Kadınların bilmesi gereken 4 jinekolojik kanser türü

Ancak Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Dr. Robert DeBernardo, jinekolojik kanserler o kadar yaygın olmadığını ve çoğunun kolaylıkla tedavi edilebildiğini söylüyerek şu bilgileri veriyor:

"Akciğer ya da kolon kanserleriyle karşılaştırıldığında, jinekolojik kanserler büyük resimde nadir görünür. Ancak genital bölgede oldukları için korkutucudur." Dr. Robert DeBernardo, kadınların doktora danışmaları gereken 4 kanser türünü şöyle sıralıyor:

1. Endometrium kanseri

Endomterium kanser, rahimin iç tabakasında, endometriumda oluşur. Amerikan Kanser Derneği’ne göre, en sık görülenlerden biridir. Endometrium kanserinin nedeni bilinmemektedir ancak birçok risk faktörü vardır. Birçoğu östrojen ve progesteron arasındaki denge ile ilişkilidir.

Bu kanserin erken teşhis edilmesinin nedeni, belirtisidir. Endometriyal kanseri olan kadınların %90’ında anormal kanamalar görülür ve ani kanamalar ya da iç çamaşırlarında pembe iz gören kadınlar doktora başvurur.

Cerrahi yöntem, bir histerektomi de dahil, temel tedavi yöntemidir. Ancak radyasyon terapisi, hormon terapisi ve kemoterapi de tedavi kullanılan tedavi yöntemlerindendir. Kadınlar doğum kontrol hapları kullanılarak, kilo kontrolü sağlanarak ve diyabet kontrol altında tutularak risk düşürülebilir.

2. Yumurtalık kanseri

Nadirdir ve ölümcül bir jinekolojik kanserdir. ABD’de yıllık yaklaşık 20.000 vaka teşhis edilmektedir. Erken teşhis edildiğinde vakaların yüzde 95’ine kadar tedavi edilebilir. Ancak yüzde 70’i ileri evrede teşhis edilmektedir.

Bu kanser türü en sık 50’li yaşlardaki kadınlarda görülmesine rağmen 35 yaş altı kadınları da vurabilmektedir.Doğum kontrol hapı kullanan kadınlarda risk, tüplerini bağlatan kadınlarda olduğu gibi daha azdır. Ayrıca az yağlı beslenme de riski düşürür.

Belirtileri, diğer hastalıkları taklit ettiği için sıklıkla gözden kaçabilir. Görüntülü yumurtalık kanseri muayenesi yapılmadığında huzursuz bağırsak sendromu, Crohn hastalığı gibi hastalıklarla karıştırılabilir.

Temel tedavide yumurtalıklar ve tümör alınır ve bunu kanser tedavisi takip eder.

Unutmayın: Herhangi bir düzensiz kanama, anormal ağrı ya da sizi endişelendiren belirtiler olduğunda doktorunuza başvurmanız önemli.

3. Servikal kanser

Kadınlar taramalarını yaptırdıkları sürece düşük risk altındalardır; erken yakalandığında lezyonlar kansere dönüşmeden önce ve tedavi edileblir.

Kadınların 21 yaşından itibaren Pap smear testi yaptırmaları gerekir. Anormal test öyküsü olmayanlar her 3 yılda bir, 30’dan sonra anormal test öyküsü olmayanlar her 5 yılda bir tarama yaptırabilir. 65 yaşından sonra ard arda 3 normal Pap smear testi ve son 20 yılda normal test öyküsü olanlarda, servikal taramalara gerek kalmaz.

Servikal kanserle ilişkilendirilen birçok faktör vardır: HPV enfeksiyonu, sigara ve HIV enfeksiyonu gibi. Erken evrede ağrısız ve belirtisizdir. Hastalık ilerledikçe, vajinal kanamalarda düzensizlikler yaşanabilir.

Servikal kanserlerinin çoğuna pelvik muayenelerde ve Pap smear testi sayesinde tanı koyulur. Tedavisi hastalığın ne kadar ilerlediğine, hastanın yaşına ve genel sağlık durumuna ve çocuk sahibi olma arzusuna dayalıdır. Radyasyon kemoterapi ve cerrahi, temel tedavi yöntemleridir.

3. Vulva kanseri

Kadınlarda genital bölgenin dış bölümünde kanser oluşabilir. Nadirdir, en az bilinen jinekoloji kanserlerdendir. Ancak erken tespit edilirse, tedavi edilebilir ve iyileşebilir.

Amerikan Kanser Derneği’ne göre jinekolojik kanserlerin yüzde 4’ünü oluşturan bu kanser ileri safhada, düzenli jinekolojik muayeneye gitmedikleri için yaşlı kadınlarda görülebilir.

70-80’lerindeki kadınlar yüksek risk taşır, ancak daha genç kadınlar da vulva kanseri olabilir. Risk faktörleri HPV enfeksiyonlarını, genital siğilleri ya da anormal Pap smear geçmişini içerir. Vulva kanseri sıklıkla belirti vermez, ancak en belirgini geçmeyen kaşıntıdır.