Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Polemik 1 mayıs 1977, halil berktay, ömer laçiner

        1 Mayıs 1977'deki olaylar bir devlet tertibi miydi, tartışması Halil Berktay'ın Habertürk'teki Doğru Açı programında Belkıs Kılıçkaya'ya yaptığı açıklamayla alevlendi... Tarihçi-yazar Halil Berktay'a göre 5 'i kurşunlanarak 34 kişinin öldüğü olaylar, "Solun kendi iç meseleydi..."

        Berktay, aynı programda konuşan Birikim Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ömer Laçiner'in "Olayların sorumlusu devlettir" sözlerine karşılık, "Katiyen devlet tertibi değil, solcular birbirini öldürmeye hazırdı" dedi...

        İşte programda yaşanan o konuşmalar...

        TARİHÇİ YAZAR HALİL BERKTAY

        Facia devletin değil soldaki kamplaşmanın ve birbirlerine uyguladıkları şiddetin sonucu!

        Derin devlet güçlerinin etraflı bir komplosu olduğu fikrinde değilim. Olağanüstü ideolojik bir kamplaşmanın ve birbirlerine uyguladıkları şiddetin sonucu bu facia yaşandı. Ben üniversite asistanları sendikası veya başka bir sendikayla beraber yürüyordum. Beşiktaştan katıldım korteje. Tarksim parkının merdivenlerine gelmek saatlerce sürdü. Ortamın çok gergin olduğunu hatırlıyorum. O zaman TKP'nin hüküm sürdüğü DİSK, ''Maoculara goşistlere meydana giriş için izin vermeyeceğim'' diye ilan etmişti. Maocu Halkın Kurtuluşu ve TİKKO da ''10 bin ölü versek de meydanı revizyonistlere bırakmayacağız'' diyordu. Zaten öncesinde de çatışma oldu 1 Mayıs'ın. Ölenler oldu. Bugün yine uzun uzun düşündüm; biz yürüken yanımızda DİSK'in görevlileri vardı. Aklımdan çıkmıyor bu görüntü. Sağlı sollu 2 saf olarak yürüyorlardı. Ellerinde 40-50 santimlik kalın soplar vardı. Bu sopalara takılı 10 santimetrelik pankartlar vardı. Güya pankart. Aslında işte fikri 10 santim içinde yazılı, şiddeti kalın sopada gözüken sol! Elbette, her fraksiyonda ajan, muhbir vardı. Ama onlar varolan ideolojik kamplaşmayı tırmandırıyordu. Bu ortam olmasa, onlar da var olamazdı. Ben 1 Mayıs 1977'nin sadece solun kendi sorunu olduğuna inanıyorum.

        BİRİKİM DERGİSİ GENEL YAYIN YÖNETMENİ ÖMER LAÇİNER

        1 Mayıs 1977'de Türkiye'de siyasi atmosfer nasıldı?

        Bu olayın 2 veçhesi var. Derin devlet mi kontrgerilla mı, seferberlik tetkik kurulu mu, Mit mi, yahut hepsi her kimse o kuruluş çok ağır bir provakasyona girişti. Cinayete teşebbbüs ett,. Cinayet olduysa sebebi budur. İkincisi muhtelif sol, sosyalist grupların da ilham verdiği bir provakasyon aynı zamanda. Zira bunların arasında çok ciddi bir siyasi çatışma var.

        Bu provakasyon olmasaydı, hiçbir hadise vuk'u bulmayacak mıydı demek istiyorsunuz, öyle mi?

        Bakın bir hafta boyunca kamuoyu burada olacak bir olayın sol içindeki çatışmadan çıkacağına inandırıldı.

        O dönemin solunu kim nerede, Arnavutluk, Çin ve SSCB taraftarları olarak anlatır mısınız?

        Bir grup Çin ve Arnavutluk komunist partisi taraftarı. Onların güdümünde. Halkın Kurtuluşu, Tikkocular genel maoculuktan etkilenen Arnavutluk komunist partisini izliyor. Doğan Yurdakul, Doğu perinçek Çin komunist partisini izliyorlar.

        Arnavutluk yanlıları da Maocu diye anılıyor ama onlar o dönemde Çin'den nefret ediyor. Neden?

        1970'lerde Arnavutluk yanlıları Çin komunist partisinde revizyonizm hakim oldu diyerek en doğru çizgiyi Arnavutluk temsil ediyor diye ayrılıyorlar.

        Çin de Sovyetler ABD'den daha tehlikeli diyor ve şiddetli bir rekabet var aralarında...

        3 Maocu grup da Sovyetler'in artık sosyalist değil sosyal faşist, sosyal emperyalist olduğu fikrinde. Bu arada tabii diğer tarafta kapitalist emperyalistlerle nasıl mücadele edecekleri yönündeki tartımada da başka bir bölünme söz konusu.

        Doğan Yurdakul Abdi ipekçi'ye verdiği mülakatta ''Gerçek Maocu benim'' diyor...

        Bu gerçek ve değil tartışması daima vardır. Çin Komunist partisi ne derse yapan Aydınlık, yine SSC^B'ye şiddetle saldıran Arnavutluk çizgisindekiler Tikkocular, bağımsız Maocular var.

        DİSK'in arkasındaki TKP nasıl idare ediliyor?

        Bunlar SSCB'nin komunist partisinin yörüngesindeler. Doğu Almanya ve Moskova'dan idare ediliyor. SSCB onlar için bir kutup. N'aapsa bir hikmeti var diye inanıyorlar. En ufak eleştiriye bile tahammül etmeden kusursuz bir SSCB var onlar için. Hep de öyle oldular. Sendikalarda da güçlüydüler. TİP var bir de o da sovyet yanlısı ama TKP gibi SSCB'nin iltifatına mazhar olmuş değil.Bazı kürt sol gruplar da var. Onların içinde de sol deyince ilk planda bakılması gereken Rusya diye düşünenler var. Ne Çin, Ne SSCB diyen TKP2den kopan büyük bir grup, ayrıca Devrimci Yol, sonra ondan kopanların da kurduğu Dev-sol var.

        Tiran, Moskova ve Pekin taraftarı 3 ayrı sol grup arasında ciddi bir düşmanlık sözkonusu...

        1970'lerde bütün dünyada sola yöneliş var. SSCB ve Çin Komunist partilerinin uluslarası mücadelesi giderek tırmanışta. Türkiye'de de bir taraf revizyonistler, sosyal faşistler, sosyal emperyalistler, diğer taraf da goşistler, faşistler diyerek birbirlerini suçluyorlardı. Birbirlerinden nefret ediyorlardı. Bu kavga sosyalizm anlayışı dahilinde Türkiye'deki bir kavga değil, bu iki blok arasında dünyada yaşanan çatışmanın Türkiye'ye yansımasıydı. Türkiye'deki gruplar bu dünya çapındaki kavganın bir aygıtıydı.

        Halil Berktay'a katiyen katılmıyorsunuz ve 1 mayıs 1977'de yaşananları devlet organize etti diyorsunuz?

        Evet DİSK Maocular'ı alana sokmadı. Sokmayacağını da duyurmuştu zaten. Öbürleri de girmek istedi. Ama ben kulağımla otomatik silahların sesini duydum. Sular İdaresi tarafında. Sonradan fotoğrafları çıktı. Sheraton Oteli üzerinden de ataşe eden bir adam vardı. Bu kesinlikle bir provakasyondu. Halil Berktay'a inanamıyorum, söylediklerini anlamıyorum.

        TKP'nin kontrolündeki DİSK, sonra Behice Boran neden olaylardan haftalar sonra dahi Maocuları suçluyorlar. Olayları Milli Cephe ve emperyalizmin hizmetindeki Maocular yaptı diyorlar?

        İki taraf da Türkiye'de olanları değil dışarıda olan biteni izliyordu. SSCB'ye düşmansa Çin'in aleti, Çin'e düşmansa öbürünün aletiydi. Böyle konuşmaları onların dar kafalılığını gösteriyor. Sular İderesi'nin üzerinde elleri silahlı adamların resmi çıktı, ilk başta belki herkes birbirini suçlayabilir ama sonra resimler var.

        Biri polis 5 kişi kurşunlanarak diğerleri ezilerek hayatını kaybetti..

        Ölenlerin kahir ekseriyatı Kurtuluş ve Devrimci Yol gruplarındandı. Ateş onların arasında atıldı. Önce çatışma var sanıldı. Bereket oradakiler anladılar da daha çok insan ölmedi. Tikkocular Harbiye'den geliyordu. Orada vurulanlar oldu, onların ölülerini alıp, götürdüler. Belki devlet kışkıtmasaydı, bu olayları tertip etmeseydi, DİSK başka gruplara izin vermediği Maocular da meydana girmek istediği için çatışma çıkabilirdi belki ama bir kişi ölür yahut yaralanırdı böyle bir olay olmazdı.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ