Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol Süper Lig Fenerbahçe Aziz Yıldırım yeniden hakim karşısında, şike davasına Aziz Yıldırım yeniden yargılanıyor - Fenerbahçe Haberleri

        Futbolda şike davasında Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 6 sanığın yeniden yargılandığı dava ile haklarındaki hükümler Yargıtay'ca bozulan 31 sanıklı davanın dosyalarının birleştirilmesine karar verildi... 13. Ağır Ceza Mahkemesi, yeniden görülen şike davasını 28 Nisan 2015 tarihine erteledi.

        İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, Aziz Yıldırım ve İlhan Ekşioğlu'nun ardından diğer sanıklar Abdullah Başak, Olgun Peker, Ahmet Çelebi ve başka suçtan tutuklu olduğu için bulunduğu cezaevinden video bağlantısıyla duruşmaya katılan Selim Kımıl, savunma yaptı.

        Görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Abdullah Mirza Coşkun, bu dava dosyası ile Yargıtay'ın bozma hükmü verdiği 31 sanıklı dava dosyasının, aralarındaki hukuki ve fiili irtibat nedeniyle birleştirilmesini istedi.

        Bu talebe ilişkin beyanları alınan sanık avukatları, davaların hukuki durumlarının farklı olduğu gerekçesiyle dosyaların birleştirilmemesi gerektiğini söyledi. Davaya ilişkin ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, söz konusu dava dosyalarından birinde verilecek kararın diğer dosyayı etkileyecek mahiyette bağlantı bulunması sebebiyle; Yıldırım'ın da yer aldığı 6 sanıklı dava dosyasının, Sivasspor Kulübü Başkanı Mecnun Otyakmaz, eski Beşiktaşlı yönetici Serdar Adalı, Fenerbahçeli yönetici Şekip Mosturoğlu'nun da aralarında bulunduğu 31 sanıklı bozma dava dosyasıyla birleştirilmesini kararlaştırdı.

        Dava dosyalarının birleştirilmesi kararının ardından Aziz Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 6 sanıklı davaya ilişkin duruşma sona erdi.

        GÜN BOYU YAŞANANLAR...

        AZİZ YILDIRIM'IN SAVUNMASI

        x Aziz Yıldırım'ın sözlü savunması:

        Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti tektir. İçinde başka bir devlet olamaz. Başka bir devlet kurulursa ve kurulmaya çalışılırsa biz her zaman bunun karşısında olacağız" dedi.

        TEŞEKKÜRLÜ SAVUNMA

        x Duruşmada ilk savunmayı yapan ve yazılı savunmasını da mahkeme heyetine sunan Aziz Yıldırım, "Öncelikle aldığınız cesur ve yürekli karardan dolayı bütün heyetinize teşekkür ediyorum" dedi.

        "BEN OPERASYON DİYE SÖYLÜYORUM"

        x Trabzonspor'un, 17-25 Aralık olaylarının neresinde durduğunu, düşüncelerinin ne olduğunu soran Yıldırım, şunları söyledi:

        "Ben, 'operasyon' diye söylüyorum. Onlar da çıkıp söylesinler. O konulara girmesinler. Bize sataşmasınlar. Biz buraya adil bir şekilde yargılanmaya geldik. Bu mahkeme şike ve örgüt mahkemesi değildir. Burası, son 7-8 yılda yaşanacaklara ışık tutacak mahkeme olacak. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin şerefli mensuplarından bazılarının öldüğü yargılamaları yapanlar bir gün hesabını verecekler. Tek suçumuz Fenerbahçeli olmaksa ölene kadar mahkum olmayı göze alırız."

        AVUKATLARLA TARTIŞTI

        x Trabzonspor Kulübü avukatlarının, Mahmut Uslu'nun iddia edilen konuşmalarına atıf yaptıkları beyanla ilgili konuşan Yıldırım, Uslu'nun, o dönem başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yargıyla ilgili hiç bir şey konuşmadığını belirterek, "Ancak sayın Başbakan'ın yaptığı mitinglere Trabzonspor Başkanı gitmiş, yanında yer almıştır. Başkanı, Kulüpler Birliği ile ilgili bir toplantıya katılamayanlar için Başbakan'dan izin alacağını da söylemiştir" ifadelerini kullandı.

        x Yıldırım, Trabzonspor Kulübü avukatı Hakan Orhan'ın söze karışması üzerine sinirlenerek konuşmasına devam ederken, "Otur dinle, savunma bu, laf ve söz atma bana. Ben sizi dinledim, siz de beni dinleyeceksiniz" dedi. Mahkeme Heyeti Başkanı'na şikayette bulunan avukat Orhan'ın, "Benim yüzüme değil, heyete dön söyle" demesi üzerine Yıldırım, "O zaman bize laf atma. Daha davanın ne olduğunu anlamadınız" diye konuştu.

        "TC İÇİNDE BAŞKA DEVLET KURULMASINA KARŞIYIZ"

        x Mahkeme Başkanı'nın "savunmasını kısa tutması" şeklinde telkinde bulunduğu Yıldırım, "daha söyleyeceği çok şey olduğunu" belirterek, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti tektir. İçinde başka bir devlet olamaz. Başka bir devlet kurulursa ve kurulmaya çalışılırsa biz her zaman bunun karşısında olacağız" dedi.

        x Şike soruşturması sürecinde yaşadıklarını da anlatan Yıldırım, hakim ve savcıların hukuka uygun yargılama gerçekleştireceklerini düşündüklerini, ancak 7-8 günlük gözaltı sürecinde yaşadıklarıyla böyle olmadığını gördüklerini kaydetti.

        x Gözaltı sürecinde Haseki Hastanesi'ne sevk edildiğini ve hastane kaydında Metris Cezaevi'ndeki yerinin "T-1, T-2" şeklinde yazılı olduğunu savunan Yıldırım, "Cezaevinde yatacağımız daha önceden belirlenmişti. Çünkü, bu bir operasyondur. Özel yetkili mahkemelerdeki bütün davalarda olduğu gibi bu da önceden yapılmış bir operasyondur. 4 senedir yaşananlarla her şey gözüküyor zaten" diye konuştu.

        "AMAÇLARI BENİ ERGENEKON'A BAĞLAMAKTI"

        x Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, hastanede yatarken 4 gün ek gözaltı süresi verildiğinin bildirilmediğini ve bu süre dolduğunda sözde iyilik yapmak için ziyaretçilerine izin verildiğini anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

        "Bir devlet büyüğü, 'bunların gözaltı süresini niye kaldırıyorsunuz?' şeklinde konuşmuş. Akşam 07.00'de gözaltı süresinin uzatılmasına karar verildi. Sonra emniyete gittik. Resimlerimiz çekilirken dalga geçtiler, polis 'Fenerbahçeliyim' dedi. 'Bu resimler bir yerde çıkmaz değil mi' diye şakalaştık. Fotoğraf bir gazetede yayımlandı. Benim için bir onurdu, şerefti. Böylece kanunsuz kendimiz üzerinde, emniyette, hastanede her yerde yaşadık, gördük.

        Beni, Giresun'da bir arabanın büfeye çarpması sonucu örgütle suçladılar. Amaç şuydu; 220 sayfalık fezlekede 70 sayfa Sedat Peker yazıyordu. Peker, Ergenekon sanığıdır. Ona yakın olan Olgun Peker, Mecnun Odyakmaz ve Bülent Uygun vasıtasıyla bana ulaşmak istediler. Bir milletvekili benim için, 'Ergenekon'un kasası' demişti. Amaçları beni de Ergenekon'a bağlamaktı. Giresun'daki silahlı örgütün organizesine karışmamın sebebi budur. Baktılar ki Ergenekon'a bağlayamıyorlar, 2010'da şikeyle ilgili bir kanun yerine ekim ayında kulüplerin katılımı dışında bir kanun hazırladılar. 2011 yılının Nisan ayında devreye giren kanundan önce beni, şubatta dinlemeye başladılar. Dinlemeye başladıkları zaman da çok masumane konuşmalarım dinlenildi."

        YILDIRIM'IN METRİS'TE DİNLENDİK İDDİASI

        x Şike yasası çıktıktan sonra yasaya göre değil, silahlı örgüt suçundan dinlenildiğini belirten Yıldırım, "Polisler roman yazdılar. Fenerbahçe'nin olduğu yalan resimlerle gelen kafilelerle görüştüğümüz resimlerle kamuoyu yarattılar. 2 gazeteciye kitap yazdırdılar. İftiralarla nasıl çalıştıklarını anlatıp, algı oluşturdular. Ben ve arkadaşlarım, suç işlememiş ama gelecekte suç işleyebilecek bir örgüt olarak tanımlandık. Ve bu şekilde davayı yürüttüler" ifadesini kullandı.

        Aziz Yıldırım, Metris Cezaevi'nde yatarken polislerin dışarıya dinleme aracı yerleştirdiğini ve aralarındaki konuşmaların dinlenildiğini ileri sürerek, şöyle devam etti:

        "Silivri'de yargılanırken şunu söyledim; 'Bırakın şikeyi, memleket elden gidiyor.' Sonra yaşadıklarımız haklı olduğumuzu göstermiştir. Biz neler yaşadığımızı kamuoyunun bilmesini istiyoruz. Benim 50-60 telefonumun olduğu söylendi. Oysa bir telefon kullanıyorum. 8 ay sonra hakim karşısına çıktık. Zaten, '1 seneden önce çıkamazsınız' demişlerdi. Karanlık günlerdi. Bu arada medyada algı operasyonlarıyla suçlu olduğumuz göstermek için her türlü çabayı gösterdiler. Medya, polis, hakim ve savcı işbirliği yaşandı. Bugün o medya günah çıkarıyor. O dönem yine bu operasyonu yapanlar hakkımızda her bilgiyi paylaştı. Fezlekeyi avukatlarımız alamadı ama internetteydi. Hanefi Avcı da bu olayları yaşadı. Avcı gibi, hakim ve savcılar da yaşadıklarını anlatıyor.

        Bizim davamız, şike meselesi değil, memleket meselesi. Sizler bu yönde karar vermezseniz, ülkemizin geleceği maalesef karanlık olur. Odatv, Balyoz, Ergenekon ve askeri casusluk davaları gibi özel yetkili mahkemelerde yapılan bütün davaların, ülkenin taşıyamayacağı kadar ağır yük oluşturduğunu, Türkiye Cumhuriyeti'nin bu yükten kurtulması gerektiğini, beraat kararların sanıkları itibarıyla değil, Türkiye Cumhuriyeti'nin itibarıyla ilgili olduğunu söylemek istiyorum."

        YILDIRIM'IN YAZILI SAVUNMASI

        x "Suçumuz Fenerbahçeli ve vatansever olmaksa, ölene kadar mahkum yaşamayı göze aldığımızı bildirir, yine bir vatan şairinin “Onur da ağlar” isimli dizeleriyle sözlerime son veririm.

        Ne alnımıza bir ayıp

        Ne koltuk altında saklı haçımız

        Biz bu halkı sevdik

        Ve bu ülkeyi

        İşte bağışlanamaz, korkunç suçumuz"

        EKŞİOĞLU: 'YILDIRIM'I BİZE VER, EVİNE' GİT DEDİLER

        x Duruşmada savunması sorulan sanıklardan Fenerbahçe Kulübü yöneticilerinden İlhan Ekşioğlu da verdikleri "yeniden yargılama" kararı nedeniyle heyete teşekkür ederek başladığı konuşmada, suç işlememesine rağmen izlendiğini ve isnat edilen şike, teşvik primi iddialarının o dönem suç olmadığını öne sürdü.

        O dönem "niye izlendiği" sorusunu yöneltmesine rağmen cevap alamadığını ve sadece sanıkların değil, aile bireylerinin de dinlenildiğini öne süren Ekşioğlu, "Temmuzda tutuklandım. Aralık ve 2012 yılının Nisan ayı başlarında avukatlarıma bazı hakim ve savcılar tarafından, 'Aziz Yıldırım'ı bize ver, akşam evine git' denildi. Avukatlarım söyledi bunu bana. Bir tek bana değildi teklif, Tamer Yelkovan'a da emniyet görevlileri tarafından şiddet uygulanarak yapıldı. Aziz Yıldırım ile samimi olan herkese yapılmış bir teklifti bu. Bu bile sürecin ne kadar karanlık olduğunu gösteriyor" diye konuştu.

        "MADEM PARA VAR NEDEN SUÇ ÜSTÜ YAPMADINIZ?"

        Şike suçunun isnat edildiği maçlardan biriyle ilgili bile suç üstü yapılmadığını ve paralarla ilgili "para olduğu düşünülmektedir" şeklinde suçlamalar yapıldığını hatırlatan Ekşioğlu, "Madem para var, neden suç üstü yapmadınız? Somut bir kanıt getirilsin, verilecek tüm cezaya razıyım. Hukuk herkese lazımmış anladım. Allah bize bugünleri de çok kısa sürede gösterdi. Senaryo yazsak bu kadar kısa sürede olmazdı" ifadelerini kullandı.

        PEKER: 1 NUMARALI SANIK BENİM AMA İFADEM BİLE ALINMADI

        x Olgun Peker savunmasını yaptı... Peker, "Şikeden beraat eden şike örgütünün 1 numaralı sanığı benim. Şikeden ifadem bile alınmadı. Aziz Yıldırım'ı Özel Yetkili Mahkeme karşısına çıkarmak için bir örgüt lazımdı, o yüzden kullanıldım" dedi.

        x Bu arada duruşmaya gelmeyen sanıklardan Selim Kımıl da başka suçtan tutuklu bulunduğu cezaevine video bağlantı sağlanarak, SERBİS yöntemiyle görüntülü ve ses kayıtlı duruşmaya katıldı.

        x Aziz Yıldırım'ın Avukatı Tolga Deniz Aytöre: "Mütalaa için dosya savcılığa verilsin. Dosyadaki deliller hukuka aykırıdır. Katılanlar süresinde delil sunamamıştır."

        x TFF vekili: "Yeniden yargılama başladı. Sanık beyanlarına bir diyeceğimiz yoktur."

        x Trabzonspor avukatı: "Süre verilsin. Yazılı beyan vereceğiz."

        "ŞİKE, VATAN MİLLET MESELESİ DEĞİL ADAMLIK MESELESİDİR"

        x Sanıkların savunmasının ardından duruşmada söz alan avukatlar taleplerini dile getirdi. Söz alan Trabzonspor avukatı Erdem Egemen, "Şike, vatan millet, kahramanlık meselesi değil, şike haysiyet ve adamlık meselesidir" dedi. Avukat Egemen'in sözlerine tepki gösteren Aziz Yıldırım, "Sayın Trabzonspor avukatı onur ve şereften bahsediyor. Gitsin onu başkanına sorsun. 2010'dan sonra teşvik primi aldılar mı almadılar mı? Soruşturma 4 yıldır sürüyor" dedi.

        TRABZON'UN 'REDDİ HAKİM TALEBİ' REDDEDİLDİ

        x Mahkemede söz alan Trabzonspor Kulübü avukatı Hakan Orhan, yeniden yargılama kararının hukuka aykırı olduğunu savundu. Mahmut Uslu'nun yeniden yargılama kararından sonra Adalet Bakanı'na teşekkür ettiğini söyleyen Orhan, bu nedenle mahkemenin tarafsız olamayacağını öne sürdü. Orhan, reddi hakim talebinde bulundu.

        x Bu talebe karşı sanık avukatlarına söz verildi. Avukatlar, daha önce de reddi hakim talebinde bulunulduğunu ancak bu taleplerin reddedildiğini hatırlattı. Bu taleplerin davayı uzatmaya yönelik olduğunu öne süren avukatlar, reddi hakim talebi gerekçelerinin siyasi içerikli olduğu ve tarafları rencide edici mahiyette olduğunu savundu.

        x İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Trabzonspor'un reddi hakim talebinin davayı uzatmaya yönelik olduğunu belirterek oy birliğiyle reddetti.

        x Duruşma salonu küçük olduğu için zaman zaman yer tartışmaları yaşandı.

        x Duruşmaya Celal Doğan ve eski futbolculardan Ogün Altıparmak da izleyici olarak katıldı.

        GENİŞ GÜVENLİK ÖNLEMLERİ ALINDI

        Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda yeniden görülen şike davası için polis geniş güvenlik önlemi aldı. Adliyeye gelen taraftar duvarlara Fenerbahçe bayrağı ve "Temiziz diyen herkesten daha temiziz" yazılı pankart astı. Duruşma için olağanüstü güvenlik tedbirleri uygulayan İstanbul Emniyet Müdürlüğü 'özel tim'i görevlendirdi.

        NE KARAR VERİLMİŞİ?

        İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, avukatların yaptığı başvuru üzerine 23 Haziran 2014'de verdiği kararla hakkındaki hüküm Yargıtay tarafından onanan, aralarında Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın da bulunduğu 6 kişinin yeniden yargılanmasına ve infaz işlemlerinin geri bırakılmasına hükmetti.

        Üst mahkeme sayılan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi de 29 Eylül 2014'de, Trabzonspor ve Bucaspor kulüplerinin, Aziz Yıldırım, Olgun Peker, İlhan Yüksel Ekşioğlu, Abdullah Başak, Ahmet Çelebi ve Selim Kımıl'ın yeniden yargılanması kararına yapılan itirazı reddederek, bu kişilerle ilgili davanın yeniden görülmesini kararlaştırdı. Mahkeme kabul gerekçesinde; 6526 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nda yapılan değişiklikle teknik takip ve dinlemenin bu kanundan çıkarılmasını göstermişti.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ