"Ekin'i ilk gördüğümde 'İşte bu' dedim"

Murat Dalkılıç, 2 yıllık bir aradan sonra 'Bir Güzellik Yap' adlı yeni albümüyle hayranlarının karşısında. Aranjörlüğünü Ozan Çolakoğlu'nun üstlendiği albümde biri remiks toplam 11 şarkı bulunuyor. Albümün çıkış parçası olan 'Bir Güzellik Yap' Gülşen'in imzasını taşıyor. Hafta için Murat'la buluştuk ve uzun uzun albümü konuştuk. İşine aşkla bağlı oluşu ve kendinden eminliği beni bir kez daha çok etkiledi. 29 yaşındaki bir adamdan beklenmeyecek bir olgunlukla anlattı bana kendini. İnsanlar ondan bahsederken 'yetenekli', 'yakışıklı', 'başarılı' gibi çeşitli sıfatlar kullanabilir. Bendeki kelime karşılığıysa 'güven' kendisinin. Hem özgüveni çok yüksek hem de insanda müthiş bir güven duygusu yaratıyor. Karşısında oturana kendisini çok eski bir dostuyla sohbet eder gibi hissettiriyor. Bakın Dalkılıç, yeni albümü hakkında neler söylüyor...

ÇIKIŞ PARÇASI GÜLŞEN'DEN

Yeni albümün için, "Dinleyiciler bu albümün içindeki yeniliklere ve sürprizlere doyamayacak" demişsin....

Evet, çok sürprizli bir albüm hazırladık. Kliplerimiz de öyle olacak. İnteraktif kliplerle hayranlarımın karşısına çıkacağım. Çok yaratıcı bir kreatif ekibim var, daha önce hiç yapılmamış işlerle herkesi şaşırtacağız. Albümün içinde rock'n roll da var, arabesk de, balat da, rock da... Bugüne dek genellikle hızlı parçalar yaptığım için insanlar beni zıpır bir adam sanıyor. Oysa ki ben sakin biriyim. 30'lu yaşlarıma girerken bu yanımı da yansıtan bir albüm yapmak istedi.

Gülşen'in imzasını taşıyan çıkış parçan 'Bir Güzellik Yap' hareketlir parça ama...

Benim elimde 40 şarkılık bir demo vardı. Bir de bu albüm için 30 beste hazırlamıştım. Albümü bu 70 şarkı arasından seçim yaparak hazırladık. Çok işimize sinen bir iş oldu ama elimizde çıkış yapacak kadar güçlü bir parça yoktu. Hazırlık sürecinde çok yorulduğumuzdan kendimiz bir parça yapmak da istemedk. Albümümün genel koordinatörlüğünü üstlenen Ozan Çolakoğlu'nun yönlendirmesiyle Gülşen'le bir araya geldik. Sağ olsun, bütün kalbini ortaya koydu ve 'Bir İyilik Yap'ı yarattı. 4-5 ayda oluştu şarkı, nakaratı tam 4 kez değişti.

ZIPIR SANIYORLAR AMA NAİF BİR ADAMIM

30'lu yaşlarla birlikte şarkıların nakaratlarında verdiğin mesaj da değişmiş. "Nasıl bir ses tonun var ne söylesen masal gelir La Fontaine'den" derken, bu kez "Bir güzellik yapsana gece benle kalsana. Kitabına uydur gel uysa da uymasa da. Çekeceğin var elimden alacaklıyım teninden. Ne dediğimi anladın sen acil durum uyansana" diyorsun... Aramıza hoş geldin... 30'lar başlar masallar yerlerini gerçeklere bırakır... (Kahkahalar)

Evet, masal bitti, büyüdük. 30'lu yaşların acı gerçeği. (Kahkahalar) Şaka bir yana artık maalesef ilişkilerdeki durum bu yani one night stand durumu. Kendi adıma ben böyle yaşayan biri değilim. İlişkilerimi aile gibi yaşamayı severim.

Muhtemelen bu şarkının sözleri slogan olacak dillerde ama keşke "Çünkü yoksun yanımda, neyleyim İstanbul'u sonbaharda" dediğin şarkı slogan olabilse...

Benim de en sevdiklerimden biri. 'Neyleyim İstanbul'un Levent Yüksel'in ilk albümündeki şarkılar gibi insanların dinlemekten hiç sıkılmayacağı bir şarkı olacağını düşünüyorum. Sözleri çok naif, maalesef zaman olarak o kadar naif değiliz şu anda çoğumuz. Ben o naiflikte yaşayan bir adamım. Bütün ilişkilerimi naif yaşadım çünkü değişken bir adam değilim. Dengeliyim, hayatımda düzen olsun isterim.

Şarkının adıyla özdeşleşir şekilde Tanrı'dan sana bir güzellik yapmasını istesen ne isterdin?

Ben o konuda çok şanslı biriyim. Tanrı bana bütün güzellikleri bol keseden dağıttı hep. Bir değil bin güzellik yaptı bana! Sadece işimin yoğunluğundan dolayı ailemle yeterince görüşebiliyorum. Onlarla daha çok bir arada olabilmeyi isterdim.

Ekin'i ilk gördüğümde 'İşte bu' dedim!

Uzun zamandır oyuncu Ekin Türkmen'le birliktesin. Tanrı sana aşk konusunda da güzellik yapmış gibi, maşallah çok iyi gidiyor ilişkiniz...

Evet, Ekin de Tanrı'nın bana yaptığı güzelliklerden biri. Ekin benim şansım çünkü çok bilinçli bir kadın. Konuşarak her şeyi çözebiliyoruz. Birbirimize karşı kıskançlıklarımız ya da aşırı saplantılarımız yok. Birçok ilişki gereksiz kıskançlıklardan dolayı bitiyor. Türk kadını Türk erkeğinden daha kıskanç bence. Sadece Türkiye'de insanlar evlendiklerinde hayatlarının merkezine ilişkilerini koymak durumunda kalıyor, kariyerlerinden vazgeçiyorlar. Biz bunu hiç yaşamadık. İkimiz de çok küçük yaşta hayallerimizin peşine düşüp İzmir'den İstanbul'a gelmişiz. Birbirmizi çok iyi anlıyor ve rahat bırakıyoruz. Konuşabiliyoruz, paylaşabiliyoruz, rahat rahat çalışabiliyoruz. Dolaysıyla da çok mutluyuz.

Ekin'in ilk gördüğünde "İşte bu kadın o kadın" demişsin gibi hissettim sen anlatırken...

Gerçekten öyle oldu, "İşte bu" dedim. Benim daha önce de çok uzun soluklu lişikilerim oldu ama hiçbiri amacım doğrultusunsa ilerlememe izin veren ilişkiler değildi. O yüzden de hepsi bitti. Ekin'le ilk günden beri böyle bir sıkıntı yaşamadık. Ben de ona yaşatmadım. Bu yüzden ikimiz de işimizde başarılıyız ve çocuk mutluyuz.

'Albümün içindeki DVD herkes gibi yaşadığımızın göstergesi'

Albümün içinde ortaya çıkış sürecini anlatan 'Bir Albüm Hikayesi' adında bir DVD de var. İnsanlar genelde kendini gizler ama senin her halin var bu DVD'de. Hayranlarınla daha da bütünleşmek mi istedin?

Türkiye'de ilk kez böyle bir şey yapılıyor. DVD'de benim şortlu, eşofmanlı, yatarktan yeni kalmış yani her halim var. Parçaları nasıl seçtğimiz, aranjelerin nasıl yapıldığı her şey mevcut. Serpil Aybaba yönetti, çekimler 7 ay sürdü, montajsa 2.5 ay. İnsanlarr ünlülerin başka insanlar olduğunu, onlar gibi yaşamadığını sanaıyor. Böyle olmadığını göstermek istedim. Biz de herkes gibi yaşıyoruz.