İşi’ adlı filmde rol alıyor.

        ‘İLK KEZ METROBÜSE BİNDİM’

        ‘Yok Artık’ adlı filmde nasıl bir karakteri canlandırıyorusunuz?

        Kızının kaçırıldığını zanneden Gökhan adlı babayı oynuyorum. Bu filmlerin aynı hafta vizyona gireceğini tahmin etmiyordum ama ikisi de bende heyecan yarattı. Umarım halkımız artan terör olayları karşısında biraz soluk almak için sinemaya akın edip bizi tercih eder.

        ‘Yok Artık’ta senaryo gereği metrobüse bindiniz. Nasıl bir deneyimdi?

        Hayatımda ilk kez metrobüse bindim. İnsanların çektiği bu çilenin altyapı eksikliğinden kaynaklandığını düşünüyorum. Bu ulaşım aracını kullananlara Allah sabır versin. Daha rahat olduğu için metro kullanıyorum.

        2005 yılından bu yana her yıl en az bir filmde oynamışsınız.

        Prensiplerim arasında her yıl bir film çekmek var. Bu sene Caner Özyurt’u kıramadığım için ‘Yok Artık’ta oynadım. Oyunculuğa başladığımdan beri sinemayı arzuluyordum. Sinema çocukluk hayalimdi. Bir karakter üzerine kurulu değil de insani duyguları olan komedi filmlerini tercih ediyorum. Sulu karakterleri hiç canlandırmadım.

        ‘KOMEDİ GÖMLEĞİ ÜZERİME YAPIŞTI’

        Neden hep komedi filmlerinde boy gösteriyorsunuz?

        Önüme gelen senaryoların yüzde 60’ından fazlası komedi işi oluyor. Geri kalan kısımdaki dram senaryoları da benim aradığım tarzda olmadığı için kabul etmiyorum. Eğer drama yapacaksam tren yolu makası gibi güzel bir geçiş yapmam gerekiyor. İçerisinde aşk olan dram işlerini tercih etmem. Sosyal anlamda ağırlığı olmalı. Bu tarz işler de üzerime komedi gömleği yapıştığı için gelmiyor. Komedi de revaçta olduğu için bu alandan yürümüyorum.

        Şöhret olup bozulmayan nadir insanlardansınız.

        Ben sadece işimi yapıyorum işin getirdiği şöhret beni çok ilgilendirmiyor. Sokakta insanlar yanıma geliyor, filme ilişkin soru soruyor, fotoğrafımı çekiyor, çok rahatım. Kariyerimdeki dönüm noktası ‘Çakallarla Dans’ oldu. Sinema seyircisi beni keşfetti ve bağrına bastı. Magazinsel yönüm hiç olmadı. En son magazinsel olarak kızımla birlikte Nişantaşı’nda yakalandım. Hiçbir dönem şöhret budalası olmadım. Paranın da esiri olmamak lazım, ben hiç olmadım.

        "TİYATRO KORKULACAK BİR YER DEĞİL"

        Tiyatro sezonu açıldı. Tiyatronun durumu için ne söylersiniz?

        Gayet iyi durumda. Tiyatroya baskılar, tiyatrodan korkanlar hep olacaktır çünkü seyirciyle bire bir ilişki kurup anlatmak istediğini anlatıyorsun. Eskiden ülkeyi yöneten şahıslar tiyatroya giderlerdi. Son 10-15 senedir üst düzey yöneticilerin hiçbiri sinemaya, tiyatroya, konsere gitmiyorlar. Gitseler de bunlar kendi düzenledikleri organizasyonlar oluyor. Tiyatro korkulacak bir yer değil, gitmeliler.

        Murat Akkoyunlu, “Yeniden bir şov programı yapabilirim. Şov programları artık eski havasında değil. Beyazıt Öztürk ve Okan Bayülgen dışında adam yetişmiyor. Onlar da artık genç kesime hitap etmiyor” diyor.

        "ŞAHAN SİNEMANIN AYARLARIYLA OYNADI"

        ‘Recep İvedik’ serileriyle sinemaya ilginç bir soluk getiren Şahan Gökbakar için neler söylersiniz?

        Şahan Gökbakar, ‘Recep İvedik’ serileriyle sinema sektörünün ayarlarıyla oynadı. Bunu güzel bir oynama olarak niteliyorum. Kaba komedi anlamında Şahan şu an Türkiye’nin en iyisi. Bazılarının düşündüğü gibi bu film serilerinin topluma kötü örnek olduğunu da düşünmüyorum. Adam sokakta olanı gösteriyor, olmayanı değil. Amerika’da bir sürü karakter komedisi yapılıyor ama ben birinin çıkıp toplumun ahlakını bozuyorsunuz dediğini okumadım.

        Şahan Gökbakar mı Cem Yılmaz mı sorusu sık sık gündeme geliyor.

        Sürekli karşılaştırıyorlar ama bence ikisi de komedinin farklı yelpazelerini bize gösteriyor. Cem ile Şahan’ı karşılaştırmak çok saçma. Farklı kategoride komedi filmi yapıyorlar. Ben Cem Yılmaz’ın yaptığı son yapıtları çok beğeniyorum. Onu daha sinematografik olarak niteliyorum. Senaryosu üzerinde çok kafa yoruyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ