Pişkinliğe bak!

HABERTÜRK, etik ilkeleri gereği üzerine düşeni yaptı. Sabah yönetimi ise haberi işlerine alet eden çalışanları için hâlâ kılını kıpırdatmıyor. Sabah ortada ‘itiraf’ varken ‘iftira davası açacağız’ diyor.

HABERTÜRK Gazetesi’ne haksız yere saldıran ve iş takibi yaparken yakalanan Sabah Gazetesi çalışanları Habertürk’e dava açacakmış! Biz HABERTÜRK olarak üzerimize düşeni bir gün beklemeden yaptık, aynı davranışı Sabah yönetiminden de bekliyoruz. Oysa gazete yönetimi ise kendi ekonomi servisinde iş takibi yapıp haberi işlerine alet eden çalışanları için günlerdir kılını kıpırdatmıyor. Bir de dava açacaklarmış. Vah vah! Neye dava açacaklar? Emlak editörünün Sabah’ın ‘tefeci’ diye nitelendirdiği Yeditepe Faktoring’in yönetimkurulu üyesi Gazi Erçel’e arkadaş şirketi için borç kolaylığı istemesi ve üzerine de Sabah’ın haber yapmasınamı yoksa! Bakın bu çok iyi olur. En azından böylece iş takibinin basın etiğinde yeri olmadığını, gazetecilikle bağdaşmadığını toplum görmüş olur. Çünkü hem arkadaş şirketine kolaylık isteyecekler, hemde olmayınca “Dur biz bu adama bir ‘tefeci’ yaftası yapıştıralım da görsün dünyanın kaç bucak olduğunu” diyecekler. Yok öyle gazetecilik. Gazi Erçel, Sabah emlak editörü Bülent Yoldaş’ın işini görseydi bu haberler de çıkmayacaktı. O zaman Gazi Erçel saygın bir faktoring kurumunda yönetim kurulu üyesi bir bankacı olacaktı. Şimdi ‘tefeci’ oldu. Gazi Erçel’in Yeditepe Faktoring’de yönetim kurulu üyesi ve onbinde 3 gibi sembolik bir oranda ortaklığı ile ilgili haber üzerine HABERTÜRK Gazetesi, etik kuralları çerçevesince yazarı ile aynı gün yollarını ayırmıştı.

İFTİRAYI KİM ATIYOR? CEVAP, MUHABİRİN BU KOMİK İTİRAF AÇIKLAMASINDA SAKLI DURUYOR

Peki ‘etik’ ile ‘iş takibi’ni birbirine karıştıran Sabah çalışanları ne yapacakmış? HABERTÜRK’e dava açacakmış! Bakın neden? HABERTÜRK, Sabah emlak editörü Bülent Yoldaş’a ve çalışanlara iftira ediyormuş. Daha neler. Sabah muhabirinin kamuoyuna yaptığı açıklamayı bir kere daha okursanız kime dava açılması gerektiği daha net anlaşılır. Buradan satır satır özel ve ticari bir iş için nasıl bir faktoring şirketinin yönetim kurulu üyesinin özel cep telefonundan arandığının itirafını okuyun: “Gazi Erçel’i arayan bendim. Ancak gazetenin iddia ettiği gibi ‘yakın arkadaşa borç kolaylığı sağlamak ya da iş takibi’ için değil, faktoring şirketinde muhatap bulmak içindi. Erçel’in yönetimkurulu üyesi olduğu Yeditepe Faktoring’in haksız uygulamalarıyla ilgili bana ulaşan şikâyetleri kendisiyle paylaşmak için görüştüm. Konuyu özetledim, kendisi de konuyla ilgileneceğini söyledi. Konuşmalarımızda Gazi Erçel’den iş takibini ima edecek ve arkadaşıma çıkar sağlayacak bir ‘borç kolaylığı sağlanması’ talebinde bulunmadım. HABERTÜRK Gazetesi’nin 28Mayıs tarihli nüshasındaki haberde ‘Yardımetmedi, o zaman haber yapalım’ şeklindeki açıklama ise gerçeği yansıtmıyor. Zira bu konu, Sabah Gazetesi’nde çalıştığım dönemde sohbetler sırasında konuştuğumuz konulardan biriydi. Bunda haber değeri görerek yapılmasını istemem gibi bir durumsöz konusu olamaz. Zaten haberler yapıldığı tarihten önce, kendi işimi yapmak üzere 1Mayıs itibarıyla Sabah Gazetesi’ndeki görevimden ayrılmıştım.”

YÖNETİM KURULU ÜYESİNİ ÖZEL ‘CEP’İNDEN NEDEN ARADINIZ, HAL HATIR SORMAK İÇİN Mİ!

Öncelikle yardım istenen şirket ile bu faktoring şirketi arasındaki ticari ilişki HABERTÜRK’ü ilgilendirmiyor. Konu zaten Sabah’ın yazdığı gibi yargıya taşınmış olsa gerek. Peki Sabah neyi yazıyor? Gazetenin derdi faktoring şirketlerinin uygulamaları mı, yoksa bir şirketin bir faktoring şirketi tarafından kendi iddiasıyla haksız uygulamalara maruz kalması mı? Gazete, sektörü eleştiren ve analiz eden bir haber yapmıyor. Ne yapıyor? Doğrudan emlak editörü Bülent Yoldaş aracılığıyla yardım istedikleri şirket ile ilgili istedikleri olmayınca o şirketin açtığı davayı haber yapıyor. Hem de telefon açıp yardım istedikleri faktoring yönetim kurulu üyesi Gazi Erçel’i hedef alacak şekilde. Dönelim tekrar iftira meselesine... Muhatap bulmak için bir şirketin yönetim kurulu üyesi özel cep telefonundan aranır mı? Kolaylık sağlanmayınca olay bu gazete editörleri ile haber yapılması için sohbet malzemesi yapılır mı? Artık siz karar verin kim iftira atıyor? Sabahmı, HABERTÜRKmü!