Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Polemik İçi seni, dışı onları yakan bir durum!

        GARİP bir hal var şimdi.

        İçeride “iktidar ve itibar erozyonu”na maruz Başbakan, “dışarıda farklı bir itibar” kazandı. Elbet hepsini birbirine karıştırmamak lazım ama... Çok şey çoktan karıştı!

        ESKİDEN

        “Ulusalcı” veya “milliyetçi”; hükümeti “ABD, CIA, İsrail, Batı kuklası; BOP eşbaşkanı” diye de suçluyordu.

        İlk cumhuriyet mitinglerinin “bağımsızlıkçı, anti ABD, anti İsrail sloganları” gibi.

        “İktidara müttefik” kimi ise, “safkan ideolojik, cemaatsel yandaş”lardan ziyade bazı “liberal demokrat” da “Ergenekoncu”yu “Rusçu, İrancı” yapmıştı.

        Her ikisine de uyan bir sürü şey vardı elbette... Tezkereden sonra hükümet kendini beğendirmek için ABD’ye ve İsrail’e “açılımlar” yaptı... “Ergenekoncu” denenlerden kiminin de, TSK’da “Rus, İran açılımı”nı ortaya atmış birilerine yakınlığı vardı.

        YENİDEN

        Ama geldik bugüne.

        “Hükümete tepki”nin “ABD’ci, İsrailci” türü malzemesi hızla eriyor. Rusya, İran, Suriye, Sırbistan; Çin, Hindistan, G. Afrika, Endonezya, Katar, Mısır ile; “Latin ‘sol’ yıldızları” Brezilya, Venezüella ile, Kolombiya ve Meksika ile farklı danslar yapan bir Türkiye var.

        İsrail’in başını döndüren, ABD ve Avrupa’da “resmi görüş”ten epey tepki çeken... Ama başta Yunanistan, Avrupa’nın “İsrail ve ABD tepkisi”yle yüklü halk tabanında epey takdir toplayan...

        Eskiden “Üçüncü Dünya” denen coğrafyada, Araplardan Latinlere, öyle böyle bir “başkaldırı” ruhu yaratan “enternasyonalci” bir hal! Garip ama gerçek!

        DAMARDAN

        Nasıl “bağımsızlıkçı, ulusalcı”nın Başbakan’ı böyle vurması artık saçmalaşmışsa...

        “Rusçu, İrancı”ya karşı yatıp kalkmış kimi “liberal demokrat”ın da bu çizgiyi öylece savunması biraz zor. Ya eleştirecek, ya görmezden gelecekler.

        Bu dansın çifte yönü var:

        Bir yandan; ABD, İsrail ve Batı’nın dünya ve bölgedeki tahakkümüne başkaldırı!

        Dünya demokrasisi, uluslararası adalet ve hakkaniyet; devletlerin eşitliği, halkların haysiyeti açısından meydan okuma!

        Bir yandan da, savunulan, ortak hareket edilen kimi devletin “demokrasi, insan hakları, adalet” mevzuundaki karanlığından ötürü sorunlu.

        KARŞIDAN

        CHP ile “yeni başkan” Kılıçdaroğlu bu konularda nasıl bir tavır alacak?

        Bindirirken “emperyalizm ve İsrailli kankaları”nın yanına, “Gandi mirası”nın karşısına düşmek de var.

        Belki de ayıracaklar: İçeride ekonomik, toplumsal, hukuki, siyasi bindirme... Dışarıda

        sessizlik!

        Dışarıda “farklılık” yaratmakta olan bir iktidarın içerideki aşınmasına kuvvet! Ama dış destekleri nasıl şekillenecek?

        BENDEN

        Bir de şahsi bir şey:

        Dünyada “İsrail’in de nükleer silahı var” gerçeğinin nihayet kabul gördüğünü izledikçe, iyi bir his!

        Tam 13 yıl önce, 28 Şubat devri. Washington’da onca meslektaşla “Türk-Amerikan” toplantıları takip ediyoruz. “İsrail kankası” düşünce merkezlerinden biri yine mutat sunuşta. Bizim medyada, TSK’da, devlette ne kadar etkililer. Bildiğiniz çok gazeteci onların sesi!

        Rapor, “İran, Irak, Suriye’de nükleer, biyolojik, kimyasal kitle imha silahları” üstüne. Füze Bağdat’tan atılıyor, Ankara’yı vuruyor filan! Bilirsiniz.

        Milliyet’te, “Esas İsrail’in nükleer silahı varken, Ankara neden bu ABD, İsrail tezini sorgusuz kabul eder” minvalinde yazdım.

        Org. Çevik Bir’in, kovulmam talebine iliştirdiği dosyada bu yazı da başköşede!

        Sonra öyle onca yazı yazdım.

        Bakın, nereden nereye!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ