Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Dünya Kupası 2014 Cüneyt Çakır'ın ismi bir caddeye verilmeli - Serdar Ali Çelikler yazdı (Cüneyt Çakır 2014 Dünya Kupası) 2014 Dünya Kupası yarı finali (Cüneyt Çakır Arjantin-Hollanda maçı) - Dünya Kupası 2014 Haberleri

        Evet, Türkiye’de yüzde 50 kötü maç yönetiyor. Evet, Uilenberg’in desteği sonuna kadar arkasında. Evet, bilhassa derbilerde çok fazla denge gözetiyor, yazılı olmayan kuralları uyguluyor. Ama dünya futbolseverinin milyonlarcasının ekran başında olduğu; dünya futbol müesses nizam’ının tüm gözlerinin çevrildiği bir maçta hakem triosu’nun yanındaki grafikte Türk bayrağının görünmesi yeter.

        Kekremsi 120 dakikanın en iyisi olması yeter. Cüneyt Çakır’ı çok eleştiren biri olarak kendisini ve arkadaşlarını o maçta görmek beni gururlandırdı. Çakır’a; Tarık Ongun’a ve Bahattin Duran’a teşekkür ederim. Bana göre isimlerinin bir caddeye ya da sokağa verilmesi, devletin de onlara şık bir

        teşekkürü olacaktır.

        DÜNYA KUPASI'NA BAK ERSUN YANAL'I ANLA

        Dünya Kupası’nda bir tarihe tanıklık ettik. 1930’lu yıllarda yaşanabilecek açık farklı bir skoru üstelik yarı finalde seyrettirdi bize Almanya. Zaten Scolari’nin taktiksiz, stratejisiz safi gaz içeren planı ile sahaya çıkan Brezilya için maç 2-0’da bitmişti ama 18 dakika içinde Almanlar 5-0 yaptılar. Beni en çok etkileyen ise Löw ve oyuncularının “Bunlar da ev sahibi”; “Yeter fazla yorulmayalım”; “İşleri bitti kafi, bırakalım” demeden hücum etmeye devam etmeleri oldu. Özellikle 5-0’dan sonra atılan bir yanlış pasa sinirlenen Löw’ün tavrı çok hoşuma gitti.

        Dünya Kupası boyunca ilk golü bulduktan sonra savunma önlemlerini artırıp rölanti oyuna devam etmeyen, ikinciyi arayan 3 takım vardı: Almanya-Kolombiya-Fransa ve sadece İspanya maçındaki Hollanda..

        Meksika, Portakallar’a; Uruguay, Kosta Rika’ya oyun üstünlüğü sağlamışken, üstelik skoru da bulmuşken geriye çekildikleri için kaybettiler. 2 sezon önce Real’ine 3-0’ın ve rövanştaki ilk golün yeteceğini sanan Jose Mourinho bile takımını geriye çekmiş ve ecel terleriyle turu geçebilmişti. İlk gole kadar oyun üstünlüğü olmayan Ancelotti’nin Real’i ise Terim’in G.Saray’ına karşı ilk golden sonra “devam” demişti. Hemen hemen aynı Real’in, aynı rakibe karşı tek farkı hoca mantalitesiydi. Bilhassa kadro olarak güçlü takımlarımızın ligde birçok maçta skoru bulduktan sonra “takım savunması”; “merkez kuvveti”; “top dolaştıralım” mantığı yüzünden beraberliğe geldiği hatta kaybettiği bir çok maç hatırlarız. Bir büyük takımımızın hocası, dev rakibine karşı 2-0’dan 2-2’ye gelen maç sonunda “Bizim hatamız 3’ü aramak oldu” bile demişti. İşte Ersun Yanal geçen yıl bana göre sadece “geriye çekilme hastalığı” olmadığı için başarılı oldu.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ