Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Polemik 70 bin korucuyu kızdıracak film

        Ahmet YUKUŞ / DİYARBAKIR (AHT)

        Türkiye'de korucu sayısı 70 bini bulurken ve sistemin kaldırılıp kaldırılmaması tartışmaları sürürken, yönetmen Yusuf Çetin'in çektiği "Kir" isimli sinema filminde devletten silah ve maaş alan korucuların yöre halkına terör estirmesi konusu işleniyor. Yalçın Dümer, Zilan Odabaşı'nın yanı sıra İHD eski İstanbul Şube Başkanı Eren Keskin'in de rol aldığı filmin galası 2 Mart'ta İstanbul Beyoğlu Sineması'nda yapılacak. Ancak öncesinde Diyarbakır'da gala yapılması planlanıyor. Filmde PKK'lılar, 'gerilla komutanı' veya 'gerilla' olarak geçerken, jandarmalar da künyede '1.JİTEM' ve '2.JİTEM' olarak yer alıyor.

        Mardin'in Mazıdağ ilçesine bağlı Bilge köyünde 2009 Mayıs ayında 44 kişinin ölümü sonrası koruculuk sisteminin lağvedilip edilmemesi bir kez daha gündeme gelirken, yönetmen Yusuf Çetin, bölgede çeşitli suçlara karışan korucularla ilgili sistemin 'kirli yüzünü' sinemaya taşıdı. Mart ayında gösterime girecek olan ?QİRÊJ'-"Kir" isimli Kürtçe filmde; devletten maaş ve silah alan, sırtını devlete dayayıp edindiği güç ile halk üzerinde terör estiren koruculuk sisteminin kirli yönlerini gün yüzüne çıkartıyor. Filmde ayrıca koruculuk sistemi ve kadın cinayetlerinin kirli bir düşüncenin ürünü olduğuna dikkat çekiyor.

        EREN KESKİN DE ROL ALDI

        Ağrı, Van ve İstanbul'da çekilen filmde, yönetmen, yapımcı, senarist ve oyuncu olarak yer alan Çetin'in yanı sıra, Yalçın Dümer, Zilan Odabaşı, Eyüp Çalış, Cengiz Toprak gibi oyuncular ile İHD eski İstanbul Şube Başkanı Eren Keskin de rol alıyor. 2 Mart'ta İstanbul Beyoğlu Sineması'nda galası yapılacak film için daha önce Diyarbakır'da gala yapılması planlanıyor. Filmde PKK'lılar, 'gerilla komutanı' veya 'gerilla' olarak geçerken, jandarmalar da künyede '1.JİTEM' ve '2.JİTEM' olarak yer alıyor.

        "KENDİMİZİ HEDEF ALDIK"

        Filmi koruculuk sistemini deşifre etmek için çektiğini söyleyen yönetmen Yusuf Çetin, Türkiye'de asker ve polisten oluşan silahlı güçlere ek olarak koruculuk sisteminin oluşturulduğunu anımsatarak, "Denetim altına alınamayan korucuların silah kaçakçılığı, uyuşturucu, taciz ve tecavüz gibi her türlü kirli işe bulaştığını medyadan gördük. Birçok insanımız korucu şiddetine dayanamayıp bulunduğu bölgeleri terk ettiler. Metropollere yerleştiler, oralarda sefaleti yaşıyorlar. Artık bu durumların bir anlamda halka ulaşması lazım diye düşündük. Gerçi halk biliyor da kulağını tıkıyor. Bunun için en doğru aracı kullanma fikri çıktı ortaya. Biz sinemada bu işi becermenin bir yolu var diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.

        Sinemanın ulusal ve uluslararası anlamda en önemli köprü olduğunu ifade eden Çetin, "Köprüyü iyi kullanmak gerekiyordu. Bu doğrultuda yüreğini ortaya koyabilen arkadaşlarla birlikte yola çıktık. İnanıyorum ki seyreden herkesin 'güzel bir şey yapılmış' diyebileceği bir film çıktı ortaya, biraz kendimizi hedefe koyduk, ama biz bunu da aşacağız. Çok sert bir film oldu ama doğruların altını çok da kalın çizdik" diye konuştu.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ