"İstanbul'da gazoz ile tıraş oluyorlardı"

HABERTURK.COM - ANKARA / BURCU OKUTANSOY

Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr Veysel Eroğlu HABERTURK.COM'un sorularını yanıtladı. Orman yangınlarına karşı alınan önlemlerden, Türkiye'nin su problemine kadar birçok konuyu değerlendiren Bakan Eroğlu, 2B Yasası'na ilişkin açıklamalarda bulundu.

Yaz aylarında orman yangınlarında artış oluyor. Gerek halkı bilinçlendirmek gerek bu yangınlara daha çabuk müdahale etmek için ne gibi çalışmalar yapılıyor?

Ormanlarımızın yaklaşık yüzde 60’ına tekabül eden 13 milyon hektarlık bölümü yangına çok hassas bir bölgede yer almaktadır. Ülkemizde orman yangınlarının çıkış sebeplerine baktığımızda yüzde 92’sinin çıkış sebebi insan kaynaklıdır. İhmal ve dikkatsizliğin en başta geldiği görülmektedir. Bunlar; anız yakma, bahçe temizliği, piknik ateşi, sigara gibi dikkatsizliklerdir.

''ORMAN YANGINLARIYLA MÜCADELEDE 3 TEMEL STRATEJİMİZ VAR''

Bunlardan başlıcaları, yangın çıkmasına mani olmak yani eğitim ve bilinçlendirme, erken uyarı, hızlı müdahale ve yanan alanların hızla ağaçlandırılmasıdır. Yangınların önlenmesine yönelik orman köylerinde, okullarda ormanların korunması ve önemi ile ilgili yıl boyu eğitim ve seminerler veriyoruz.

Orman yangınlarının tespiti ve müdahale ekiplerine en kısa sürede bildirilmesi için 776 adet kuleden ormanları 24 saat gözetliyoruz. Orman yangınlarının uzaktan algılanması ve otomatik yangın bulma sistemleri olarak, 66 gözetleme kulesinde 132 kamera kullanıyoruz.

Orman yangın riskinin yüksek olduğu alanlarda, çıkabilecek yangınlara 15 dakika içinde müdahale edecek şekilde bir arazöz ve ekip karavan ile birlikte konuşlandırdık. Yaklaşık 20 bin personel, 2.000 kara aracı ve 49 hava aracı ile yangınlara müdahale ediyoruz.

Türkiye, aynı kuşakta yer alan Akdeniz ülkeleri İspanya, Portekiz, Yunanistan, İtalya ve Fransa ile mukayese edildiğinde orman yangınlarına müdahale de en başarılı ülkedir.

''TÜRKİYE'NİN İÇME SUYU MESELESİNİ ÇÖZDÜK''

Geçtiğimiz günlerde yaptığınız açıklamada İstanbul'un 2070'e kadar suyunun hazır olduğunu dile getirdiniz. Ne kadarlık bir stoktan bahsediyoruz? Türkiye geneli için bu durum nedir?

Sadece İstanbul'un değil bütün şehirlerimizin uzun vadeli içme suyu meselesini çözdük. Şehirlerimizin içme suyu meselesini çözmek için 81 şehrimizde '' İçme Suyu Eylem Planı '' hazırladık. Bu eylem planı ile maksadımız şehir merkezlerimizin asgari 2040, 2050, 2060 yıllarına kadar olan su ihtiyaçlarını temin etmektir. 2003 yılından bu güne kadar işletmeye aldığımız 58 adet proje ile yaklaşık, 34 milyon kişiye yılda ilave 3,34 milyar metreküp içme suyu sağladık.

24 adet projenin inşaatları devam etmektedir. Bu projeler tamamlandığında yaklaşık olarak 15 milyon kişiye daha yılda yaklaşık 1,39 milyar metreküp içme suyu sağlanmış olacaktır.

''2007'DE ŞAFAK HAREKATI BAŞLATTIK''

2007 yılında malumunuz kurak bir yaz yaşadık. İstanbul'un da suyu azalmıştı, İstanbul'umuzu susuz bırakamazdık. Talimat verdim "Şafak Harekatı” başlattık ve Büyük Melen Çayı’ndan şehre su getirdik. Melen projesi ile İstanbul’un 2071 yılına kadar olan içme suyu ihtiyacını karşılayacağız.

Melen Sisteminin 1. safhasını tamamlayarak açılışını 12.12.2012'de, 112 tesisin toplu açılış merasiminde Sayın Başbakan'ımızın eliyle gerçekleştirdik. Melen suyu Kağıthane Arıtma Tesisi'ne iletilmiştir. Bakanlık olarak Marmara Bölgesi’ndeki 7 il için, uzun vadede içme suyunda sıkıntı yaşanması ihtimalini dahi ortadan kaldıran alternatifli bir master plan hazırladık.

Planın uygulamaya alınması ile İstanbul’un da aralarında bulunduğu 7 il, 3 yıl kuraklık olsa bile içme suyu sıkıntısı çekmeyecek. Çalışmayı, Marmara’dan sonra ülkenin bütün bölgeleri için de yapacağız. Gördes Barajı ve 35,5 kilometrelik İsale Hattı ile İzmir'e ilave yılda 59 milyon metreküp su sağladık. 64 kilometre uzunluğundaki İzmir İçme Suyu İsale Hattı 2. Kısım 21.01.2012 tarihinde temelini attık ve inşaatı sürüyor.

Ankara Gerede Projesi devam ediyor. 2014 yılı sonunda tamamlanması planlanan proje ile Ankara'ya yılda 226 milyon metreküp su temin ediyoruz ve Ankara'nın 2045 yılına kadar içme suyu ihtiyacını karşılıyoruz.

'' İSTANBUL'DA GAZOZ İLE TIRAŞ OLANLAR VARDI ''

Siirt, Şırnak, Karabük, Afyonkarahisar, Çanakkale, Mersin, Kars, Adıyaman, Ağrı, Çankırı, Diyarbakır, Edirne, Elazığ, Erzurum, Gaziantep, Hakkari, Isparta, K.Maraş su temin ettiğimiz illerden bazıları. Şunu ifade etmeden geçmeyeyim, 1994 öncesinde İstanbul'da gazozla traş olanlar vardı. O günler geride kaldı.

Sadece illerimizin su meselesini çözmüyoruz. KKTC'nin su problemini de çözüyoruz. Asrın Projesi KKTC Su Temini Projesi ile adaya yılda 75 milyon metreküp su taşınacaktır.

Türkiye tarafından inşa edilecek olan Alaköprü Barajı'nın (gerçekleşme yüzde 68) temelini, 7 Mart 2011 tarihinde Anamur'da, Geçitköy Barajı'nın (gerçekleşme yüzde 33) temelini de 30 Mart 2012'de Geçitköy'de attık. Deniz Geçişi İsale Hattı, Türkiye Tarafı Kara Yapıları ile KKTC Tarafı Kara Yapılarının temeli ise 13 Ekim 2012 tarihinde Anamur'da atıldı.

Alaköprü Barajı’ndan alınacak su, dünyada ilk defa 1600 milimetre çapında ve 80 kilometre uzunlukta uygulanacak deniz boru hattı ile ve deniz yüzeyinden 250 metre derinlikte askıdaki bir boru hattı vasıtasıyla Girne yakınlarında yapılacak olan Geçitköy Barajı’na aktarılacaktır.

''KUZEY MARMARA PROJESİNDE KESİLENİN YERİNE 5 KATI KADAR AĞAÇ DİKİLECEK''

3. köprünün de dahil olduğu Kuzey Marmara Projesi için en az 1 milyon ağacın kesileceğine dair haberler yayınlandı. Gündemde böyle bir konu var mı?

Bir kere 3. köprü güzergahını belirlerken havzalara zarar vermeyecek ve asgari miktarda ağaç kesilecek şekilde planlama yapıyoruz. Kesilenin yerine en az 5 katı kadar ağaç dikmek kaydıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bazı yerlerde tünelle bazı yerlerde viyadükle geçilecek böylelikle ağaç kesimi asgari seviyede tutulacak. Mevcut ağaçlar da uygun alanlara taşınacak.

Yapılan Başbakanlık Hizmet Binası için AOÇ' ye ait ağaçların kesildiğine dair haberler yayınlandı. Proje kapsamında kaç ağaç kesildi? Bu ağaçların yerine yenileri dikilecek mi?

Orman Genel Müdürlüğü'ne ait Gazi Yerleşkesi, AOÇ'nin mülkiyetinde değildir. Söz konusu arazi Orman Genel Müdürlüğü'nün özel mülküdür. AOÇ ise Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın uhdesindedir. Atatürk Orman Çiftliği’nde 2.300 hektar alana 2 milyon adet fidan dikerek, başkentimize önemli boyutta yeşil alan kazandırdık.

2B arazilerinin satışına ilişkin çalışmalar ne aşamada? İstanbul'da satışların başladığını biliyoruz, Ankara'yla ilgili başvurular ne düzeyde? 2B ile ilgili anayasayı yeterli bulmadığınız için anayasada değişikliğe gittiniz, şu an işleyen süreçten memnun musunuz?

2B arazilerinin satışı Maliye Bakanlığımız tarafından yapılmaktadır. Burada bizim için önemli olan yıllardır kangren olmuş bir meselenin çözülmüş olmasıdır. Yıllardan beri çözüm bekleyen bu konuda, pek çok hükümet uğraştı ancak çözemedi.

''EĞER ORMANLARIN TAPUSU OLSAYDI 2B DİYE BİR MESELE DE OLMAYACAKTI''

Fakat meselenin çözülmesi gerekiyordu. Niye çözülemedi? Çünkü, orman kadastrosu tamamlanmamıştı. En önemlisi de ormanların tapusu yoktu. 2007 yılında bakan olduğum zaman ormanların tapusunun olmadığını gördüm. İlk olarak el attığım konu, orman kadastrosu oldu. ''Orman Kadastrosu ile Tapu Kadastro beraber çalışacaksınız, ormanların sınırlarını belirleyeceksiniz'' dedim.

31 Aralık 2014 günü saat 16.59’ a kadar bütün ormanların tapusunu vermek üzere sözleştik. O günden bu güne kadar 15 milyon hektarı tapuladılar. 2014 sonunda bütün ormanların tamamının tapusunu alacağız. Eğer ormanların tapusu olsaydı, şu anda 2-B diye bir mesele de olmayacaktı.