Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol Süper Lig Mondihome Kayserispor Kayserispor - Galatasaray maçının yazar yorumları - Mondihome Kayserispor Haberleri

        GÖKHAN ZAN | YETMEDİ...

        İlk hafta futbol olarak tatmin etmeyen, Akhisar karşısında tempolu pas oyunuyla göze batan, ligde ilk 180 dakikayı 6 puanla kayıpsız kapatan ve bunun getirdiği özgüvenle Kayseri karşısına çıkan bir Galatasaray... Rakip ise geçtiğimiz hafta Kadıköy’de Fenerbahçe’yi son anda elinden kaçıran, mücadeleci, disiplinli, futboluyla alkış alan Kayserispor... Bu bağlamda iyi futbol beklediğimiz bir maç. Ancak çekişmeli olmasına karşın futbol olarak yetersiz bir 90 dakika izledik. Galatasaray oyuna kontrollü girdi. Klasik pas oyunuyla rakip alana yerleşti. Dikine oynadı, rakibinin üzerine gitti. Hem hücumda hem savunmada çoğalmayı bildi. Kayseri çıkmaya çalışırken, kapılan toplarla da Yasin ve özellikle Bruma’yla ani ve tehlikeli ataklar yaptı. Bruma kanatları çok iyi kullandı. Rakip eksiltti, ceza alanına etkili girişler yaptı. Portekizli yetenek, Yasin’in mükemmel vuruşunda topu bir o kadar güzel taşıdı.

        Skor avantajından sonra Sarı-Kırmızılı ekip gereğinden fazla rahatladı. Tempoyu düşürdü. İlk çeyrekteki o takım sanki kayboldu. Sabri’nin zorluk derecesi yüksek (!) pası Kayserispor’a baskı olanağı tanıdı. Ve o süreçte gol geldi. Savunmadan bir türlü rakip alana taşınamayan top Welliton’un vuruşuyla bitti.

        Burada yine Galatasaray’ın savunma zaafiyeti ortaya çıktı. Altını hep çizdiğim, duran toplardaki sıkıntı yine yaşandı. Kornerler, serbest atışlar Muslera’yı yordu. Takımın savunma yaparak dinlendiği 5 dakikada kalesinde 3 pozisyon gördü ve bunların biri de gol oldu. Riekerink mutlaka önlem almalı.

        Orta alanda Tolga çok savaştı ama zaman zaman yalnız kaldı. Tüm açıkları tek başına kapatma çabası yeterli olmadı. İkinci yarıda Hollandalı hoca, De Jong’u oyuna aldı. Hollandalı ilk sınavında soğukkanlı göründü. Topu ayağına yakıştırdı, tek pasla doğru kullandı. Takıma alışınca daha etkili olacak görüntüsü verdi. Tabii onu bir de Selçuk İnan’la görmemizde yarar var. Aslında Riekerink’in değişiklikleri takıma artı getirmedi. Josue çok etkisizdi. “Yasin niye çıktı?” dedirtti. Selçuk da çıkınca baskı kuramayan G.Saray istediği pozisyonları bulamadı. Pas oyunu sürdü ama oyunun temposu da gittikçe düştü. Tabii ki bu futbol da 3 puan için yeterli olmadı.

        ARTILAR

        + Bruma müthiş. Bire birde oyuncu eksiltme eksikliğini gidermiş görünüyor. Bu da Galatasaray’a büyük fayda sağlayacak. Takım oyununa katkısı bu sezon arttı.

        + Eren orta sahaya dönüp top kazandı. Baskı yaptı, rakip oyuncuları bozmaya çalıştı. Kornerlerde savunmasına yardımcı oldu. Hücumda ise istediği topları alamadı.

        + Sneijder attığı ters toplarla takımın atak yönünü oyun içinde olumlu şekilde değiştirdi. Bruma’nın koşu yollarına iyi toplar attı.

        EKSİLER

        - Duran topta savunmanın adam paylaşımını bir türlü sağlayamaması. Her top tehlike yaratır mı? Ama yaratıyor. Bir an önce tedbir şart.

        - Orta alanda rakip alana geçerken yanlardan ortaya gereksiz top oynamak. Ve hatalı paslarla rakibe şans yaratmak.

        - Oyun genelinde rakip alana yerleşmelerine karşın yeterli gol fırsatlarına ulaşacak pozisyon zenginliği yaratamamak.

        ACEMİ RİEKERİNK'İN YANLIŞLARI | ERHAN TELLİ

        Galatasaray için Kayseri deplasmanında, ‘2 puan kaybetti’ demek yerine, ‘1 puan kazandı’ dersek, sanırım daha doğru bir tespitte bulunmuş oluruz. Çünkü bu sezon izlediğimiz Kayserispor’la, geçen sene neredeyse küme düşecek olan Kayserispor’un hiçbir ilgisi yok. Hakan Kutlu yönetiminde bu sezon çok daha hırslı ve iyi bir futbol oynayan Kayserispor’un, sahasında birçok takımın canını yakarak buradan eli boş gönderebilecek düzeyde bir takım haline geldiğini söylemek mümkün...

        Tabii ki Galatasaray’ın da geçen sezonki o kötü Galatasaray olmadığı ortada...

        Özellikle yapılan son transferlerle gücüne güç katarak, neredeyse her bölgesinde iki oyuncu alternatifine sahip kadro derinliği oluşan ve ligdeki her rakibini her yerde yenebilecek kalitede bir ekip... Yaşadıkları şanssız sakatlıklar sebebiyle şu an kadroda bulunmayan Podolski, Sigthorsson, Serdar Aziz ve Cavanda’nın da dönmesiyle birlikte, forma savaşının en üst düzeye tırmanacağı ve bunun da kaliteyi yükselteceği muhakkak.

        Bütün bunların dışında Galatasaray’ın bu sezonki en büyük artısı ise Bruma...

        İspanya’da futbolunu olgunlaştırıp bambaşka bir Bruma olarak geri dönen Portekizli genç yıldız, dün gece de açıkça gördük ki, şu an oynadığı futbolla Galatasaray’ın en büyük silahı durumunda... Takımının rakip sahadaki oyun temposu onun etkili koşuları ile belirlenirken, golleri ve asistleriyle ilerleyen haftalarda da skoru belirlemeye devam edecek gibi gözüküyor.

        Tolga Ciğerci’nin de bu kez hakkını teslim etmem lazım...

        Belki çok koşması ya da sürekli yanındaki oyunculara isabetli pas atması gibi özellikleri istatistikçiler kadar ilgimi çekmedi ama dün özellikle ofansa destek verme çabası ve daha çok sorumluluk alma isteği, takdire şayandı...

        Maç içinde beni rahatsız eden tek şey ise Riekerink’in, ikinci devreye başlarken yaptığı, ‘acele’ ve dakika itibari ile ‘gereksiz’ değişiklikler oldu! Birincisi Selçuk İnan... Oyunun en kötüsü değildi. Bana bu değişiklik biraz, ‘Hazır oyun 1-1 olmuş ve fırsatını bulmuşken De Jong’u oyuna alayım da Selçuk’u sileyim’ değişikliği gibi geldi.

        İkincisi ise, gol atan bir Yasin’i oyundan çıkarmak tamamen yanlıştı.

        Sanki o değişiklik de Riekerink’in kafasında daha maç başlamadan yapılmış ve ‘Ne olursa olsun Josue’yi oynatmalıyım’ değişikliği gibiydi.

        Zaten ikinci yarıda da görüldü ki Riekerink’in yaptığı bu zamansız ve acemice değişiklikler hiçbir işe yaramadı. Aksine, takımının kendisine olan güvenini sarstı.

        GOL TEMİZ | BÜLENT YAVUZ

        Geçen senenin flaş hakemi Mete Kalkavan, her ne kadar maçın gidişatına etki edecek bir hata yapmasa da performans olarak çok da parlak değildi. Ceza alanında olan pozisyonlarda iyi yer alamazsan hata kaçınılmaz olabilir... 7. dakikada Yasin’e yapılan müdahale çekme gibi görünüyor. Hakem pozisyona cepheden bakarken eliyle ve kafasıyla, ‘Oyna bir şey yok’ diyerek pozisyonu autla sonlandırdı. G.Saraylılar’ın penaltı itirazı vardı ama netice değişmedi. Kayseri’nin attığı golde ise Umut pozisyon olarak ofsaytta değildi. 2-3 metre arkasındaki Welliton’a gelince; Umut’tan seken topa Hakan Balta bilerek müdahale ediyor ve o top da gidiyor Welliton’un önüne düşüyor. Şeklen ofsayt olan Welliton topla oynuyor ve gol yapıyor. Ama burada bir istisna var. Top savunmadan geldiği için bu gol hakem tarafından geçerli sayılıyor. Doğru bir uygulama, kurala uygun ve geçerli bir gol. Zaten G.Saraylılar da fazla itiraz etmedi.

        Hakem, oyunda sürekli faul yapan Kayserili Samba Sow’a hayli toleranslı davrandı. Oynamayan takıma tolerans olmaz. Oynayana prim tanımalıydı. Zaman zaman sertleşen oyunda kartlarını kullanarak kontrol sağladı. 90+1’de de Sabri bir penaltı bekledi ama uzaktan yakından alakası yoktu.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ