Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Polemik Yaşam Nüfus kaydında soy kodu uygulaması

        Agos Gazetesi’nin manşetten verdiği “Nüfus kayıtlarında soy kodu damgası” haberi tartışma yarattı. Habere göre; Ermeni kimliğine geri dönen bir anne, çocuğunu Ermeni anaokuluna kaydettirmek istedi. İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından anneye verilen resmi bir yazı, vukuatlı nüfus kayıtlarında gizli “soy kodu” kullanıldığını ortaya çıkardı. İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün resmi yazısında Türkiye vatandaşı Ermenilerin “soy kodu 2” olduğu ifadesi yer alıyor.

        Nüfus müdürlüklerinde gizli tutulan “soy kodu”, talep eden devlet kurumlarına resmi bir yazıyla bildiriliyor. Lozan’da azınlık statüsü tanınan cemaatlerle ilgili kodlamalar şöyle yapılıyor: Rumlar 1, Ermeniler 2, Yahudiler 3... Peki bu uygulama fişleme olabilir mi? Kimliklerin kodlanması nasıl değerlendirilir? Uzmanlara sorduk, işte yanıtlar:

        İstanbul Şişli Milli Eğitim Müdürü Gürbüz AKBULUT:

        'Fişleme değil yıllardır böyle'

        Bu konuyla ilgili çok fazla bilgim yok ancak bir çocuğu Ermeni okuluna yazdırabilmek için anne ve babanın Ermeni olması lazım. Kesinlikle Lozan’dan gelen anlaşmaya bağlı olarak da zaten veriliyor bu hak. Bunun dışında nüfus müdürlüğüne gönderiyoruz, onlar da onaylıyor. Eğer annebaba Ermeni ise soy kütüğü kaydı oluyor. Bu yıllardır da böyle. Fişleme gibi yeniden çıkan bir şey yok. Ben öyle biliyorum yani. Daha önce böyle bir şeyle karşılaşmadım.

        Sosyolog Prof. Dr. Ferhat KENTEL:

        'Uygulama tam bir fişlemedir'

        Devlet, başından beri gayet ayrımcı davranıyor. Bu da onun tezahürlerinden biri. Ben kökenimde Ermeni olmasa bile çocuğumu Ermeni okuluna kaydettiremiyorum. Bunu da devlet ispat ediyor. Nüfus kâğıdımda 2 yazıyorsa Ermeni olduğum tescilleniyor. Ermeni olmama bile karışıyor ve yeri gelince Ermeni olmamı kullanıyor. Bu tam bir fişlemedir, devletin arşivleme çabası bütün bunlar. Devletin bütün kurumlarında kimin ne olduğu çok iyi biliniyor.

        Ermeni Cemaati Başkanı Bedros ŞİRİNOĞLU:

        ‘Böyle bir ayrımcılık olacağına inanmıyorum’

        Bu dönemde böyle bir ayrımcılık olacağına ben inanmıyorum. Ermeni okullarına kaydolan birisinin Ermeni olma şartı var. Müslüman biri Ermeni okuluna kaydolmaz zaten. Bir Ermeni, çocuğunu Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı normal bir okula verir ama bir Müslüman çocuğunu neden Ermeni okuluna versin ki. Maddi durumu iyi olan normal okula veya koleje gider, kötü olan Ermeni okuluna gider. Bugün herkes bir şeyler konuşuyor, bu bizim cemaatte de rahatsızlık yaratıyor. Herkes konuşuyor, elden bir şey gelmiyor.

        Gazeteci Markar ESAYAN:

        ‘Emniyet teşkilatında da Ermeni masası var’

        Kodlamayı ilk defa duyuyorum. Ama bu uygulamaların Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana ideolojik olarak kanunlarda yer almayan, yasalarda yer almayan ama çeşitli yönetmelikler ile azınlıkların bu şekilde fişlendiğini biliyoruz. Emniyet teşkilatında azınlıklar için özel masalar vardır. Ermeni masası gibi. Ermeni masası sadece Ermeni cemaatini inceler.

        Tek parti döneminden bugüne kadar geçen sürede bütün ayrımcı uygulamalar kendisini ele veren gizli yönetmeliklerle gerçekleştirilmiştir ve çok ciddi anlamda hasar vermiştir. Yani kanunlarda saklı bir sürü demokrasiye aykırı kanunlarımız var. Hükümetin bunları ayıklaması, çok ciddi tarama yapması gerekiyor.

        Prof. Dr. Mümtaz’er TÜRKÖNE:

        ‘Teknik bir kodlama olabilir’

        Bu konuda bir bilgim yok. Ancak nüfus ve vatandaşlık işlerinin genel müdürlüğü var. İçişleri Bakanlığı’na bağlıdır. Çok önemli bir genel müdürlüktür. Nüfus kayıtlarını da onlar tutuyor. Bir fişleme değil de teknik bir tabir olabilir. Lozan’da azınlıklara verilen statü yüzünden bu ayrımın da bilinmesi gerekiyor. Kim Ermeni, kim Rum, kim Yahudi bununla ilgili teknik bir kodlama olabilir.

        Eski Özel Surp Haç Ermeni Lisesi Müdürü Hayk NİŞAN:

        ‘Pasaportlarda da böyle’

        Daha önce böyle bir şeyle karşılaşmadım. Bu teknik bir bilgi olabilir. Yani düşünün ki; pasaportlarda da böyle bir uygulama var. Ama bu durum engel teşkil eder mi etmez mi? Bu konu hakkında söylenecek bir şey yok; çünkü konu hakkında yeteri kadar bilgi sahibi olduğumu söyleyemem. Bu bir engel teşkil ediyor mu? Bu konu hakkında detaylı bir açıklama var mıdır buna da bakmak gerekiyor.

        Yazar Sevan NİŞANYAN:

        ‘Fişlemenin olmaması tuhaf olurdu zaten’

        Böyle bir şey olmaması çok tuhaf olurdu. Devletin tipik ahlak dışı tavırlarının bir tezahürü olarak görülmesi gerekir. Bu aslında Ermeniler arasında eskiden beri bilinen bir konuydu. Ama hiçbir zaman bunun ispatı yoktu ortada. Ama bu Türkiye Cumhuriyeti’nin bilinen, tanınan ikiyüzlü davranışlardan biridir. Bundan daha farklı hiçbir şey görmedik bugüne kadar. Bundan sonra da göreceğimizi tahmin etmiyorum. Bunun bir fişleme olduğunu düşünüyorum.

        Türkiye’de modern anlamda bir vatandaşlık hukukunun oturmadığını ve devletin böyle bir hukuk benimsememiş olduğunun tipik bir kanıtıdır bu. Başka bir şey değildir. Çocukluğumdan beri bunun böyle olduğu söylenirdi.

        Sosyolog Hülya Uğur TANRIÖVER:

        ‘Hepimiz kodlandık’

        Benim dünya görüşüme göre insanların kodlanması güzel bir şey değil. Ama şu an TC kimlik numarası verilmesi de gösteriyor ki hepimiz kodlanmış durumdayız. O kodların da ne olduğunu bilmiyoruz. Birtakım rakamlar veriliyor ve bununla ilgili şehir efsaneleri de dönüyor.

        Kodlama başlı başına bir sorundur. Amakimi durumda da yararlı olabilir. Aynı şey sayesinde de eskiden 1 ayda alamadığımız pasaportumuzu 2 günde adresimize getiriyorlar yani bu da var. Biraz sorunlu bir konu olduğunu söyleyebilirim.

        Özel Pangaltı Ermeni İlköğretim Okulu Müdürü Karekin BARSAMYAN:

        ‘Milli Eğitim böyle bir şey yazmaz’

        Böyle bir uygulamayı bugüne kadar duymadım. Milli Eğitim Müdürlüğü ailenin soyunu incelerken cevabında böyle bir şey yazmaz. Bize gelen resmi evraklarda sadece soy kütüğünün incelendiği, Ermeni olup olmadığının anlaşıldığı ya da anlaşılmadığı yazılır. Böyle bir kod şimdiye kadar kullanılmamıştır. Gelen yazıların tamamında “Evrak incelenmiş olup Ermeni olduğu anlaşıldığının asıl kaydının yapılmasıdır” açıklaması olur.

        Ayda yılda bir de eğer tesadüfen bulunmadıysa “Soy kütüğü incelendiğinde Ermeni olmadığından kaydının silinmesi” gibi bir açıklama olur. Onun dışında bir kod olmamıştır. Böyle bir şeye hiç şahit olmadım.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ