Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Serdar Ali Çelikler Avrupa çıtası Türk ligine bağlı
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        ° Topun oyunda kalma süresi en düşük Avrupa ligi olursak,

        ° Her ama her maç hakemlerimiz zırt pırt her şeye düdük çalarsa,

        ° Sniper ile vurulmuş gibi her temasta hatta bazen temas dahi olmadan kendini yere atan futbol sahtekarı oyuncularımızı en başta kendi tribünlerimizden yuhalamazsak,

        ° Her ikili mücadelede topu kaybeden oyuncu "faul yapıldı yoksa ben hayatta top kaybetmem" dercesine kendini yere attığında eyyamcı hakemlerimiz bu numaraları yerse; bu numaraları yemeyen hakemleri tribünler yuhalayıp yöneticiler "doğradı" edebiyatı yaparsa,

        ° Birçok Türk hoca oyun akacağına kendi oyuncusuna "yerde yat" derse,

        ° Birçok yönetim oyun akmasın diye özellikle saha zeminini bozarsa,

        ° Hemen hemen her VAR kontrolü 3-5 dakika sürerse,

        ° Marş ile uğraşan TFF, "Oyunu akıtacak kararlar aldık. Hakemler zırt pırt düdük çalmayacak. Herkes kendini ona göre ayarlasın" diye devrim yapmazsa,

        ° UEFA'nın fizik sınavlarınü geçemeyen kıçından soluyan hakemlerimiz maç yönetmeye devam ederse,

        ° "Avrupa'nın her yerinde nasılsa bizde de fizik idmanları aynı" diye apaçık yalan söyleyen fizik antrenörlerimiz olmaya devam ederse,

        ° Hemen hemen her ama her takımımıza gelen yabancı oyuncu en geç 6 ay sonra fizik kalitesini kaybetmeye devam ederse,

        ° Dünyanın en numaracı, sürekli kendini yere atan, ah'ları uh'ları bitmeyen yarı yetenekli kazmalara 'tecrübeli futbolcu' demeye devam edersek...

        Özetle hakeminden taraftarına kadar her ama her kesim "ayağa kalkın adam gibi oynayın" tezahüratının gereğini yerine getirmezse biz her üst düzey Avrupa maçında "60'tan sonra neden bittik abi yaa" demeye devam ederiz.

        Avrupa'da belli bir çıtanın üstüne çıkmak istiyorsak; önce ligi 16 takıma düşürüp kaliteyi mümkün mertebe artırıp, zemini problem olmaktan çıkarmalı sonra da futbol sahtekarlıklarına prim vermemeyi öğrenmeliyiz. Sonra da gerçek ama gerçek hakemlerle; koşabilen eyyam yapmayan halemlerle oynamalıyız. Yapabilecek cesareti var mı kimsenin? Yoksa "60'dan sonra bittik baba yaa" demeye devam...