Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Sağlıklı Beslenme Diyabetin farkında değiliz!

        Türkiye Diyabet Vakfı tarafından, Türkiye'deki diyabet algısı ve bilincinin ölçülmesi amacıyla yaptırılan Diyabet Farkındalık Araştırması, ülke genelindeki diyabet bilinç oranının yüzde 37.2 olduğunu ortaya koydu.

        Vakfın Şişli'deki merkezinde düzenlenen basın toplantısında konuşan Türkiye Diyabet Vakfı Genel Başkanı Prof. Dr. Temel Yılmaz, dünyadaki en sık 6 ölüm nedeni içinde ilk 5'inin altındaki en önemli sebebin diyabet olduğunu belirterek, birçok hastalığın birinci sebebi olan diyabetle ilgili Dünya Sağlık Örgütü'nün, 1995'te Türkiye'de yüzde 5 oranında diyabetli olduğunu, 2025'te ise bunun yüzde 7,4 olacağının tahmin edildiğini açıkladığını söyledi.

        Türkiye'deki diyabetli oranının 2000'de yüzde 7.6, 2010 ise yüzde 13.4 olduğunu kaydeden Yılmaz, salgın bir hastalık olan diyabetle ilgili Dünya Sağlık Örgütü'nün dünyada diyabet salgını tsunamisi olduğunu ifade ettiğini kaydetti. Son 10 yılda diyabetin yüzde 100 arttığını vurgulayan Yılmaz, "Diyabet en yüksek ölüm nedenleri içinde birinci sırada. Türkiye'de ise 10 milyon insanı doğrudan ilgilendiren bir hastalık. 4 milyon hasta tedavi ediliyor ve bu sayı hızla artıyor" dedi.

        Yılmaz, diyabetin ortaya çıkmadan 10-15 yıl önce gizli şeker olarak ifade edilen bir dönemi olduğunu, klinik olarak ortaya çıktıktan sonra hastalığın kontrolünün mümkün olmadığını, sadece diyabetli bir hastanın hayat kalitesinin bozulmaması, organ hasarlarının oluşmaması için çalışıldığını anlattı.

        Finlandiya çalışmasına göre, gizli şeker dönemindeki insanlarda günde 30 dakikalık yürüyüş ve kilonun yüzde 5 oranında indirilmesiyle hastalığın yüzde 56 oranında azaltmanın mümkün olduğunu vurgulayan Yılmaz, bu nedenle toplumun bilinçlendirilmesinin son derece önemli olduğuna dikkat çekti. Toplantıda daha sonra Yılmaz ve Sarı tarafından, Türkiye Diyabet Vakfı tarafından Konsensus Araştırma ve Danışmanlık Şirketi'ne yaptırılan anketin sonuçlarını açıkladı.

        81 ilde 1000 kişi ile görüşüldü

        "Diyabeti Durduralım" projesi kapsamında gerçekleştirilen araştırmaya, Türkiye genelinde 18 yaş üstü nüfusu temsil etmeye sahip 7 bölge ve 81 ilden, 498'i kadın, 502'si erkek toplam 1000 kişi katıldı. Araştırma sonucuna göre, Türkiye genelindeki diyabet bilinç oranının yüzde 37.2 olduğu ortaya çıktı. Türkiye'de 10 milyon kişiyi etkileyen diyabete neden olan en önemli sebebin ne olduğuna ilişkin yönetlilen soruya yüzde 36 "kalıtsal", yüzde 16 "çok fazla şekerli yiyecek", yüzde 6,5 "düzensiz yemek yemek", yüzde 5,2'si "aşırı kilo", yüzde 3 "sigara içmek", yüzde 2,5 "stres", yüzde 1,2 "normalden fazla çalışmak", yüzde 0,9 "spor yapmamak", yüzde 13,6 da "bilmiyorum" yanıtını verdi. Bu sonuçlara göre, Türkiye halkının diyabetin sebeplerinden yüzde 64,9'unu yanlış bildiği ortaya çıktı.

        Diyabetteki esas bozukluğun ne olduğu sorusunu ise katılımcıların yüzde 37,6'si "insülin hormonunun az salgılanması veya hiç salgılanmaması", yüzde 23,7'si "kan şekeri yüksekliği", yüzde 6,3'ü "kolesterol yüksekliği", yüzde 4,9'u "tansiyon yüksekliği", yüzde 4,6'sı "üre yüksekliği", yüzde 2,3'ü "protein azlığı", yüzde 20'si de "bilmiyorum" şeklinde yanıtladı. Diyabetteki esas bozukluğun nedenlerini toplumun yüzde 61,2 doğru bilirken, yüzde 18,5'inin yanlış bildiği anlaşıldı.

        Yüzde 38,3 diyabetin belirtilerini bilmiyor

        Diyabete esas bozukluğa sebep olan iç organın ne olduğu sorusuna yüzde 27,8 pankreas yanıtını verirken, yüzde 60,9 ile çoğunluğun diyabete neden olan organı yanlış, yüzde 13,7 ise doğru bildiği belirlendi. Katılımcıların yüzde 38,3'ü diyabetin belirtilerini bilmediğini söyledi. Yüzde 19,7 ağız kuruluğu, yüzde 10,6 aşırı susama, yüzde 10,6 tuvalete çıkma şeklinde yanıt verdi.

        Araştırmaya katılanların yüzde 85,2'si açlık kan şekerinin sınırının ne olduğu bilmediğini, yüzde 14,8 bildiğini söyledi. İnsülin denince akla ne geldiği sorusuna ise yüzde 43,6 "diyabet", yüzde 23,3 "hiç bir şey", yüzde 22'si "iğne", yüzde 6,3'ü "ilaç" yanıtını verdi. "Aynı evde yaşadığınız, siz de dahil olmak üzere diyabetli var mı?" sorusuna araştırmaya katılanların yüzde 17'si "var", yüzde 81'i "yok", yüzde 1,8'i "bilmiyorum" şeklinde yanıtladı.

        Araştırma sonuçlarının ardından basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Temel Yılmaz, bu çalışmaya göre kadınların hastalıkla ilgili olarak daha fazla bilinçli olduğunu söyledi. Diyabetin en az öğrenciler ve genç kuşak tarafından bilindiğini ifade eden Yılmaz, eğitim durumu artıkça hastalık bilincinin de arttığını söyledi.

        Yılmaz, anadili Kürtçe olanlarda da hastalık bilgisinin biraz daha düşük olduğunu, en fazla bilincin hane halkının büyüklüğüne göre 3 kişilik ailede görüldüğünü, yanlız yaşayanlarda ise bilincin en düşük olduğunu kaydetti.

        Kentlerde yaşayanların kırsal kesime göre diyabet bilincinin daha fazla olduğuna işaret eden Yılmaz, bu bilinçin batı, orta ve doğu olmak üzere sırasıyla düştüğünü kaydetti.

        "10 milyon kişinin tehdit altında olduğu yaygın bir hastalıkla ilgili bilinç düzeyinin yüzde 37,2'lerde olması ülkemiz açısından üzücü bir durum" diyen Yılmaz, hastalığın 40 yaş üstünde ortaya çıkması nedeniyle gençlerin kendisini tehdit eden bir hastalık olarak görmediği için önemsemediğini, bu kesim tarafından az bilindiğini kaydetti.

        Diyabetin son 20 yılda yükselmesinin en önemli nedeninin çevresel faktörler olduğunu, hareketsiz yaşam, yoğun iş programında beslenmenin hızlı ve pratik çözümlerle giderilmesi, hamburgerin yanında lahmacun, dürümün de şişmanlığı etkilediği için diyabeti artırdığına işaret etti.

        "Çocukları sevindirmek için şekerli yiyecek almayın"

        Çok şeker yiyerek diyabet hastası olunmayacağına işaret eden Yılmaz, vucüt kitle endeksine dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. "Çocuk beslenmesi önemli. Hiç kimse çocuğunu sevindirmek için şekerli, çikolatalı şeyler almasın. Çocuk büyümeye başladığından itibaren yeni alışkanlıklar ediniyor. Fast foodla tanışıypr. Çocuklardaki şişmanlık obejiteyi artırıyor. 15 yaş altı çocuklarda obezite yüzde 20'lere ulaştı. 30 sene önce bu rakam yüze 5'lerdeydi" diye konuştu.

        Beyaz şekerin kontrollü alınması gerektiğini, beslenmede ara öğünü kaldırmanın insan sağlığını tehdit ettiğini, tek gıda yiyerek yapılan zayıflama yöntemlerinin insan sağlığını olumsuz etkilediğini vurgulayan Yılmaz, "Doğru beslenme kişiye göre planlanmalı. Gazete küpürü veya kitaptan beslenme olmaz. Her şeyin eşit dağıtıldığı bir beslenme olmalı" dedi.

        Yılmaz, diyabetin dünyada en yayın Amerika ve Avrupa ülkelerinde görüldüğünü, ancak en hızlı yayılmanın ise gelişmekte olan ülkelerde görüldüğünü ifade ederek, Türkiye ortalamasının dünya ortalamasının 2 katı olduğunu söyledi.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ