Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Güntay Şimşek İsrail enerji krizini de tetikliyor!
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        İsrail, geniş doğal gaz kaynaklarıyla uzun zamandır Doğu Akdeniz’de önemli bir enerji oyuncusu haline gelmenin hayallerini kuruyordu. Avrupa’nın önemli bir tedarikçisi olmak için de arayış içindeydi. Türkiye ile de bazı projeler üzerinde önemli gelişmeler kaydedilmesi söz konusuydu. Ancak Hamas’ın saldırısı ve İsrail’in karşı ağır ataklarıyla sadece Akdeniz’deki enerji kaynakları değil küresel enerji piyasaları da uzun süre etkilenecek gibi görünüyor.

        Gerginliğin ilk günlerinde Avrupa’da doğal gaz yüzde 14 ve küresel piyasalarda da petrol yüzde 4 yükseldi. İsrail’in orantısız güç kullanımının devam etmesi halinde Gazze’de başta çocuklar olmak üzere can kayıplarının yükselmesiyle, sıcak çatışmalar, müdahaleler bölgeye yayılma tehlikesi içeriyor. Bu durumda küresel riskler de artacak. En fazla konuşulanlardan birisi böyle bir durumda İran’ın deniz yoluyla taşınan petrolün yaklaşık üçte birinin geçiş noktası durumundaki Hürmüz Boğazı’nı kapatacak noktaya gelmesidir. Batıda bu yönde epeyce raporlar var. Yorumlar yapılıyor. Endişeler paylaşılıyor.

        İsrail-Hamas çatışması şiddetlendiğinde, ABD’li enerji devi Chevron, İsrail’in tükettiği yerli gazın yaklaşık yarısının tedarikini sağladığı aynı zamanda Mısır ve Ürdün’e de gaz ihraç ettiği Tamar Bölgesi açık deniz sahasındaki üretimi durdurmasını istedi. Bölgedeki gerginliğin sadece karayla sınırlı olmayacağına dair işaretler öncelikle enerji piyasalarını tedirgin ediyor. İsrail’in doğal gazda önemli bir oyuncu olma ihtimali, boru hatlarıyla Avrupa’ya gaz sevkiyatı gibi planlar da bu durumda meçhule itilmiş oluyor. Aynı zamanda son 9-10 yılda İsrail ekonomisine ve enerji güvenliğine ciddi katkı sunan doğal gaz arzı etkilenecek. İran’ın müdahil olmasıyla Hürmüz Boğazı’ndaki uluslararası nakliye aksayacağı için de petrol fiyatları yükseliş gösterecek.

        Hafta içinde Chevron’un İsrail ile Mısır arasındaki boru hattı üzerinden gerçekleşen doğal gaz ihracatını durdurması kriz için ilk işaretlerden birisi oldu. Asıl mesele Akdeniz’de İsrail’in enerji kaynaklarını değerlendirmesinde ortaya çıkan riskler. Eğer çatışmalar uzar ve bölgeye yayılırsa uluslararası yatırımlar gelmeyecek, enerji devleri de projelere olan ilgisini erteleyecektir. Önceden siyasi riskler nedeniyle Akdeniz enerji sahalarında ve boru hatlarının geçeceği güzergâhlarda tartışmalar yaşanıyordu. Şimdi nereye uzanacağı belli olmayan savaş ve çatışma var. Dolayısıyla “Akdeniz’in enerjisi barış için bir vesile olabilir mi?” diye planlar yapılırken bambaşka bir tablo ortaya çıktı.

        Mesela İsrail, Akdeniz’deki Tamar sahasından Mısır’a doğal gaz ihracatı yapıyor. Chevron’un bu sahayı savaş sebebiyle kapatmasıyla İsrail’in Mısır’a yaptığı gaz sevkiyatı yüzde 20 oranında azalmış. Şimdi bu gazın nerelerde kullanıldığına bakıldığında uzun vadeli olarak ülkeleri karıştıracak yeni gelişmeler de gündeme gelecektir. Mısır bu gazı başta elektrik üretiminde kullandığı için elektrik kesintileri gündeme gelecektir. Endüstriye yansımalarının yanı sıra siyasi etkileri bile söz konusu olabilir. Doğal gaza bu şekilde bağımlı olan, yerine başka bir şeyi koyamayan ülkelerin başka yollara başvurmasına yol açacaktır.

        Mısır-İsrail arasında bir tartışma çıkması veya Mısır’ın Gazze’de gerginliğe dâhil olması halinde çok rahat bir şekilde enerji altyapısı hedef alınacağından doğal gaz kesintisi de bir baskı aracı olabilir. Günümüzde yaşamı etkileyen en kritik kaynak enerji. Dolayısıyla savaş ve çatışmalarda enerji kaynakları direkt hedef oluyor, silah olarak kullanılıyor. İsrail de Gazze’nin elektrik, su ve yakıt kaynaklarını kesti. Rusya-Ukrayna arasındaki çatışmada en fazla konuştuğumuz konu doğal gaz boru hatları oldu. Rusya-Almanya arasındaki Kuzey Akım Boru Hattı halen daha kim tarafından yapıldığı meçhul bir sabotaja maruz kaldı.

        Orta Doğu’daki gerginlik ve çatışmalar ise çok farklı denklemler içeriyor. Bir kısım Arap ülkeleri sahip oldukları petrol ve doğal gaz ile elde ettikleri konforun bozulmasını istemediği için gelişmelere mesafeli yaklaşıyor. İsrail de yıllardır bu durumu iyi kullanarak Filistin’i baskılıyor. Topraklarını işgal edip, genişliyor. Çünkü Filistin’deki İsrail operasyonları için güçlü tepki koyan olmadığı gibi son 2-3 yıldır Arap ülkeleriyle İsrail arasında iş birliği anlaşmaları imzalandı.

        Orta Doğu’nun dünyanın kanıtlanmış petrol rezervlerinin önemli bir bölümüne sahip olması gerginlik sebebi olduğu kadar, hadiselerin yayılmamasının da önündeki engel olduğu da söylenebilir. Dünya petrol üretiminin yüzde 31’i ve kanıtlanmış petrol rezervlerinin yüzde 48’i bu bölgede. Aynı şekilde gaz üretiminin yüzde 18’i ve kanıtlanmış gaz rezervlerinin yüzde 40’ı Orta Doğu’da. Daha vahimi ise bölgede çeşitli sebeplerle değişik ülkeler arasında birden fazla gerginlik merkezinin olması.

        Orta Doğu’daki gerginlikler aynı zamanda hali hazırda yeniden şekillenmekte olan dünya siyasi konjonktürünü de etkileyecek gibi görünüyor. Çin, Rusya ve Hindistan gibi ülkelerin bölgede daha etkin olmasını sağlayacağını, Batı ile Orta Doğu arasına yeni mesafeler gireceğini tahmin etmek zor değil. Bu durumda küresel enerji fiyatlarının dalgalanmasından daha önemli bir tablonun ortaya çıkması söz konusu olabilir.

        İsrail’in olası bir kara harekâtı, cephe sayısının çoğalmasına vesile olacak, uzun süreli çatışmaları da beraberinde getirecektir. Akabinde petrol nakil hatlarının kesilmesi halinde enerji fiyatları üzerindeki etkisi de tahminleri dahi zorlayacaktır. Petrol ihraç eden ülkeler örgütü OPEC ile birlikte gelişmelerden etkilenen ülkelerin siyasi pozisyonları, ABD ile ilişkileri de farklı bir boyut kazanabilir. Mesela Suudi Arabistan’ın petrol üretimini gevşetme planlarını değiştirmesi halinde iki devletli çözüm ve bağımsız bir Filistin Devleti’nin tanınması noktasında ABD ve İsrail üzerinde diğer ülkelerin baskılarını da artırabilir. Bakalım haftaya nasıl bir tabloyla karşılaşacağız…