Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Polemik Yaşam Suzanne Geske, Müslümanlıkla ilgisi yok ordudan emir aldılar

        bra PAR / kubrapar@haberturk.com

        Geçen hafta tutukluluk süresini 5 yıla indiren yasal düzenlemeyle tahliye edilenler arasında Zirve Yayınevi katliamının sanıkları da vardı. 7 yıl önce Malatya'da 3 Hristiyan'ı boğazlarını keserek öldüren 5 sanık dışarı salındı. Öldürülenlerden Alman Asıllı Tilman Geske'nin eşi ve çocukları hâlâ Malatya'da yaşıyor. Yani katillerle aynı şehirde... Bu olay karşısında ne hissettiklerini merak edip Malatya'ya gittim, Suzanne Geske ve oğlu Lucas ile konuştum.

        Suzanne Geske'ye hayranlık duymamak mümkün değil... Kocasının başına gelen korkunç olay karşısında yaşadıkları travmayı iman gücüyle yenmiş, güçlü, doğal, hayat dolu bir kadın...

        Malatya'da yeni yapılan bir siteden ev almışlar, 10 yıldır oturdukları evin sahibiyle tartıştıkları için kış günü apar topar taşınmışlar. Su, doğalgaz yok, büyük bir inşaatın içinde Donkişot vari yaşıyorlar. Bu halleri bile hayata nasıl sımsıkı tutunduklarını, dünyanın kötülüklerine rağmen mutlu olmayı nasıl başardıklarını gösteriyor...

        Kocanızın katilleri tahliye edildi. Nasıl karşıladınız?

        Hukuk açısından berbat bir karar. Böyle olacağını biliyorduk zaten. Duyunca oğlum tedirgin oldu biraz, 'Dışarı çıktığımda ne olacak' dedi.

        Sanıklara elektronik kelepçe takılmış. Yine de sokakta karşılaşma ihtimaliniz var mı?

        Hayır, ev hapsindeler, dışarı çıkmaları yasak.

        Evlerinin nerede olduğunu öğrendiniz mi?

        Hayır, ama küçük kızım 'Onları ziyaret edeceğim' diye tutturdu. Farklı bir çocuktur, illa görüşmek istiyor. 'Karar verilinceye kadar bekleyeceksin tatlım' diyorum.

        Siz nasıl hissediyorsunuz?

        Onları 7 sene önce affettim. Hiçbir kötü duygum yok çünkü bizim inancımıza göre herkesi affetmek zorundasın. Tanrı sana o gücü veriyor.

        Bu duygu erişkinliğine nasıl ulaştınız?

        Gerçekten inanca bağlı... Öç almak Tanrı'nın işi, benim değil. Onlara neden hiç nefret hissetmediğimi ben de anlayamadım. O esenliği kesinlikle Tanrı verdi, yoksa mümkün değildi...

        Affetmenizde korkunun payı var mıydı? Ters şeyler söylersem benim ve çocuklarımın başına kötü şeyler gelir diye endişelenmiş olabilir misiniz?

        Hayır, hiç öyle bir düşünce yoktu.

        Hiç korkmadınız mı yani?

        2008'de 7-24 polis koruması vereceklerini söylediler. Ergenekon soruşturması sırasında bir ölüm listesi çıkmış ve üstünde benim de adım varmış. "Saçmalık, ben korkmuyorum zaten" dedim. Ama bir gün çarşıdayken bir korku düştü içime. Takip edildiğimi düşündüm, eve zor attım kendimi. "Tanrım böyle sürekli arkama bakarak yaşayamam, eğer gitmemi istiyorsan yarın buradan taşınacağım. Yoksa bu korkuyu benden al" diye dua ettim. O günden sonra bir daha korkmadım.

        'ÇAĞRILI POLİS KORUMAM VAR'

        Polis koruması devam ediyor mu?

        Çağrı üzerinden koruma var, istersem gelmek zorundalar.

        Hiç polis çağırmaya ihtiyaç duydunuz mu?

        Hayır, hiçbir tehdit olmadı. Oğlum iki kez takip edildiğini hissetti. Birkaç gün önce Twitter'dan bir şey yazmış küfretmişler. Şikâyetçi olduk, ona da koruma verdiler.

        Öldürülen diğer iki kişinin aileleriyle görüşüyor musunuz? Onlar ne tepki verdi?

        Necati'nin eşi ve iki çocuğu olaydan bir yıl sonra Amerika'ya taşındı. İletişimimiz yok maalesef. Uğur'un yaşlı anne ve babası var. Elazığ'dalar. Bazen mahkemede görüyorum.

        Faillerin ailelerinden sizinle temasa geçen oldu mu?

        Hayır.

        Burada olmaları sizi tedirgin etti mi?

        İkisinin ailesi ilçelerde yaşıyor, üçü buradalar ama nerede oturuyorlar bilmiyorum. Emre Günay'ın babası utandığından kendini amcasıyım diye tanıtmıştı.

        Tahliye kararına Malatya'daki Hristiyan arkadaşlarınız nasıl tepki verdi?

        Bir arkadaşım çok tedirgin oldu. "Nasıl dışarı çıkacağız, tüm Hristiyanları öldürecekler mi? Görürsem yüzlerine tüküreceğim" dedi. "Hayır, düşmanları sevmek zorundayız, kötülük yapmayacaksın" dedim. Ev hapsinde tutulacaklarını öğrenince rahatladı.

        'MÜSLÜMANLIKLA İLGİSİ YOK ORDUDAN EMİR ALDILAR'

        "Eşimin öldürülmesinin Müslümanlıkla ilgisi yok" demişsiniz. Ama Hristiyan olduğu için öldürüldü...

        O 5 kişiyi arka taraftakiler doldurdu. Mahkemede din bilgileri soruldu, hiçbir şey bilmiyorlardı. Bunun Müslümanlıkla alakası yok, ordudan emir aldılar. Gerçek bir Müslüman, normal bir Türk öyle bir şey yapmaz... (Gözleri doluyor...)

        Yaşananlardan sonra adalete güveninizi kaybettiniz mi?

        Zaten hiç güvenim yoktu ki... Kusura bakmayın ama Türkiye'de adalet kişilere bağlı, yasalara bağlı değil.

        Davanın Ergenekon'la birleştirilmesini nasıl karşılamıştınız?

        Arkasındaki güçler ortaya çıkacak diye sevindik. Bu olayı 5 çocuğun tek başına yapamayacağını biliyorduk.

        ‘HURŞİT TOLON YALAN SÖYLÜYOR’

        Pek çok kişi bırakılmasına rağmen Hurşit Tolon hala içeride. Onun suçlu olduğunu düşündünüz mü hiç?

        Tabi ki... Delilleri okuyup davayı izleseydiniz siz de görürdünüz...

        Ama cinayeti işleyen caniler bırakıldı, bir tek Hurşit Tolon içeride kaldı...

        Bilmiyorum... O inanılmaz yalancı bir adam. O kadar çok yalan söyledi ki hâkim bile 'Artık yeter, sizi dinlemeyeceğim' dedi.

        'DUL OLDUĞUM IÇIN LAF ATIP IĞRENÇ ŞEYLER SÖYLÜYORLAR'

        Almanya'ya gidip geliyor musunuz?

        Herkes orada ama artık pek gitmek istemiyoruz.

        Siz artık Türkiyeli olmuşsunuz!

        Evet, çocuklara bakarsanız hareketleri, konuşmaları tamamen Türk. Ben de o kadar Türkleşmişim ki artık her yere geç kalıyorum. (Gülüyor...)

        Dul olduğunuz için mahalle baskısıyla karşılaşıyor musunuz?

        Farklı hareket etmem gerektiğini anladım. Ne giyineceğime dikkat ediyorum. Saçlarım hep topuzlu, dışarı çıkarken hiç açık bırakmıyorum. Çok ters şeyler yaşadım. Bir keresinde bir adam o kadar terbiyesizlik yaptı ki ders vermeleri için iki arkadaşımı yolladım.

        Ne yapıyorlar?

        Basit şeylerden bile farklı anlamlar çıkarıyorlar. Arabamı sürekli aynı otoparka park ediyordum. Bir akşam otoparkın sahibi yaşlı adam sıkıştırdı, 'Senden hoşlanıyorum' dedi. Bazıları çok kötü laflar attılar. (Gözleri doluyor) Bir gün birine bir tokat atacağım, kendimi zor tutuyorum. Çok iğrenç... Antalya'da kadınlar için karate kursu veriyorlarmış. Keşke burada da açsalar.

        Bu kadar laf atmalarında başı açık ve yabancı olmanızın payı var mıdır?

        Herkes tanıyor beni. Dul olduğumu bilerek, denemek için yapıyorlar ama yanlış kişiye çatıyorlar. Hristiyan olduğumuz için de arkamızdan çok kötü şeyler söylüyorlar.

        'İYI KI MALATYA'DA KALDIK'

        Çocuklar nasıl yaşadı bütün bu süreci?

        Çok zor oldu. Burada kalsak mı kalmasak mı diye düşündük. Hepsi kalmak istedi.

        Neden kalmak istediniz?

        4 senedir buradaydık. Küçük kızım kreşe, oğlum ilkokula, büyük kızım da koleje başlamıştı o sene. Burayı memleketleri gibi hissediyorlardı. Geniş bir çevremiz vardı. Almanya'ya gitseydik her şeye sıfırdan başlayacaklardı. Bir travmanın üstüne başka travmakoymak saçma olacaktı. İyi ki kaldık...

        Çocuklar psikolojik destek aldı mı?

        Oğlumda dikkat eksikliği vardı. Üstüne travma gelince çok kötü oldu, hap kullanmaya başladı. Üzülmeyeyim diye kızlar hiç ağlamadılar. Olaydan bir iki sene sonra beraber ağlamaya başladık.

        Okula kolay adapte oldular mı?

        Evet. Büyük kızım Michael her zaman çok çalışkandı. ODTÜ'de İngilizce öğretmenliğini kazandı. Oğlum Lucas biraz daha gevşek. Haftaya LGS'ye girecek, yeni başladı çalışmaya. Üçü de TED Koleji'nde okudu. Almanya'da bu kadar iyi eğitim yok.

        Ayrımcılığa uğradılar mı?

        Almanya'dan geldiğimiz için Hristiyan olmaları normal karşılandı, problem yaşamadılar.

        Çocuklarda katillere karşı intikam duygusu yok mu hiç?

        Bilmiyorum... Varsa da bana söylemezler. Psikolog "asıl büyüdüklerinde duyguları ortaya çıkacak" demişti.

        'MÜSLÜMAN OLMAM IÇIN UĞRAŞTILAR'

        Müslüman arkadaşlarınız var mı?

        Evet, çarşaflı bile var! Onlar da insan biz de insanız. Ne fark var?

        Müslümanlığa davet ediyorlar mı?

        Önceden çok oldu. Özellikle bir arkadaşım çok uğraştı! (Gülüyor...) Kuran sohbetlerine gidiyordum, Yasin okuyorlardı. Bir gün 'Anlatın bakalım ne okuyorsunuz?' diye sordum, 'Bilmiyoruz' dediler. Sonra merak edip kendim öğrendim.

        Baskı yapan oldu mu?

        Baskı değil de laf atan oluyor tabi. Eski mahallemiz çok dindardı. Bir gün bir kadına başım ağrıyor dedim, saçın açık o yüzden ağrıyor dedi! Ramazan'da ekmek vesaire bulmak mümkün değildi. Ben yabancı olduğum için pek bir şey demiyorlar, Aleviler daha çok baskı görüyor.

        Kaç Hristiyan var Malatya'da yaşayan?

        25 kadar.

        İnancınızı rahatça yaşayabiliyor musunuz?

        Malatya'da bir kilise var ama şu an kullanılmaz halde. Sırayla evlerde toplanıyoruz.

        'TÜRK VATANDAŞLIĞINA KABUL EDİLMİYORUZ'

        Yolunuz Malatya'ya nasıl düşmüştü?

        Önce Adana'ya taşındık. Eşim Yurtdışı Eğitim Danışmanlığı bürosu açmıştı. Benzer şirketler olduğu için farklı bir ile geçmek istedik. Kalabalık şehirlere gitmek istemedik. Malatya'ya gelmeye karar verdik. Eşim İngilizce-Almanca tercümanlık ve danışmalık bürosu açtı.

        Siz ne eğitim aldınız? Çalışıyor musunuz?

        İncil ve Hristiyanlık sanatı üzerine eğitim aldım. Türkiye'de İngilizce öğretmenliği yapmak istedim ama İçişleri Bakanlığı kesinlikle çalışma izni vermiyor.

        Çalışma izni olmadığı için mi yoksa tehlikeli gördükleri için mi?

        Onlara sorun... Kimse cevap vermiyor ki...

        Peki, çalışmadan nasıl geçindiniz bunca zaman?

        Almanya'dan çocuklara yetim maaşı, bana da minicik bir dul parası veriyorlar. Olayın ardından tüm dünyadan yardım geldi, hala o yardımlarla yaşıyoruz...

        rk vatandaşlığına başvurmuştunuz, kabul edildiniz mi?

        Hayır, yıllardır başvuruyoruz olmuyor. Ekim ayında Başbakan Erdoğan'a mektup gönderdim, 'Biraz daha sabredin' diye cevap yazdı. Dava karara bağlanmadan vermeyecekler herhalde. Zor oluyor. Cep telefonu hattı alamıyoruz, ucuz internet bağlatamıyoruz, kredi kartı çıkartamıyoruz.

        LUCAS: YA SEV YA TERKET DIYEN OLDU

        Babanı katledenler tahliye edildi. Ne hissediyorsun?

        Bunun olacağını tahmin etmiştik. Onları 7 sene önce bağışlamıştım zaten. Kinim ya da nefretim yok. Affettim onları.

        Nasıl vardın bu duyguya?

        Biz Hristiyan'ız, kutsal kitabımızda 'Düşmanlarınızı sevin' der.

        Yıllar içinde duyguların hiç değişmedi mi? İntikam almak istemedin mi?

        Hayır, hiç gerek yok. Onlar vicdanen çekiyorlar zaten.

        Karşılaşırsanız ne yapacaksın?

        Elektronik kelepçeleri olduğu için öyle bir ihtimal yok ama avukatlar 'Karşılaşırsanız normal bir insanı görmüş gibi devam edin' dediler. Onlar konuşmaya kalkarsa ne yaparım bilmiyorum...

        Zor bir süreç miydi bu 7 sene?

        Hayır, zor değildi. Arkadaşlarım çok destek oldu.

        Türkiye'yi terk edip Almanya'ya gitmeyi istiyor musun?

        Hayır, Türkiye'yi anavatanım gibi seviyorum.

        Sosyal medyada hakarete uğradığın doğru mu?

        Tahliye edildiklerini ilk duyduğumda 'Babamın katilleri ile aynı havayı solumak istemiyorum' diye yazdım. 'Ya sev ya terk et' diyen oldu. 'Anavatanım gibi sevdiğim bu ülkeyi neden terk edeyim' dedim...

        Suzanne Geske ve oğlu Lucas. Ailenin büyük kızı Michael Ankara'da üniversite okuyor. Küçük kızı Miriam ise basına çıkmaktan hoşlanmadığı için yanımıza gelmedi.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ