İşte fizik tedavinin faydalı olduğu sorunlar

Ceyda ERENOĞLU/HABERTÜRK MAGAZİN

Fizik tedavi ve rehabilitasyon kas iskelet sisteminde doğuştan var olan ya da sonradan gelişen hastalıklar üzerinde yoğunlaşan bir tıp alanı olarak tanımlanıyor. Hareket sistemindeki aksamaların günlük yaşam aktiviteleri üzerindeki etkisine odaklanan bu uygulamalar kişinin yaşam kalitesini artırmaya yönelik yaklaşımlar içeriyor. Fiziksel ajan adı verilen ısı, elektrik, ses dalgaları ve ışık gibi modalitelerin tedavi amacıyla insan vücuduna uygulanması fizik tedavi ve rehabilitasyon alanındaki uygulamaların sadece bir bölümünü oluşturuyor. Günümüzde fizik tedavi yöntemleri tedavi edici egzersizlerle bir arada kullanılıyor. Grup Florence Nightingale Hastaneleri Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Klinik Direktörü Prof. Dr. Füsun Uysal, önemli bir noktaya dikkat çekerek “Egzersiz ve eğitimin olmadığı salt fizik tedavi uygulamalarının sorunları çözmede yetersiz kaldığı tıbbi çalışmalarla da kanıtlanmıştır” diyor.

SON YILLARIN EN ÖNEMLİ YENİLİKLERİ

Fizik tedavide son yılların en önemli gelişmeleri tedavide kişinin hareket yeteneğini, kas gücünü, esnekliğini ve dayanıklılığını artıracak sistemlerin ön plana çıkması olarak görülü- yor. Tedavi programlarındaki bütünsel yaklaşım da önemli bulunuyor. Önceleri sadece hastalığın olduğu alana yönelik tedavi uygulamaları yapılıyorken artık hastalık nerede olursa olsun tüm vücut mekanik olarak ele alınıyor. Güçlü bir omurga ve doğru bir duruşun tüm sakatlık ve hastalıkların tedavisinde öncelik taşıdığı belirtiliyor. Bedenin mekanik temelini oluşturan alt karın ve bel kasları- nın oluşturduğu fizyolojik korseleme sistemi de giderek önem kazanan konu başlıkları arasında bulunuyor.

SPOR YAPANLARIN BEDENLERİNDE BİLE SORUN VAR

Prof. Dr. Füsun Uysal, insan vücuduna mekanik olarak bakmaya başladıklarında şaşırtan durumlarla karşılaş- tıklarını söylüyor. Son derecede aktif ve spor yapan elit atletlerde bile bedendeki fizyolojik korseleme mekanizmaları çok yetersiz olabiliyor. Bu nedenle bu kişilerde bile sıklıkla tekrarlayan sakatlıklar ve ağrılar kaçınılmaz görülüyor. Bu durumda aynı bakış açısıyla kasların ve eklemlerin oluşturduğu makara ve kaldıraç sistemleri ele alınıyor ve kişiyi yerçekimine karşı ayakta tutan postural sistem güç- lendiriliyor. Bu yeni nesil antrenman sistemleri ve tedavi yaklaşımları sayesinde önemli gelişmeler yaşandığı belirtiliyor.

FİZİK TEDAVİ İLE GİDERİLEN SORUNLAR

-Omurga hastalıkları (Boyun, bel fıtıkları, mekanik ve romatizmal kaynaklı diğer omurga problemleri)

-Spor yaralanmaları

-Kronik ağrı sendromları

-Ortopedik cerrahi sonrası günlük yaşama dönüş

-Romatizmal hastalıklar

-Kemik erimesi

-Nörolojik hastalıklar

-Metabolik hastalıklar

-Solunum hastalıkları

-Lenf sisteminin hastalıkları

-Onkolojik hastalıklar

OMURGAYI DİK TUTMAKLA GÖREVLİ KASLAR ÇALIŞTIRILIYOR

TÜM vücut elektriksel kas uyarımı (EMS) ile tedavi edici egzersizlerin uygulanması, bu alanda son yılların en heyecanlı uygulamalarının gerçekleşmesi anlamına geliyor. Prof. Dr. Füsun Uysal, “Aslında elektriksel uyarım ile kası aktive etmek, yıllardır fizik tedavi ve rehabilitasyonda kullanılıyordu. Sinir hasarı nedeniyle kasın uyarılamadığı ya da kullanılmama nedeniyle gücünü kaybettiği durumlarda dışarıdan uygulanan bu elektrik akımları kas erimesini engelliyor. Ancak bu bölgesel uygulamaların dışında yeni geliştirilen tüm vücut uygulamaları, kasın hareket halindeyken elektrikle uyarılarak içerdiği tüm liflerin her açıdan kasılmasını sağlıyor. En önemlisi de bu sistemde gövde kasları ve özellikle de omurgayı dik tutmakla görevli olan iç korseleme (core) kasları çalıştırılıyor” diye konuşuyor.

UZUN SÜREN İSTİRAHAT DÖNEMİNE SON

Prof. Dr. Füsun Uysal, hasta bir kas iskelet sisteminin iyileşebilmesi için uzun süren istirahat ve hareketsizlik döneminin tamamen gereksiz ve yanlış olduğunu anladıklarını dile getiriyor ve ekliyor: “Vücudun mekanik yapısı, esneklik ve kas gücünün bir an önce kazandırılması için küçük ve güvenli hareketlerin elektrik akım uyarısı eşliğinde yapılabilmesi bize tedavide hız kazandırdı. Ağrı ve kısıtlı- lık nedeniyle çalıştıramadığı- mız eklemlerin çevresindeki kasları çok küçük hareketlerle etkin bir şekilde çalıştırmaya başladık.”