İnsanlık bu kadar vahşileşti mi?

Caner YILMAZ-Mesut TURAN / AHT

Gazze'de insanlık dramı yaşanmaya devam ediyor. İsrail'in Gazze'ye düzenlediği ve dünyanın birçok ülkesinde büyük infiale yol açan bombardımanlar sonucunda yaşamını yitirenlerin sayısı 200'ü aştı. Ancak sosyal medyada yer alan bir görüntü ise tüyleri diken diken etti. Danimarkalı ortadoğu muhabiri Allan Sørensen'un twitter hesabından paylaştığı fotoğrafta, İsrail askeri Gazze'ye bomba yağdırırken, bir grup israilli ise hakim bir tepede, yaşanan vahşeti film izler gibi izliyordu. Bu durumu "savaş pornosu" diye adlandıranlar da çıktı. Fotoğrafı çekip paylaşan Danimarkalı gazeteci Sørensen, İsveç medyasına verdiği demeçte Gazze sınırına toplanan bir grup İsrailli'nin, her düşen bombada çocuk çığlıklarına rağmen, vicdansızca alkışlayarak sevgi gösterisinde bulunduklarını Söyledi. Sørensen, yaşanan durumu empati yoksunluğu olarak nitelendirdi. Bir tarafta çocuklar üstlerine bombalar yağıp paramparça olurken, yaşananları gülerek izlemek, hatta alkışlamak nasıl bir psikolojiyle açıklanabilir? İnsanoğlu bu kadar vahşileşti mi?

''Fotoğraf insanoğlunun ne kadar vahşileştiğinin kanıtı''

Prof. Dr. Saim Yeprem (ilahiyatçı)

''Bu fotoğraf insanoğlunun ne kadar vahşileştiğini gösteriyor. Bu manzara karşısında başka ne söylenebilir ki? Çoluk, çocuk, kadın erkek demeden sivil halkın üzerine bomba yağıyor ve bir grup insan bunu normal gibi algılayıp seyrediyor. Fotoğraf, insanoğlunun geldiği noktayı özetliyor. İnsanoğlunun yaradılışında var olan en kötü tabiatıdır vahşilik. Kuran'da da insanın vahşi bir tabiatı olduğu belirtiliyor ama bu tabiat sonradan meydana gelen bir özellik. Şeytanın yaptığı görevlerden biri. İnsanı bu hale getiren manzara Danimarkalı gazetecinin çektiği fotoğraf. Tarih boyunca neler neler yaşanmadı ki? İşkenceler, kan dökmeler. Şimdi de izliyoruz.

''O tepedekiler insanlıklarını kaybetmiş insanlar''

Dr. Tanju sürmeli (Psikiyatr)

Bu durum nesillerin yetiştirilme tarzında hata yapıldığını gösteriyor. Politika ve siyasetin bu duruma katkıları çok büyük. Artık insanlar empati kurmamaya başladı. Hissizleşiyorlar. Ortada bir savaş durumu olduğu için bunu normal karşılıyorlar. Bu savaş sürecine dikkat edilmesi lazım. Politikacıların ve diğer ülkelerin insanların beyinlerinin olumsuz yönde etkilediğinin göstergesi. Olaya taraf tutarak bakılmaması lazım. Bilimsel bir düşünce yürütmemiz gerekiyor. Olaya bir taraf müslüman diğer taraf yahudi diye yaklaşırsak yanlış bir değerlendirme yapmış oluruz. Ortadoğunun her yerinde savaş var ve bu savaş durumunun insanların beyinlerinde olumsuz yönde büyük etkiler yaratıyor. Bu yüzden insanlarda kin, nefret, öldürme duygusu ortaya çıkıyor. Haklı- haksız, acıma duygusu kalmıyor. O tepedekiler insanlıklarını kaybetmiş insanlar.

Dr. Ayhan akcan (Psikiyatr)

''Sanal gerçeklik gerçeğin önüne geçti''

Bilgisayarın, internetin getirdiği çok büyük bir sıkıntı var bu çağda. Sanal alem dediğimiz bir olay var. Yüz ifadesi olmayan, acı duyulmayan, zevk alınamayan bir durum. Sempati, empati kavramlarının yok olduğu bir zaman. Sanal gerçeklik, gerçekliğin tamamen önüne geçmiş. İnsanların empati duygusu yok olmuş. Gücü elinde bulunduranlar istedikleri düşünceleri insanlara empoze edip onları yönlendiriyorlar. Burada ise medyanın önemi çok büyük. Bu olayı tamamen insanların duygularının yok olmasına bağlıyorum.''

''Mahallemize sinema gelmiş gibi bir durumdalar''

Prof. Dr. Beril dedeoğlu (galatasaray üniversitesi uluslar arası ilişkiler bölüm başkanı)

''Sürekli savaş ve çatışma ortamının insanlardaki korku eşiğini ne kadar düşürdüğünü gösteren çok çarpıcı bir fotoğraf. Artık çatışma ve savaş olağan bir hal halini aldı. Kanada'da küçük bir bomba patlasa insanlar sığınaklara kaçar; ama bakıyorsunuz burada insanlar mahallemize sinema gelmiş gibi bir durumda, oturup bombardımanı izliyorlar. İnanılır gibi değil! Herhalde onları korkutacak tek bomba atom bombası. Ama savaşlar yüzyıl sürerse, babadan oğula geçerse, insanlar da savaş ve kan hikayeleriyle büyürse, bu tür manzaralar o insanlara olağan gelir. ''

''Manzara şiddetin estetize edilmesini gösteriyor''

Yrd. Doç. Dr. Gülüm şener (sosyolog-hasan kalyoncu üniversitesi)

''Sosyolog Walter Benjamin şiddetin, savaşın estetize edilmesinden bahseder. Bir tepenin üzerinden bombalanan Gazze'yi izleyen İsrailliler olayın yarattığı acıyı, kaybedilen yaşamları değil, yalnızca bir havai fişek gösterisi izler gibi gece karanlığında atılan bombaları izleyip bir bilgisayar oyunundaymışcasına alkış tutabiliyorlar. Bu vardığımız korkunç durumda medya atmosferinin de etkisi var. ABD'nin Irak'a savaş açtığı 1991'de CNN International'den savaşı canlı izlemiştik. Hala da izlemeye devam ediyoruz. Medya savaşı insani duygulardan arındırıp, istatistiklere indirgerken, devletlerin askeri gücünü bir başarıymış gibi sunmaya devam ediyor. Eskiden akıllarda yer eden, kitleleri barış için harekete geçiren savaş fotoğrafları olurdu. Vietnam savaşında olduğu gibi. İnsanlar savaşa karşı duyarsızlaştı. Her İsrailli ya da her Yahudi de bu fotoğraf karesine girmiyor, bunu da unutmamak gerek.''