Sağlıklı yaşamla ilgili takıntılı sorular
Diyetisyenin söyledikleri bile artık sizi rahatlatmıyorsa 'takıntı' başlamış demektir
Diyetisyen Güneş AKSÜS / HT MAGAZİN
Diyet, sağlıklı yaşam, zayıflık, kilo almak, spor, organik, katkısız, doğal bunlar size ne hissettiriyor? Birçok kadın bu kelimeleri ‘tanıdık, hep duyduğumuz, olması gereken, olmasa da olur’ gibi sınıflandırabilir. Bazıları içinse bu kelimeler artık ‘takıntı’ meselesi!
Sorun yaşadığınızda bunun nedenini merak eder ve çözmeye çalışırsınız. Ama bazı sorular gün içinde aklınızdan hiç çıkmıyorsa, sürekli aynı şeyi düşünüyor ve işin içinden çıkamıyorsanız, diyetisyenin söyledikleri bile artık sizi rahatlatmıyorsa ‘takıntı’ başlamış demektir ve bu büyük mutsuzluk nedenidir! Kimilerine göre bir insanın hayatında her şey yolunda gitse bile, kendi kendine uğraşması, gençlik ve ergenlik döneminde dikkat çekmeye çalışması, arkadaşlarıyla arasında fark yaratmak istemesi sonucunda takıntılar oluşabiliyor. Hatta bazı kadınlar birbirleri hakkında ‘Amaaan her şeyi yerli yerinde, kendine sorun arıyor’ diye düşünebilirler. Kimilerine göre de bunların altında yatan büyük ve çözülmemiş psikolojik problemler var.
Psikologlar takıntılı kişilerin geçmişlerini, şu andaki durumlarını ve aile ilişkilerini incelediklerinde takıntıları ortaya çıkaracak ipuçlarını topluyor. Toplanan ipuçları iç dünyanızı gösteriyor ve bu sorunu çözmediğiniz sürece kendinizle barışamayacağınızı söylüyor. Şimdi size en sık duyduğunuz takıntılı soruları ve doğru cevapları yazıyorum. Siz de bu sorunları yaşıyorsanız bir psikologdan yardım alabilirsiniz. Çünkü bu takıntılar erken yaşlarda anoreksiya, blumiyaya sonraki yaşlarda ise ortoreksiyaya dönüşebilir.
Başta işe yarayabilir, ya sonra?
Tüm gün ne istiyorsam yesem, sonra 3 gün aç kalsam kilo alır mıyım?
Tehlikeli ve takıntılı bir soru! Önce kendinizi bir değerlendirin. Şu anda kaç kilosunuz ve bu kilonun ne kadarı yağ. Eğer ideal kilonun üzerindeyseniz önce bu sorunu çözün. Sağlıklı bir diyetle kilo vermek sizin sandığınızdan daha kolaydır. ‘Bazı gıdalara fazla düşkünüm’ diyorsanız onların yerine ne yiyebileceğinizi öğrenin ve hepsini aynı günde yemeye çalışmayın. 1 gün çok yüksek kalori alıp, 3 gün aç kalmak ilk başta kilo kaybı sağlayabilir. Ama bu dengeli bir beslenme şekli olmadığı için bir süre sonra vücudunuz buna karşı kendini korumayı öğrenecek ve bir süre sonra bu şekilde kilo almaya başlayacaksınız. Sevdiğiniz yemeği yemek için araya zaman koyun, hepsini aynı günde yemek yerine haftada 1 düzenli yemeyi deneyin.
Gün boyu hiçbir şey yemiyorum, acıkmamak için çay, kahve içip akşam ne istersem yiyorum.
Eyvah! Organlarınız ne yapacağını şaşırmış durumda. Gün boyunca aç kalan vücudunuz ilk başta şaşırıp kilo verebilir, bu yüzden bu denemelere kısa süreli diyetler deriz biz, uzun sürede işe yaramaz. Bir süre sonra sizin bunu sık sık yapmanız, vücudunuza ‘Akşama yemek gelecek, depola’ sinyali verir ve siz de tek öğünle kilo alabilen milyonlarca insandan biri olursunuz. Çalıştığımız ve kalori yaktığımız saatler gündüz, dinlendiğimiz ve uyuduğumuz saatler gece. Yani gündüz mutlaka yemek yemeliyiz. Yemek ye de ne zaman yersen ye değil! Doğru zamanda, doğru miktarda yemek sağlıklıdır.
İstediğimi yiyor, sonra da spor yapıyorum. Böyle kilo almıyorum ama çok yorgunum.
Çünkü kendinizi fazla yoruyorsunuz. Hiçbir zaman sürekli yapamayacağınız bir yöntemi denemeyin. Günde 4-5 saat spor yapıyorsunuz, ya sonra? Bu her zaman aynı olabilecek mi? Cevabınız ‘Hayır’ ise yediklerinizi ve sporu dengeleyin. Çok yemek yemek mi, dengesiz yemek mi? Gerçek probleminizi bulun ve günde kaç kalori aldığınızı ve ne şekilde aldığınızı değerlendirin. Bu konuda mutlaka bir diyetisyene danışın. Her gün çok spor yapmak yerine, haftada 2-3 gün hafif, 2-3 gün de daha yoğun spor yapabilirsiniz.
Rahatlama değil erteleme
Her gün aynı elbiseyi giyiyorum, çok rahat ve her bedeni var. Kilomu göstermiyor. Bu beni rahatlatıyor.
Aslında rahatlama değil, bu bir erteleme! Sürekli aynı elbiseyi giymek aslında bir başkası için çok sıkıcıyken, size olumlu geliyor. Çünkü mutlu olmadığınız yerleri örtüyor. Problem büyümeden çözmenizde fayda var. Elbisenin 36-38 bedeni varsa kabul, 3-4 kilo mevsime göre oynuyor olabilir ama kendinize 38-46 beden arası bir seçenek sunuyorsanız dikkat! Kilonuzun bu kadar sık değişiyor olması aynı kiloda kalabilen bir şişmana göre çok daha sağlıksız olduğunuzu gösterir.
Konya’da öğrencilerle buluştuk
Anlatmadan geçemeyeceğim. Geçtiğimiz hafta içinde Konya’da özel bir üniversiteye eşim Seren Aksüs’le beraber davet edildik. Öğrencilerle buluşmak en sevdiğimiz şey. Kendi heyecanlı günlerim geliyor aklıma. Anlattıkça anlatıyoruz ve gelen soruları cevaplıyoruz. Aynı gün ‘Güneş’le Kaçamak Diyeti’ kitabımın da imza günü vardı. ‘Besin Gücü ile Yaşam Kulübü’ bizi karşıladı, tüm gün Konya’yı gezme şansımız da oldu. Tabii meslek gereği yediğimiz içtiğimiz her şey dikkatimizi çekti. Konyalılar inanılmaz yağlı besleniyor! Bol tereyağlı her şey. Etli ekmeğinden bamya çorbasına hepsi çok lezzetli ama ‘Bu kadar yağlı nasıl yiyorlar’ diye sordum. ‘Bu da bir şey mi, burada gece öğünü bile var’ dediler. Yatmadan önce yemek yiyorlarmış. Bir araştırma da yapılmış yeni, sonuçlar açıklanınca buradan paylaşırım. Bakalım Konya’da durum ne çıkacak? Bu arada Konya’da herkes bisiklet kullanıyor ve her köşe başında bisikletler var, istersen kiralayıp günlük gideceğin yere gidebiliyorsun. Keşke burada da mümkün olsa bisikletle ulaşım. Buradan bu organizasyonu düzenleyen tüm hocalara ve öğrencilere teşekkür ediyorum.
