Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol Süper Lig Türk futbolunda yaşanan hakem hatalarıyla ilgili HTSPOR.COM yeni bir dosya açtı - Futbol Haberleri

        HTSPOR.COM / Ahmet Hamdi GİRGİN

        Süper Lig'de özellikle son haftalarda, oynanan futboldan çok hakemler konuşuluyor. Bu hafta Fenerbahçe-Eskişehirspor maçında Tolga Özkalfa, Gaziantepspor-Galatasaray maçında da Özgür Yankaya'nın performansları yoğun tepki aldı...

        Ligimizde 11. hafta geride kalırken; akıllarda yine hakem hataları kaldı...

        * Fenerbahçe - Eskişehirspor maçında Volkan Demirel ceza sahası dışında eliyle oynadı.

        * Berkay'ın omzuna çarpan topta penaltı kararı çıktı...

        * Gaziantepspor - Galatasaray maçında hakem Özgür Yankaya sağ ayak hareketi ile sosyal medyada fenomen oldu.

        * Kasımpaşa - Çaykur Rizespor maçında Barış Başdaş'ın attığı nizami gol 'elle oynama' gerekçesiyle iptal edildi.

        Evet, bütün bunlar sadece bu hafta yaşanan hatalardan bazıları!..

        Bu sezon başından itibaren maçların kaderini değiştiren pozisyonlar yaşandı:

        Fenerbahçe - Çaykur Rizespor (İlker Meral) maçında 4 net penaltı pozisyonundan sadece 1 tanesi verildi! Kasımpaşa - Galatasaray (Hüseyin Göçek) maçında; Galatasaray'ın birinci golü ofsayt.İkinci golünde ise yüzde yüz el vardı!

        Beşiktaş-Eskişehirspor maçında; Beşiktaş’ın attığı gol yüzde yüz ofsayttı. Es-Es'in nizami golü ise iptal edildi. Gökhan Gönül ve Olcan Adın'ın çekilmeleriyle verilen penaltı pozisyonları tartışma konusu oldu. İki sezon önce Meireles ve Halis Özkahya arasında yaşananlar, geçen sezon Barış Şimşek'in raporlarının aksine davranan TFF ve MHK yine çok konuşulmaya başlandı.

        Biz de bu konuda uzman futbol adamlarına sorularımızı yönelttik. İşte MHK eski Başkanı Bülent Yavuz, MHK eski Başkanı Ahmet Güvener, eski hakem Serdar Tatlı ve HTSPOR yazarı Atilla Türker'in görüşleri:

        -HAKEMLERİMİZ YETENEKSİZ Mİ YOKSA KÖTÜ NİYETLİ Mİ?

        Ahmet Güvener: "Yeteneksiz değiller. Sadece kendilerini koruma altına aldılar. Çünkü TFF onları korumuyor. Onlar da bilinçaltlarındabu işin çıkarının 3 büyükleri korumak olduğunu sanıyorlar. Kendilerini korumak için de böyle garip kararlar verebiliyorlar."

        Bülent Yavuz: "Ne yeteneksiz ne de kötü niyetliler. Zaman zaman önemli hatalar yapıyorlar. Bu da futbol kamuoyunda yanlış değerlendiriliyor. Hiçbir hakem hata yapmak için sahaya çıkmaz. Yeteneksiz, art niyetli hakemi camia asla içinde barındırmaz. Eğitimin daha çok, hatalar üzerine yapılması lazım. Kış şartları da hakemlerin yönetimine etki ediyor. Hakemlerimiz kesinlikle art niyetli değil, yetenekleri tartışılabilir. Yetenekli olan da var, yeteneksiz olan da var. Yeteneksiz zaten maç almaz, kaybolur gider."

        Serdar Tatlı: "Kötü niyetli değiller. Yeteneksiz ve korkaklar."

        Atilla Türker: "Kesinlikle kötü niyetli değiller. Ama baskı altında kaldıkları için direnç gösteremiyorlar, çabuk teslim oluyorlar. Medya ve tribün baskısı altında dirençlerini kaybediyorlar. Bu bir bahane değil. Hakemlerimiz her zaman gördüklerini çalmalılar."

        - ÖZELLİKLE ŞÜKRÜ SARACOĞLU VE TT ARENA'DA EV SAHİBİ ALEYHİNE DÜDÜK ÇALMAK ÇOK ZOR OLUYOR. FENERBAHÇE VE GALATASARAY'I TFF VE MHK'DEN DAHA MI GÜÇLÜ GÖRÜYORLAR?

        Ahmet Güvener: "Gri pozisyonları genellikle Fenerbahçe ve Galatasaray'ın lehine kullanıyorlar. Çünkü öbür türlü kullandıkları zaman başlarına büyük dert alıyorlar. Madem bizi TFF korumuyor, biz kendi kendimizi koruruz diyorlar."

        Bülent Yavuz: "Efsane tabii böyle bir şey. Geçmişte bazı örneklerini görüyorduk. Günümüzde denetleyen çok unsur var. Ekonomik özgürlükleri de son derece yeterli. Onlara büyük destek veren MHK başkanları var: Sayın Zekeriya Alp. Hiçbir şeyden çekinmemeleri, korkmamaları gerekiyor. İki statta da zaman zaman hatalar oluyor. Bunların büyük bir bölümünü de o anki görüş açısından, yorumlamadan vs. kaynaklanabilir. Ama bir hakem bir takım üstünden etkileniyorsa ciddi problem var demektir. MHK başkanı ve yöneticileri bunu tespit eder. Bunlar da camia içinden uzaklaştırılır."

        Serdar Tatlı: "Büyük takım maçına çıkamama korkusundan dolayı oluyor."

        Atilla Türker: "Türk futbolunu zaten federasyon değil kulüpler yönetiyor. Maalesef acı ama gerçek bu. Hakemler de biliyor ki Fenerbahçe ve Galatasaray aleyhine düdük çaldıkları zaman hakemlik hayatları çok büyük tehlikeye girecektir. Hakemlerin önemli bölümü eyyam yapıyor bu yüzden. Medya da bu yönde haber yaptığı için hakemler eyyamdan kurtulamıyor. Gördüğünü çalan hakem, kısa vadede kaybetse de uzun vadede her zaman kazanır."

        - HAKEMLERİN MAÇ BAŞI MAAŞI 7 BİN TL'YE ÇIKTI. ORTALAMA 2 MAÇ ALSA HARCIRAHLA 15 BİN TL'Yİ BULUYOR. BU KADAR PARAYI KAYBETMEMEK ADINA BÜYÜK TAKIMLAR LEHİNE HATA YAPAYIM DA ALEYHİNE YAPMAYAYIM DÜŞÜNCESİ Mİ HAKİM?

        Ahmet Güvener: "Maaşların artması yapılan en büyük yanlıştır. Bu hakemlerin performansını yükseltmiyor hatta bu sene performansları düştü. Çok yanlış bir karar."

        Bülent Yavuz: "Kesinlikle katılmıyorum. Deneyimli hakemler hemen hemen her hafta maça çıkıyorlar. 25-30 bin TL civarında para alıyorlar. Bunu sürdürebilmek için iyi maç yönetmeniz gerekiyor. Önce doğru düdüğü çalacak, sonra parasını alacak. Maç başı ücretler çok iyi yerlere geldi. Çalsınlar düdüklerini, helali hoş olsun. Bu paranın 10 mislini kazansınlar. Yeter ki doğru, adaletli ve eşit düdük çalsınlar."

        Serdar Tatlı: "Almakta oldukları ücreti kaybetmeme duygusuyla oluyor. Büyük takımlarla problem yaşamama ve beraberinde getirdiği eyyamcılık. Bu sadece hakemlerde değil, hakem yöneticilerinde de mevcut. MHK için de geçerli. Büyük takımlarla problem yaşayıp koltuklarını kaybetme korkuları onlarda da var. "

        Atilla Türker: "Paradan daha önemli unsurlar var. Pek çok hakem makamını, mevkisini, özel hayatını bir kenara bırakabilir ama hakemliği bir kenara bırakamaz. Hakemlerin tamamına yakını için söylüyorum, hakemlik bir yaşam biçimidir. Paradan puldan daha fazla göz önünde bulunduracakları unsur daha fazla görev almaktır. Öyle hakemler tanıyorum ki, üste para verip bile, bu işi yapmayı kabul ederler. Özellikle Süper Lig'e gelmiş bir hakem için 7 bin TL'den ziyade prestij, şan, şöhret ve uzun vadede gelecek koltuk çok daha önemlidir."

        - HERKES ZEKERİYA ALP'İN SAYGIN VE İYİ NİYETLİ OLDUĞUNU SÖYLÜYOR. DEMİRÖREN'İ ELEŞTİRENLER BİLE ALP'İ AYRI TUTUYOR. ALP'İN KREDİSİNİ SÜRDÜRMESİ İÇİN NE YAPMASI LAZIM?

        Ahmet Güvener: "Zekeriya Alp'i çok severim. Fakat onunla ilgili yorum yapmıyorum artık. Çünkü yanlış anlaşılıyor."

        Bülent Yavuz: "Ben kredisinin son derece yüksek olduğunu düşünenlerdenim. Tabii ki hatalar arttıkça elbette ki bir anlamda kredisinin kaybolması demeyelim ama, "Sen de hakemlerine bir çeki düzen ver" dedirtir. Zekeriya Alp büyük bir hevesle geldi, işini de severek yapıyor. Hatalar onu da üzüyor. Yarın öbürgün çekip giderse kimse şaşırmasın. Çünkü Zekeriya Alp oradan ücret de almıyor. Eski MHK başkanlarının hemen hemen hepsi para da alıyordu. Onun için küstürülmemesi lazım ama hakemlerin de dikkatli olması lazım."

        Serdar Tatlı: "Sürdürebilmesi çok zor. İşi bilen bir insan değil. Çevresindeki arkadaşlarının önerilerine katılmak durumunda kalıyor. O kişiler de koltukları uğruna büyük takımlarla kötü olmama duygusu hakim. Dolayısıyla Zekeriya Alp'in bunu sürdürme ihtimali yok."

        Atilla Türker: "Yapacağı ilk iş MHK üyeleriyle yollarını ayırmaktır. Şöyle bir örnek vereyim: Takım, Milli Takım ama oyuncular, amatör oyuncu. Kurulun en az yarısı bilgiden, beceriden, deneyimden yoksun. Zekeriya Alp ne kadar iyi olursa olsun, bu kadroyla daha iyisi yapılamaz. Daha iyisi yapılmak isteniyorsa en geç ligin devre arasında büyük bir operasyona gitmelidir ve mevcut kurulun 9 kişiden en az 6'sı ile yollar ayrılmalıdır. Çoğu üye günü kurtarmak için o koltuğu kaptılar. Hatırla, gönülle o koltuğu kaptılar. Torpille ve büyük kulüplerin ricasıyla, baskısıyla o MHK oluşturuldu. Bu kurul, Türk futbolunu yönetecek kapasitede değil. Oysa iyi bir kurul olsa bu hale gelinmezdi."

        - 5 VE 6. HAKEM UYGULAMALARI NEDENİYLE BİRÇOK HATA OLDU. BU UYGULAMANIN YERİNE ŞAHİN GÖZÜ TEKNOLOJİSİNE GEÇİLSE DAHA MI İYİ OLUR?

        Ahmet Güvener: "Uygulama çok başarısız oldu. Türkiye gibi hakemler arasında kalite farkının çok olduğu bir yerde uygulanamaz. Maliyet-getiri analizini baktığınızda da maliyeti çok ama getirisi pek olmadı. Hatta yanlış kararlara neden oluyor. Bence 2. yarıdan itibaren vazgeçilse çok iyi olur. Şahin gözü de senede 1-2 golü görür. Bunun için de bu maliyete değmez."

        Bülent Yavuz: "5 ve 6. hakemlerin uygulanmasından sonra hakemlerin bozulduğuna inanıyorum. Hakem sorumluluğu onların üzerine atmaya çalışıyor. 5 ve 6. hakemler de işgüzarca karar verip hakemi bozabiliyor. Şahin Gözü bulundu mertlik bozuldu. Ciddi sorun çıkıyor. Kaldırılsa çağdaşlık adına şık bulmuyorum. Ama yeniden değerlendirilmesi gerekiyor."

        Serdar Tatlı: "6. hakem uygulaması doğru değil. Sözde ceza sahası içindeki pozisyonlar için ve gol çizgisini takip etmek için yapıldı. Ama bu uygulamayla hakemler de sorumluluklarından kaçmaya başladılar. Sorumluluğu birbirlerine yüklemeye çalıştılar. Bu da çok fazla hatayı beraberinde getirdi. Şahin Gözü İngiltere'de var. Gayet de sorunsuz uygulanıyor. Sadece gol çizgisi sorunlarını çözmek gerekirse bu teknoloji yeterli."

        Atilla Türker: "Daha iyi olma ihtimali yüksek. Avrupa'nın 2-3 ülkesi haricinde hiçbir ülkede bu uygulama yok. Türkiye'de bir geçiş dönemi yaşanıyor. Genç isimler, çok büyük acemiliklere imza attılar, çok takımın canını yaktılar. Her şeyden önce yetki karmaşası oldu. Hepsi 'Banane' zihniyetine gitti. Herkesin gördüğü pozisyonu sorumluluk almama adına birbirlerinin üzerine attıkları için pozisyon ortada kaldı. Haliyle büyük bir kargaşa çıktı. Şu anda dikkat ederseniz orta hakemlerin değil, yardımcı hakemlerin yaptıkları hatalarla Türk futbolu bütük bir krize girdi. Bunu alt liglerde pilot bölgeyle uygulasaydılar çok daha verimli olurdu."

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ