İkinci büyük operasyon Ankara'da

Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, Türkiye'de ikinci yüz nakli yapılan Cengiz Gül'ün ameliyatının başarılı geçtiğini söyledi. Prof. Dr. Tuncer, sabah saat 09.00'da başlayan ameliyatın 17.30'da bittiğini belirterek, "Ameliyat başarılı geçti, hastamızı şu anda yoğun bakım ünitesine aldık. Durumu gayet iyi, sağlık yönünden herhangi bir sorunu görünmüyor. Bir sıkıntısı yok. Ameliyatımız başarılı geçti" dedi.

ÇİFT KOL VE ÇİFT BACAK NAKLİ

Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, çift kol ve çift bacak nakli yapılan ameliyatın bittiğini belirterek, ''Hastamızın kritik dönemi atlatabilmesi için kan ve plazma değişimi devam ediyor'' dedi.

Prof. Dr. Tuncer, yaptığı açıklamada, çift kol ve çift bacak nakli ameliyatının bittiğini söyledi.

Hastanın durumunun kritik olduğunu belirten Tuncer, ''Bu kadar büyük organ naklinde vücudun yüzde 50'sinden fazlası değişmiş gibi oldu. Hastamızın kritik dönemi atlatabilmesi için kan ve plazma değişimi devam ediyor'' diye konuştu.

Gelecek 24 saatin vücuttaki dokular için kritik olduğunu kaydeden Tuncer, ''İnşallah her şey yolunda gidecek. Ameliyatlarda 100'den fazla kişiden oluşan ekip çalıştı. 50'den fazla ameliyat seti açıldı'' dedi.

Hastanın, henüz yoğun bakıma alınmadığını kritik dönemi ameliyathanede atlatmasının öngörüldüğünü ifade eden Tuncer, sabahleyin her şeyin daha da netleşmesinin beklendiğini belirtti.

Akdeniz Üniversitesi'ndeki Türkiye'nin ilk yüz ve kol naklinin ardından ikinci operasyon için bağış İzmir'den geldi.Uşak'ta Ahmet Kaya'nın yüz, kol ve bacakları ailesi tarafından bağışlanmış ve böylece Türkiye'nin ilk yüz, ikinci kol nakli ameliyatı Akdeniz Üniversitesi'nde gerçekleştirillmişti. İkinci yüz nakli ameliyatı hazırlığı haberi bu kez Hacettepe Üniversitesi'nden geldi.

İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi'nde beyin ölümü gerçekleşen bir hastanın beyin ölümü gerçekleşti. Çeşme'de 10 gün önce trafik kazası sonucu ağır yaralanan N.A.'nin (40) ailesi tüm organlarının bağışlanmasını kimliğinin açıklanmaması kaydıyla kabul etti. Aile kimliğin açıklanmaması için hastaneye dilekçe de verdi. Bu gelişmenin ardından Türkiye'nin ikinci yüz nakli için Hacettepe Üniversitesi ekibinin hazır olduğu bilgisi geldi ve ekipler organları almak için Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde operasyon yapıldı.

REKTÖRDEN AÇIKLAMA

Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinde yüz nakli için ameliyata alınan hastanın operasyonunun bittiğini söyledi.

Yoğun bakıma alınan hastanın durumunun iyi olduğunu ifade eden Tuncer, ''Bu tür ameliyatlardan sonraki saatler çok önemli olduğu için hastamız yakın takipte, durumu izleniyor'' dedi.

Tuncer, bu ameliyatın sabaha karşı tamamlanmasının beklendiğini, yarın yapılacak basın toplantısında her iki ameliyata da katılan doktorların basınının karşısına çıkarak, açıklamalarda bulunacaklarını kaydetti.

AİLE İSMİN AÇIKLANMASINI İSTEMİYOR

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Hastanesi Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Mustafa Ecevit, düzenlediği basın toplantısında, 17 Şubat'ta geçirdiği trafik kazası sonrasında hastanenin acil servisine getirilen ve ismi ailesi tarafından açıklanmak istenmeyen hastanın anestezi yoğun bakımdaki tüm çabalara rağmen dün saat 16.00 itibarıyla beyin ölümünün gerçekleştiğini söyledi.

DONÖR EVLİ VE İKİ ÇOCUK BABASI

Çeşme ilçesi Alaçatı beldesinde ikamet eden 40 yaşındaki erkek donörün annesi Cemile ve babası Kazım Akan çiftinin evinde oğullarını kaybetmenin acısı yaşanıyor. Oğlunun askerde çektirmiş olduğu fotoğrafa sarılarak ağlayan anne Cemile Akan, ''Oğlum şimdiye kadar beni hiç üzmedi. Genç yaşta hayatını kaybetti. Oğlumla her zaman gurur duydum. Geride çocuklarını bıraktı'' dedi.

İsmi açıklanmayan donörün evli ve iki çocuk babası olduğu öğrenildi.

"AMELİYATA GİRERKEN ÇOK MUTLUYDU"

Yüz nakli yapılacak Cengiz Gül'ün eniştesi Mustafa Oral, nakille ilgili soruları yanıtladı.

Operasyon imkanını duyunca mutlu olduklarını ifade eden Oran, "Kendisi öğrenci. Duyunca çok mutlu oldu, sevinçliydi. Radyo Televizyon Bölümü'nde okuyor. Yüz nakli olduktan sonra ekran önünde olmak istiyor. Ameliyata girerken çok mutluydu, sevinçliydi. Gayet huzurlu ve sevinçliydi. Yüzü, sosyal hayatını etkiliyordu. Arkadaşlarıyla beraber oturmak istemiyordu" dedi.

Cengiz Gül'ün yüzü yanık olduğu için çekingen bir kişiliğe sahip olduğunu kaydeden Oral, "Kimsenin yanına gitmek istemiyordu" diye konuştu.

"HER TÜRLÜ DESTEĞİ VERİRİZ"

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, ''Antalya'daki bu başarılı organ nakillerini Türkiye'de çok başarılı diğer nakiller izleyecek, bundan eminiz'' dedi.

Akdağ, Kosova Sağlık Bakanı Ferid Agani ile İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğündeki makamında görüştü.

Görüşmenin ardından gazetecilerin ''Hacettepe Üniversitesi'nde yüz, kol ve bacak nakli yapılacağını'' hatırlatması üzerine Akdağ, Türkiye'de organ naklinin her geçen gün daha da geliştiğini belirterek, ''Burada temel noktayı atlamamak lazım, en önemli husus vatandaşlarımızın bağışlarıdır, bağışları organize ettiğimiz sistemdir ve bu bağışları ihtiyacı olan vatandaşlara ulaştırma hızımızdır'' dedi.

Türkiye'de organ naklini gerçekleştiren cerrahların ve yoğun bakım ekiplerinin çok iyi yetişmiş olduğuna işaret eden Bakan Akdağ, yakın zamanda Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde dünyada ilk kez bir sporcuya menüsküs nakli yapıldığını söyledi.

Akdağ, şöyle devam etti:

''Antalya'daki bu başarılı organ nakillerini Türkiye'de çok başarılı diğer nakiller izleyecek, bundan eminiz. Mesela Malatya İnönü Üniversitemiz dünyanın karaciğer naklinde sayılı merkezlerinden birisi haline geldi ve Hacettepe gibi köklü bir üniversite bu nakilleri yapabilecek kabiliyeti sahiptir. Yeter ki onlar bunu arzulasınlar. Biz her türlü desteği bu üniversitemize veririz.''

"TÜRK SAĞLIK SEKTÖRÜ DÜNYANIN EN TEPE NOKTASINDA"

Kosovalı Bakan Agani de Türkiye'deki yüz, kol ve bacak nakillerinin Türk sağlık sisteminin başarısı olduğunu belirterek, Türkiye'nin her alanda elde ettiği başarılardan son derece mutlu olduğunu söyledi.

''Aramızdaki iş birliğini derinleştirerek bu tecrübeleri Kosova'da da göreceğiz'' diyen Agani, Kosova'daki genç doktor ekibinin Türkiye'nin tecrübelerine ihtiyacı olduğunu söyledi.

Agani, Türk sağlık sektörünün dünyanın en tepe noktasında bulunduğunu ve bundan büyük mutluluk duyduklarını kaydetti.

DONÖR TOPRAĞA VERİLDİ

İzmir'in Çeşme ilçesinde geçirdiği trafik kazası sonrasında dün beyin ölümü gerçekleşen ve yüzü, kolları, bacakları, böbrekleri ile karaciğer ve korneaları bağışlanan 40 yaşındaki erkek donör, Alaçatı'da toprağa verildi.

İsmi ailesi tarafından açıklanmak istenmeyen donör için Alaçatı Pazaryeri Camisi'nde ikindi namazından sonra cenaze töreni düzenlendi. Törene, donörün eşi M.A, Alaçatı Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç, çalışma arkadaşları ve akrabaları katıldı.

M. A, gazetecilere yaptığı açıklamada, kocası için çok iyi bir karar verdiklerini düşündüğünü söyledi. Karışık duygular içinde olduğunu ifade eden M. A, ''Eşimin yüzünü başka bir insanın yüzünde göreceğimiz için çok mutluyuz. Mutluluk ve acıyı aynı anda yaşıyoruz. Eşimin yüzünü görebilmek için de yetkililere müracaat ettim'' dedi.

40 yaşındaki donörün cenazesi, kılınan cenaze namazının ardından Alaçatı Yeni Mezarlığı'nda toprağa verildi.

ZOR KARAR NASIL ALINDI?

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Organ Nakli Koordinatörü Pakize İstan da gazetecilere yaptığı açıklamada, geçirdiği trafik kazası sonrasında hastanede tedavi gören kişinin beyin ölümünün gerçekleşmesi üzerine donörün ailesi ile organ bağışı konusunda iki saat süren bir görüşme yaptıklarını bildirdi.

Donörün babası, eşi ve arkadaşlarıyla görüştüklerini ifade eden İstan, zor kararın alındığı iki saati şöyle anlattı:

''Ailenin olumlu fikirleri bulunuyordu ancak kafalarında kaygı ve endişeler vardı. 'Acaba çevremiz bize ne der? Organları bağışlayacak olursak, çevremiz tarafından yadırganabilir miyiz?' endişesini taşıyorlardı. 'Organları bağışlarsak bunu bir müddet, sindirinceye kadar saklı tutabilir miyiz?' dediler. Doku ve organları alan kişilerle tanışmak istediklerini ve bir müddet sessiz kalmak istediklerini söylediler. Organ bağışında ailenin hiçbir tereddüdü yoktu. Babasına, 'Çocuğunuzun organlarını bağışlar mısınız?' sorusunu yönelttiğimde, 'Tabii ki bağışlarım, neden insanlara can olmayayım' yanıtını aldım. 'Oğlunuzun yüzünü, kolunu, bacağını bağışlamak ister misiniz?' diye sordum. 'Kızım, bir şey fark etmez. Ha organları, ha kolu, ha bacağı. Nasıl olsa hepsi toprak olup gidecek. Hiç yoktan insanlara hayat olsun. O insanlar sakat yaşamasın' dedi ve süreci başlattık.''

AJANSLAR