Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Polemik 'Vampir terapisi' ne kadar gerçek

        Tekin ATAY / AHT

        ABD'de yürütülen araştırmalar sonucunda kanı, genç farelerin kanıyla değiştirilen farelerde yaşlanmanın yavaşladığı görüldü. Hafıza, beyin, kaslar, kalp ve diğer organlarda gençleşme etkisinin görüldüğü ‘vampir terapisi'nin insanlarda da aynı sonucu verebileceği öngörülüyor. Biliminsanları 3-5 yıl içinde insanlar üzerinde de uygulamayı düşündükleri bu yöntemle Alzheimer gibi yaşlılık dönemlerinde görülen hastalıkların da tedavi edilebileceğini ileri sürüyor. Genç kanıyla gençleşmenin mümkün olup olmadığını uzmanlara sorduk.

        'Kanla gençleşmek mümkün değil'

        Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Ercüment OVALI:

        GDF11 proteini kemik ve kas yapımında işe yarar. Özellikle ortopedistler kemik iyileşmesinde kullanıyorlar. Sadece bu proteinle gençleşmek mümkün değildir. Çünkü sistemi bir proteinle değiştiremezsiniz. Yaşlanmayı geciktirmek veya bazı hücrelerin yenilenmesini sağlayabilmek için çoklu faktörler kullanmak gerekir. Bunun en önemli yöntemi de kök hücredir.

        'Hiç gerçekçi değil'

        Anatomi Uzmanı Prof. Dr. İbrahim TEKDEMİR:

        UZMANLIK alanım anatomi fakat genel tıp bilgisi içinde söylüyorum; sadece kan transferiyle bir gençleştirmeden söz etmenin tıbben karşılığı yoktur. Sansasyonel bir çalışma. Sinir dokusu kendisini yenilemez. Geri dönüşsüz harabiyet yaşar. Bunu kan transferiyle iyileştirmek mümkün değildir. Kök hücre konusundaki çalışmaların sürdüğü günümüzde, kan transferiyle gençleştirme yöntemi hiç gerçekçi değil.

        'Umut verici ama 'gençleştirir' denilemez'

        Tıbbi Biyoloji ve Genetik Uzmanı Prof.Dr. İbrahim KESER:

        HÜCRE yenilenmesini sağlayan GDF11'den başka proteinler de var. Fakat genetik olarak bir proteinin bütün organlarda aynı oranda yenilenme sağlaması mümkün değil. Mesela GDF11 ile kalbi güçlendirebiliriz, sinir hücrelerini yenileyebilirsiniz, bu çalışmada denildiği gibi Alzheimer'i engelleyebilirsiniz. Ama örneğin akciğeri, böbreği, karaciğeri sorunlu bir insanı, bunları sağlamakla gençleştirmiş olmazsınız. 'Gençleştirir' demek mümkün değil ama umut verici bir çalışmadır.

        'Yenilenmeyi kök hücre sağlar'

        Moleküler Biyoloji Uzmanı Prof.Dr. Osman Nidai ÖZEŞ

        HÜCRE ve doku yenilenmesi kök hücre ile mümkündür. Mesela henüz anne karndaki bir bebeğin kök hücreleri, anne vücudundaki hücrelerde yenilenme sağlıyor. Bu konuda bilimsel çalışmalar var. Fakat kan faktörü ile böyle bir yenilenme olup olmadığını bilmiyorum.

        'Teorik olarak mümkün ama konuşmak çok erken'

        Hematoloji Uzmanı Prof.Dr. Mehmet SÖNMEZ:

        REJENERATİF (yenileyici) Tıp diye bir kavram var. Bu tür çalışmalar 1940-50'lerden beri yapılıyor. Bu çalışmaları çok önemsiyorum ve sıcak bakıyorum. Yaşlı farelere genç farelerin kanı enjekte edilmiş ve kandaki bir protein yaşlıdaki kök hücreyi uyarıp bir yenileme sağlamış. Bugün yenileyici olarak GDF11 proteini bulundu, yarın başka bir şey olabilir. Bu teorik olarak mümkündür. Çalışma derinleştikçe yeni gelişmeler olacaktır. Lakin hayvan deneyleri birebir insana uygulanmıyor, yapılabilecekler konusunda öngörü sağlıyor. Hayvanda başarılı olunabilir fakat insanda aynı sonuç elde edilemeyebilir. Bu nedenle, klinik çalışmayı beklemek ve insan üzerindeki etkisini bilimsel olarak kanıtlamak lazım. Haliyle şimdi konuşmak çok erken. Çok önemli bir çalışmadır fakat abartmamak gerekir.

        'Esas mesele protein genini düzeltmek'

        Çocuk-Kan-Genetik Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Duran CANATAN:

        GENÇ insanların kanıyla yaşlanmayı engellemeye yönelik denemeler 1600'lü yıllardan beri var. Fakat GDF11 proteini çok yeni bilinen bir şey. Bu protein, kas, kalp, pankreas, kemik ve sinir hücrelerini etkiliyor. Yaşlılıkta kalbin yorulmasını ve kalp yetmezliğini geciktiriyor. Alyuvar sentezini sağladığı için Talasemi hastalarının tedavisinde kullanılıyor. Bu proteinin geçici bir etkisi vardır ancak önemli olan vücuttaki protein genini düzetmektir. Esas mesele, vücutta bu proteini üreten geni harekete geçirmek, üretimi artırmaktır. Şu anda bu konuda çalışmalar yapılıyor.

        'Ne desek spekülasyon olur'

        Hematoloji Uzmanı Prof.Dr. Fevzi ALTUNTAŞ:

        ABD'deki çalışma fareler üzerinde yapılmış ve ortada henüz insan çalışması yok. Hayvan çalışmalarının sonuçları insanlardaki sonucu göstermez. Dolayısıyla bu çalışmanın klinik sonuçlarını beklemeden söylenecek her söz spekülasyon olur. Bugün itibariyle eldeki verilere bakarak 'genç kanıyla gençleşilebilir' demek mümkün değildir. Bu tür söylemler insanlarda heyecanlı bir bekleyiş oluşturur ancak ortada bilimsel bir kanıt yoktur. Gerek bu çalışmanın gerekse tıp alanındaki her türlü çalışmanın insan üzerindeki sonuçları bilimsel olarak kanıtlanmadan bir yorumda bulunmamak gerekir.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ