Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol Diğer Aziz Yıldırım savunmasına devam ediyor - Futbol Haberleri

        "Futbolda şike" iddiaları üzerine aralarında Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın da bulunduğu 23'ü tutuklu 93 sanık için açılan davanın 7. duruşması görülmeye başlandı. Çağlayan Adliyesi'ndeki duruşmaya aralarında Aziz Yıldırım, Şekip Mosturoğlu, Bülent Uygun ve Olgun Peker'in bulunduğu 22 tutuklu sanık katıldı. Tutuklu sanık menajer Bülent İbrahim İşcen ise hastanede tedavi gördüğü için duruşmaya katılamadı. 7. duruşma öncesi salona sanık avukatları alındı. Sonra Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, duruşma salonuna geldi. Duruşma saat 09.30'da başladı. Fenerbahçe yöneticileri duruşmadaki yerini aldı.

        Aziz Yıldırım savunmasına başladı:

        - Sivasspor maçının hiçbir tapesinde şike konuşması yoktur. Mecnun Bey (Otyakmaz) ile Sivasspor maçı öncesi yapılan konuşmalar biletlerle ilgiliydi.

        - İddianame öyle bir halde ki sanki kulüp başkanı hiç konuşmayacak; ne konuşursa suç oluyor. Hesabı bizden soruluyor.

        Yıldırım, Sivasspor maçı öncesinde havaalanında fotoğraflanan ve para taşındığı iddia edilen elbise çantasını duruşma salonuna getirdi. Ve iddia edilen paranın elbise çantasına sığmadığını "kopya para" kullanıp temsili olarak tutuklu sanık Abdullah Başak ile birlikte gösterdi. Yıldırım uygulamayı yaparken "Sivasspor 5 milyon dolarlık bir takım. Bu takımı satın almak için 10 milyon dolar vermek gerekir. Bu çantayla Sivas'a gitse gitse 1 milyon dolar gider. Bu çanta ancak 1 milyon dolar parayı alır" diye konuştu. Yıldırım, "Buradaki çantanın içindeki bir elbisedir. İlhan Ekşioğlu'nun kıyafetleridir. Utanıyorum Emniyet'in bu çalışmasından. Çanta değiş-tokuş yapılırken fotoğraf çekmek yerine gelip bassanıza, çantayı açsanıza. Onlar da biliyorlar içinde para olmadığını. Bu yalan. Onlar da biraz ahlak varsa bizim ailelerimizi getirdikleri noktayı düşündüğünde bizden bu çanta için özür dilemeleri gerekiyor. Bu çanta için özür dilemeliler.

        - Sivas maçında yemekte görüntülenen çantada bilet vardı. Bunu Vali ve Garnizon Komutanı dahil herkes biliyor.

        - Şike oyuncularla yapılır. Başkanlar, aralarında şike yapsa ne olur! Sahada oyuncular oynar.

        - Biz Trabzonspor'un yapacağı şike-teşvik çalışmalarını önlemek için bazı görüşmeler yaptık

        - Mehmet Yıldız 82. dakikada oyuna girdi. Şike olsaydı baştan oynardı. Zaten girince asist yaptı.

        Duruşmada Sivasspor-Fenerbahçe maçının özet görüntüleri izleniyor. Aziz Yıldırım "Bir Galatasaray-Sturm Graz maçındaki heyecana bakın. Bir de bu maça bakın. Biz bunları hak etmedik" dedi. Görüntüleri izlerken Stoch ve Niang'ın şutlarını çıkaran Korcan Çelikay'ı gösterip "İşte satın aldığımız kaleci. Bakın neler çıkarıyor" ifadesini kullandı. Sonra Fenerbahçe kalecisi Volkan Demirel'in yediği golü gösterip "Bakın bu da satılmış kaleci!" dedi.

        Salonda şimdi de kalecilerin yediği hatalı gollerin görüntüleri var. Yıldırım; Volkan Demirel'in Schalke'den, Galatasaraylı Muslera'nın İstanbul BŞB'den yediği golleri gösterdi. Volkan'ın yediği gole Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci de güldü! Ayrıca İspanya-Fransa maçında Platini'nin attığı golle, Korcan'ın Selçuk Şahin'den yediği golü karşılaştırdı. Aziz Yıldırım, salonda bulunan Korcan Çelikay'ı gösterip "Gelecekte çok para kazanacak bir adamı ateşe attılar" dedi.

        - Abdullah Başak, İlhan Ekşioğlu'nun totemidir. Oradan tanıyorum. Hoş sohbet, güler yüzlü biri. Siz de burada tanıdınız. Zaten başka da özelliği yok. Sivasspor yenik durumdayken Abdullah Başak, İlhan Ekşioğlu ile konuşuyor. 'Biz maçı kazanacağız' diyorlar. Onu da şike yapmışlar. Maçtan sonra İlhan, Abdullah'a 'Ne hediye alayım sana' diyor. 'Saat al' diyor. Sonra vazgeçti, araba alındı. O da kız kardeşine hediye etti. Biz varlıklı insanlarız. Allaha şükür bize iyiliği dokunmuş insanlara yardım ederiz. Bir dosta bunu yapmak suç mu? Ben 50 talebe okutuyorum. Onlara bir şey olsa beni içeri alacaklar demek ki.

        Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, Aziz Yıldırım'a "15 dakika süreniz var. Diğer sanıklara da geçmemiz gerekiyor" dedi. Yıldırım ise "Daha çok anlatacaklarım var. 105 yıllık bir kulüp yargılanıyor. Burada her şeyi net anlatabilmemiz gerekiyor. Madem savunmaya izin vermiyorsunuz, o zaman kalan maçlarda şaibe olmadığını kabul ediyorsunuz Sayın Başkan" yanıtını verdi.

        - Doğru bildiğimi hep söyleyeceğim. Bazı arkadaşlar kadar secdeye başım değmese de onlardan daha vicdanlıyım. Ahlaksızların karası ortaya çıkana kadar uğraşacağım.

        - İlhan Ekşioğlu ile konuşmamızda vaziyetlerin nasıl olduğunu sorduğumda, onun da 'vaziyetin gayet iyi olduğunu' söylemesi, arkasından da '3 tarlayı da sürdük' sözü ve 'yağmur da yağar ekinler çıkar' söylemi bir temennidir. 'Tarla' ve 'maçları sürmek' ise, dileklerimizi ifade etmektedir. Fenerbahçe’nin rakipleriyle ilgili beklentidir. Bu sözlerden başka amaç çıkartıp 'Şifreli konuşuyorlar' demek abesle iştigaldir.

        - Benim, İlhan Ekşioğlu’na Bursaspor–İBB maçına müdahale etmek için talimat verdiğim söylenmektedir. Talimat vermemle ilgili bir tape veya bir bilgi var mıdır? Madem ki 3 maçla ilgili şike yaptık veya teşvik verdik; neden bu maçlar da iddianameye dâhil edilmemişlerdir? Bu 3 maçtan yalnız Bursaspor–İBB maçı teşvik verildi diye sorgulanmaktadır. Ben diğer 2 maçla da ilgili düşüncelerimi ve gerçekleri söylemek istiyorum. Emniyetin Organize Şubesi ile Savcılık ortalığı toz duman haline getirdikten sonra bu maçlarda bir şey olmadığını iddianamede yazması, kendileri için aşağılayıcı bir şey olmalıdır. Madem ki diğer 2 maçta şike yok o zaman '3 tarlayı sürdük' sözünü bu 3 maçta da teşvik veya şike var diye nasıl sorgulamada kullanır ve kamuoyuna bu şekilde açıklarsınız? Buna vicdanları nasıl müsaade ediyor? Futbolu yargılamak için sporu iyi bilmek gerekir.

        - Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı ve Yöneticisi olarak Bursaspor–İBB maçıyla ilgili hiçbir girişimimiz olmamıştır. Bursaspor-İBB maçının sonucunun istedikleri gibi olması durumunda Yusuf Turanlı, İskender Alın’a Gaziantep'ten baklava getirme sözü vermiştir.

        - İbrahim Akın'a 100 bin Euro verdiysem Boğaz Köprüsü'nden atlarım. Eğer Emniyet teşkilatı, Ibrahim Akın'a para verdiğimi ispat edemezse başta Emniyet Müdürü dahil kim bu iftirayı attıysa istifa etmeli. İbrahim Akın, kendi hatalarını örtbas etmek için bizi kullandı.

        - Beşiktaş-Trabzonspor maçıyla ilgili Serkan Balcı ile şike anlaşması yaptığımız söylenmektedir. Serkan Balcı, Türk futbolunun karakterli ve ahlaklı oyuncularından biridir. Onu Fenerbahçe’ye ben transfer ettim. Menajeri de Batur Altıparmaktır. O da şahsiyetli ve kişiliği olan bir insandır. Eğer biz Trabzon'un içinden böyle bir organizasyon yapsaydık o zaman Batur Altıparmak’la yapardık. Çünkü Selçuk İnan ve Umut Bulut’un da menajerleri kendisi idi. Futbolu bilenler için şunu söylüyorum; bu söyleyeceklerimi Savcılık ve mahkemedeki ifademde söyledim: Maç İstanbul’da oynanıyor, Beşiktaş gibi güçlü bir kulübü desteklemek mi kolay yoksa Trabzon'dan bir oyuncuyla şike yapmak mı doğrudur ? Bizim için Beşiktaşlı oyunculara teşvik vererek sorunu kökten çözmek daha iyi bir alternatif olamaz mıydı?

        - İddianamede yer alan tarafımıza yönelik bir diğer suçlama Karabükspor–Fenerbahçe maçında şike eylemlerinde bulunduğumuz yönündedir. İddianameyi tanzim edenler; Fenerbahçe Başkanı ve yöneticilerinin; Karabükspor üzerinde etkili ve yetkili olan Seyit İbrahim Kalender eliyle şike eylemlerini yürüttüğünü ve Emenike’nin transferi ile de 'transfer şikesi' yaptığımızı iddia buyurmaktadırlar. Bu iddialar spor hukukunu bilmemekten öte özensiz, eksik araştırma sonucu suç yaratmak çabasından öte iddialar değildir. Zira öncelikle Seyit İbrahim Kalender, Karabükspor Genel Menajeri Seyit İçgül ile karıştırılıp, Karabükspor üzerinde etkili ve yetkili olduğu öne sürülmüştür ki bu husus maddi hatanın ötesinde, iddianameyi tanzim edenlerin niyetini ve saikini açıkça ortaya koymaktadır. Zira Seyit İbrahim Kalender TFF’de Ersun Yanal’ın yardımcısı olarak görev yapmaktadır ve hayatında Karabük’te bulunmamıştır. Bu nedenle bu yöndeki tüm ithamlar yanlış kurguya dayalı, yanlış yorum ve hukuki birer zırvadan ibarettir. Hatta tüm Karabük halkına Seyit İbrahim Kalender’i tanıyıp tanımadıklarını sorabilirsiniz. İddianamede yer alan ve spor hukuku ile hiçbir şekilde bağdaşmayan bir diğer iddia da Fenerbahçe’nin Emenike transferi ile 'transfer şikesi' yaptığı iddiasıdır ki sanırız sayın savcı futbolun gerçeklerinin halı sahada top oynamaktan ibaret olduğunu sanmaktadır. 'Transfer şikesi' hangi kanunda, hangi talimatta yer almaktadır. Sayın Savcılık bize bunu izah etmek zorundadır. Oysa TFF talimatlarında, oyuncunun bağlı olduğu kulübün onayı alınarak yapılan transferlerin yasal şartlara haiz bir transfer olduğu açıkça yazılmaktadır. Kaldı ki dosyada Karabükspor başkanı ifadesinde bu hususu teyit etmektedir. Zaten cevaplanması gereken husus, transfer şikesi eğer suç olsaydı Karabükspor’lu yöneticilerinin ve bu oyuncunun da suç işlemiş olmalarının gerektiği değil midir? İşte spor hukukundan bu kadar uzak kişi ve kurumlar eliyle düzenlenen iddiaların geldiği nokta budur.

        - Bir tapede Emenike'nin bizim maçta oynayıp oynayamayacağı konusunu konuşuyoruz. Burada Şekip Mosturoğlu’nun Emenike’nin durumunu neden takip ettiğini soruyorlar. Bu bir cinayet davası değildir. Bizler burada sporla uğraşıyoruz. Dünyanın her yerinde karşı takımda kim oynar kim oynamaz diye merak edilir ve öğrenilmeye çalışılır, teknik direktörlere de bu bilgi aktarılır. O da bu bilgilerden faydalanarak gerekli taktikler geliştirir. Milli Takım, kulüp takımları için de bu geçerlidir.

        - Ben bir suç örgütü kurmadım, suç örgütünün de lideri değilim.

        - Ben gerekirse 10 sene de yatarım. Suç atmak kolay. Ama 105 yıllık kulübe dokunmasınlar. Sonunda herkes 'Bir şey yok' diyecek ama leke kalacak. Fenerbahçe bu süreçte mutlaka aklanacaktır. Ben şahsım adına beraat talebinde bulunmuyorum. Beraat falan istemiyorum. Bizi zaten tarih yargılayacak. Fenerbahçemiz'e sürülmek istenilen lekenin hemen kaldırılmasını talep ediyorum. Fenerbahçe üzerine büyük bir oyun oynanmıştır. Fenerbahçe Türkiye'dir, Anadolu'nun bir takımıdır. Fenerbahçe'yi Türkiye'den kimse ayıramaz. Sırf 'Aziz Yıldırım'ı cezalandıracağız' diye kulübü bu işe katmak hiç şık olmadı. Fenerbahçe Türkiye'dir!

        - Sayın Savcı Mehmet Berk; bana ve avukatlarıma, Sivas'ta Fenerbahçe şampiyon olmasaydı bu davayı açmayacaklarını söyleyerek bizlere ne anlatmak istiyor olabilir? Bunu bugün bile anlamış değilim. Sonuç: Öyle bir maç ki son 15 dakikasını 3-2 önde olmamıza rağmen protokol tribününde değil içerideki küçük salonda tv’den seyrettim. Neredeyse heyecandan kalbimin duracağını hissettim. Şike yapılan bir maçta bunlar yaşanır mı? Sivasspor da sezonun en iyi futbolunu sahaya yansıttı. Sivasspor'u da temiz futbolundan dolayı tebrik ediyorum. Fenerbahçe Spor Kulübü olarak yukarıda anlattığımız şekilde Sivas'ta hiçbir şekilde şike ile şampiyonluğumuzu ilan etmedik, camiamızın bütün katkıları, yönetim kurulu, teknik heyet, futbolcuların emeği ve alın teri ile kazanılmış bir maç ve şampiyonluk öyküsüdür.

        AZİZ YILDIRIM'IN SAVUNMASI SAAT 11:10'DA SONA ERDİ

        Bu arada Aziz Yıldırım'ın Gebze Asliye Ceza Mahkemesi'nde ertelenmiş bir sabıka kaydı olduğu açıklandı. Fenerbahçe Başkanı Yıldırım, "Kooperatif işi olabilir ama hatırlamıyorum" dedi.

        Aziz Yıldırım'dan sonra söz alan avukatı Köksal Bayraktar, "Aziz Bey, anjiyo olmasına rağmen yerin iki kat altında tutuldu. Emniyet'te bu nedenle ifade vermedi. Müvekkilim sadece anjiyo olmadı. Beyin ve böbrek tomografisi de çekildi. İkisinde de kitle tespit edildi. Mükevvkilim bu halde 8 aydır tutuklu ve tek başına revirde kalıyor. Şive-teşvik gibi şeyler ancak sahada hesaplanacak hususlar. Ama tüm sanıklar tapelerle burada... 135. madde çerçevesinde telefon dinlemeleri hukuka aykırıdır. Telefon kayıtları mutlak delil değildir. Teknoloji ile benim sesimi kullanıp başka şeyler söyletebilirsiniz. Dosyada korkutma, sindirme, şiddet yok, peki neden Özel Yetkili Mahkeme önündeyiz?" dedi.

        Aziz Yıldırım'ın diğer avukatı Şeref Dede de "Varsayıma dayalı bu iddialar sizin huzurunuza getiriliyor ve biz de burada yargılanıyoruz. Uluslararası hukuk ihlal edildi. Maçlar oynanmadan dinleme var. Nerede teşvik, nerede şike? Daha maçlar yok ortada. İşlenmemiş suçun hükmünden hareketle dinlemeler yapıldı. Tapeler iddianameye cımbızla çekilmiş. Tamamını okuyun, ortaya bambaşka bir şey çıkıyor. İlhan Ekşioğlu'nun üzerinde 'Nakit var' deniyor. Posttan çekilen kombine parası, nakit gibi iddianameye konuyor. Billionaire'de yapılacak şampiyonluk gecesi bilyoner.com adlı bahis sitesinin kapatıldığı gibi gosteriliyor. Bu yeter. Ben Trabzonlu ve Trabzonsporluyum. Bu yaşananlar zulümdür" dedi.

        SÖZ SIRASI İLHAN EKŞİOĞLU'NDA

        Mahkemeye ara verildi. Verilen aranın ardından Fenerbahçe yöneticisi İlhan Ekşioğlu'nun savunmasına geçildi.

        Söz alan avukat Yasemin Merçil "Yasaya göre suçun tarafları bellidir. Eylemin tarafları, müsabakanın sonucunu etkileyebilecek nitelikte olmalıdır. Adı 'Sporda Şiddet ve Düzensizliği Önleme' olan yasanın davası Spor Mahkemesi'nde görülmeldir. Yasayı bile spor hukukçuları hazırladı. İki kongre üyesi, bir masör, bir menajerin yaptığı görüşme müsabaka sonucunu etkiler mi? Yasa maddeleri der ki; söz konusu kişiler, müsabaka sonucunu etkileyebilecek kişiler, yani başkan, teknik direktor, futbolcular olmalıdır. Özellikle belirtmeliyim ki 'transfer şikesi' kavramı yanlış kullanılmıştır. Transfer vaadiyle şike yapmak gibi bir kavram üretilmiştir. Ne 6222 sayılı yasada, ne FIFA'da, ne UEFA'da, ne de CAS nezdinde böyle bir kavram yoktur. Oyuncunun bağlı olduğu kulübün izni olması talimatlarla belirlenmistir. Önce kulüpten izin alınır. Kulübüyle sezon sonu sözleşmesi bitecek oyuncu ile talimatlara göre transfer şikesi yapılamaz. Sezon sonu sözleşmesi biten oyuncu, transfer yapmakta özgürdür. Bosman kararları bunun kanıtıdır. Transfer vaadiyle şike yapma eylemi işlenemez bir suçtur. Özellikle Karabükspor ve Eskişehirspor maçlarındaki söz konusu iddialar işlenemez suç niteliğindedir ve ortada suç unsuru bulunmamaktadır" dedi.

        İlhan Ekşioğlu'nun savunması şöyle:

        - İlk kez bir adli makamın karşısına çıkıyorum, o nedenle heyecanlıyım. 8 aylık tutukluluğum döneminde basında linç edildim. 8 ana branştan sorumlu biri olarak üzerimdeki yük ağır. Kulüp yöneticiliği büyük fedakarlık gerektiren bir görev. Yönetici olduğum sürede, yaklaşık bin 500'ü lisanslı olmak üzere 20 bin sporcumuzun başarılı olması için elimden geleni yaptım. Semih, Tuncay, Anelka, Dia, Alex, Volkan gibi oyuncuların transferine katkım oldu. Insanlar beni tanımaz, ön planda olmam. Hayatım boyunca hiçbir suça karışmadım; 8 aydır çocuklarım ve ben acı çekiyoruz. Çıkar amaçlı suç örgütü ile yargılandığımdan kendimle ilgili bilgi verdim. Babam 6 yıl önce vefat etti. Bana maddi mirasından ziyade devlet üstün hizmet madalyasını bıraktı. Ben de çocuklarıma bırakacağım. Böyle bir aileden gelen biri olarak örgüt üyesi olma iddiası beni yaralamıştır. Babamın bana bıraktığı en büyük miras devlet üstün hizmet madalyasıdır. Ben örgüt üyesi değilim. Fenerbahçe'ye gönüllü hizmet etmemin dışında hiçbir faaliyetim olmamıştır.

        - İddianameyi okuyan, sabahtan akşama kadar arkadaşlarımla şike yaptığımı zanneder. Yaptığım sıradan konuşmalar cımbızlanarak hakkımda iddialar oluşturulmuştur. Maç totemlerim, uğurlarım vardır. Bunlara bile 'şike şifresi' denmiştir. Deplasmandaki maçlara heyecandan gidemiyorum. Bu uğur konusunu futbolun içindekiler bilir, herkesin vardır. Birçok yöneticinin değişik uğurları vardır. Kimi merdivenlerde izler maçı. Bu ifadelerim garip gelecektir ama bu bir fanatikliktir. Başkan Aziz Yıldırım da 10 yıldır aynı kravat ve ayakkabılarla maçları izler.

        - Elbise çantama iddiaya göre para konmuş ve havaalanından geçmişim. O benim önem verdiğim 'totem' elbisemin çantasıdır.

        - 2006'da yöneticilikten istifa etmem bile örgüt olmadığının göstergesidir. Israrlara rağmen dönmedim, 2009'da kendi isteğimle döndüm. Savcılık makamı, 105 yıllık kulübün hiyerarşik yapısı, örgüt olarak nitelendirilmiştir. İddianamede yer alan ve şike parası olarak addedilen paraların, delillere bakınca şike parası olmadığı görülür.

        - 401 sayfalık iddianamenin 157. sayfasındaki ödemeler şike ödemesi değildir. 8 taksitle ve kredi kartıyla şike yapmışız gibi bir izlenim verilmiş. Bunlar kombine taksit ödemeleridir ve 45 gün sonra hesaba geçer. 1 Ocak'ta 183 bin TL alacağım vardı. İddianamede kendi alacağım olan 2 ödeme vardır, belgelidir, onlar da budur. Kulübün günde 1 milyon TL'nin üzerinde ödemesi vardır. Kulüp, denetim altındadır ve yönetimin bilgisi dışında ödeme olmaz. Cari hesaba mahsuben 2 milyon küsurluk herhangi bir ödeme yoktur. Bu ödemelerin hepsi kulübün inşaat ve tesisleri ile ilgilidir. Kulüple aramdaki borç-alacak ilişkisi belgeli ve sözleşmeye bağlıdır. Iddianamede şike parası olarak belirlenen paraların tarihleri tutmuyor.

        - İddianamede suçlandığımız birçok maça ilişkin telefon konuşmam bile yok. Yaptığım bir konuşma 6 ayrı maçta kullanılmış. Şikeye ilişkin iddiaları kanıtlayacak hiçbir somut tape veya delil olmaması masumiyetimin kanıtıdır.

        - Ali Kıratlı iyi bir işadamı ve Fenerbahçeli'dir. Kafasında ticari bir proje vardı. Acun Ilıcalı gibi 'Devler Ligi' formatında bir turnuva yapacaktı. 'Sponsor olur musun?' dedi. Anlaşma imzaladık. Ali Kıratlı, bunun için sürekli Kıbrıs'a gitti. Yapılan anlaşma çerçevesinde ödemeler yaptım. Bütün bunlar şike ödemesi gibi gösterilmiştir. Yani Kıbrıs'a ödül gibi gönderdiğim doğru değildir. Evrakları tarafınıza sunuyorum.

        - Mini Cooper'ın Abdullah Başak'a benim tarafımdan alındığı söyleniyor. Benim totemlerim var. Abdullah Başak, kongre üyesidir. Çok neşeli bir kişidir. Yaptığımız uğurlar, totemler karşılığında benden saat istedi. En son kız kardeşi araba satıyordu. Saatten vazgeçip arabayla destek olmamı istedi. Araba kız kardeyine alınmıştır. Mini Cooper, fiziki olarak Abdullah Başak'a alınamaz; sığmaz çünkü! Saat yerine 'Şu arabanın peşinatını öde' dedi. Ben de 9 bin 500 Euro ödedim. Mini Cooper 31 bin Euro'dur. Olay bundan ibarettir.

        Bu sözler üzerine araya giren Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci'nin ''Belki Mini Cooper hayali vardır'' demesi, gülüşmelere neden oldu. Ekinci ayrıca, ''Başak'ın bu arabaya bindiğine dair fiziki takip var'' dedi.

        Ekşioğlu da bunun üzerine fiziki takipleri bildiğini belirterek, Başak'ın arabayı aldığını göstermek için bindiğini kaydetti.

        -Trabzonspor'un teşvik girişimlerini engellemeye çalıştığımızdan iddianamede dahi bahsedilmektedir ki Trabzonspor yöneticileri böyle dinlenmiştir. Şikeye ilişkin iddiaları kanıtlayacak hiçbir somut tape veya delil olmaması masumiyetimin kanıtıdır. İddianamede suçlandığımız birçok maça ilişkin telefon konuşmam bile yok. Yaptığım bir konuşma 6 ayrı maçta kullanılmış. 2001 yılında Samsunspor maçından önce Eyüp Sultan'a gittim, dua ettim. Belirlediğim bir güzergah vardı, orada araba kullandım. Tarla sürme muhabbetini ilk o zaman söyledim ve ondan sonra da kullanmaya devam ettim. Herkesin bir uğuru vardır. Örneğin başkan, 10 senedir maçlarda aynı ayakkabıyı giyer.

        -Gizli bir şekilde yürütülmesi gereken transfer görüşmesi Doğan Ercan tarafından dillendirilince kendisini uyardım. Ancak devam edince kendisiyle ilişkimizi bitirdik ve transfer için ödediğim parayı geri istedim. Serdar Kulbilge ile sezon sonu sözleşmesi biteceği icin transfer görüşmesi yaptık. Fenerbahçe-Gençlerbirliği maçında 10 futbolcuyla şike yaptıysak, Trabzonspor maçında neden sadece 2 futbolcuyla teşvik anlaşması yapalım.

        - Bizim teşvik primi verdiğimiz iddia ediliyor ama tarihimize bakıldığında son 8 senede şampiyonluğu 2 kere son haftalarda kaçırdık. Bunu da teşvik primine bağladık.

        - Eskişehirspor'dan Ümit Karan hariç kimin ifadesi alındı? Kiminle teşvik işini yapmışız? Eskişehirspor, Trabzonspor maçı öncesi 43 puandaydı. Avrupa ümidi vardı, neden teşvik verelim?

        - Sani Şener ile Sadri Şener arasında yaşanan Gabric hakkındaki konuşmaya benzer bir tane konuşmamız yoktur.

        - Sakıp Aytaç, Alper Potuk ve Serdar Kesimal için 3 koldan transfer görüşmesi yaptık. Bu konuşmalar farklı şekilde iddia edilmiş. Futbolcu ve hakem olmadan nasıl şike yapacağız? Hiçbir maçta şike ve teşvik girişiminde bulunmadık.

        - Bunca ağır ithamla suçlanırken, bu sezon Galatasaray'ın Yiğit Gökoğlan transferi nedir? Hiçbir futbolcuyla direkt konuşmam yok.

        Tahliyesini isteyen İlhan Ekşioğlu'nun savunması sona erdi. Ekşioğlu'nun savunmasının ardından duruşmaya ara verildi.

        Verilen aranın ardından söz alan İlhan Ekşioğlu'nun avukatı Ersan Şen "Birbiriyle ilgisiz kişiler bir araya getirilmeye çalışılmıştır. Bu dava bu mahkemenin yetkisine girmiyor. Görev talebimizin her aşamada değerlendirilmesini talep ediyoruz. Her şey tapeler üzerine kurulmuş. 12 maçtan bahsediliyor, bir tane suçüstü hali yok. Telefon konuşmaları hukukta çok önemli delil değildir. Asıl delilleri destekleyici unsur olabilmesine rağmen telefon konuşmaları asli delil kabul ediliyor. Hele ki konuşmaları kırparsanız, ortaya bambaşka şeyler çıkar. Bahsedilen tarihte suçun tanımı dahi yapılmamışken nasıl suç örgütü kurulacak?" ifadesini kullandı.

        Fenerbahçe Asbaşkanı Şekip Mosturoğlu'nun savunması başladı:

        - Fenerbahçe Spor Kulübü'nde hukuk işlerinden sorumlu asbaşkanım. Bir nevi ücret almayan hukuk müşaviriyim. Sporcu sözleşmelerini hazırlayıp müzakerelerine bizzat katılıyorum. TFF Hukuk Kurulu'nda da çalıştım ve değişik kademelerde görev aldım. Yasada yer alan 11. maddeyi iddaa oyunları üzerindeki şike ve teşvik olaylarını önlemek amacıyla hazırladık. Ancak biz Bakanlar Kurulu'nda imzalanmış kararı gördük. Bu üzücü olaylar yaşanmasaydı CAS'taki 3. Türk hakem olacaktım. Aklanırsam o görevi de alırım.

        - 6222 sayılı kanun ile bu noktalara gelineceğini, fantezi olarak bile düşünmemiştim; yasayı hazırlayan biri olarak... 6222 sayılı kanunun hazırlanmasında maalesef ben de çalıştım. Neden 'maalesef' diyorum? Çünkü uygulamasını spor hukukçularının yapacağını zannediyordum. Eğer siz mesela Karabükspor-Fenerbahçe maçının sonucunu değiştirirseniz FIFA, TFF'nin üyeliğini askıya alır. Şike, kolay verilecek bir karar değildir. En büyük delili de maç raporudur; tapeler değil. Bu ihtilafı çözmek istiyorsanız Krygiakos ve Matuzalem kararlarını incelemeniz gerekiyor.

        - Bucaspor'un Trabzonspor karşılaşmasına PAF takım ağırlıklı kadroyla çıkmasının, spor hukuku açısından daha fazla şike değeri var. Her şey döneme ve takımın durumuna göre değerlendirilir spor hukukunda.

        - Transfer kavramı ile şike ve teşvik kavramlarını bir arada götürmek mümkün değil.

        - Kendimle alakalı tapelerde bir hukukçu olarak şike ve teşvik göremiyorum. 2 bin 700 kelimelik görüşmeden 280 kelime cımbızlanmış.

        - Artık transfer yaparken adam kaçırmak yok. Onun yerine hukuki enstrümanlar var.

        - 8 aydır tutuklu bir hukukçu olarak bu transferlerde ahlakdışı bir şey olup olmadığını çözemiyorum. İddianameyi gördüğümde ilk defa 'transfer şikesi' kavramıyla karşılaştım, 8 aydır düşünüyoruz 'Nasıl böyle bir şey olabilir?' diye. Diğer bir spor hukukçusuyla araştırdık, sonunda bulduk. Bunun fikir babası Kadir Has Üniversitesi Ceza Hukuku Ana Bilim Dalı Başkanı Süheyl Donay'dır. Kendisi Teleon'un avukatıydı. O zaman spor hukukunu bilmiyordu, hala bilmiyor. Savcı iddianamede kendisinden notlar almış. Ben 15 yıllık spor hukukçusuyum. Süheyl Hoca'yı tanıyorum. O zaman kendisi spor hukukunu bilmiyordu, şimdi de bilmiyor. Hoca, sporcu diyerek satranç oyuncusu ile futbolcuyu aynı kefeye koyuyor. Bunlar birbirinden çok farklı uygulamalara tabi spor dallarıdır.

        - Savcı Mehmet Berk; Emmanuel Emenike ve Sezer Öztürk transferlerinin usulüne uygun olduğunu Eskişehirspor ve Karabükspor'dan öğrendi ama yazmadı. Çünkü iki kulüpten öğrendiklerini yazsaydı, iddialar çökerdi. Ben de şu an tutuklu olmazdım.

        - Ben iddianameye konu olan Sezer Öztürk, Mehmet Ekici ve Tunay Torun'un transferi için görevlendirildim. İddianamede Sezer Öztürk ile ilgili telefon tapelerim var. Zafer Demirel ile Sezer'in transferi hakkında konuşuyoruz. Daha sonra ise Aziz Başkan ile konuşuyorum. Söz konusu bu 5 tapeye hukukçu olarak baktığımda şike ya da teşvik yok. Sezer Öztürk'ün avukatı Sami Dinç'tir. Avukat müvekkil olayları şifreli deniyor ama onların zaten avukat müvekkil ilişkisi var. Sami Dinç, müvekkili Sezer Öztürk'e konuşmalarında görüşmeye maçtan sonra git diyor defalarca. Bu konuşma tanışma amaçlı bir toplantıdır. Bu transferde gayri ahlaki olan ne var?

        Şekip Mosturoğlu, Bayern Münih'in Şampiyonlar Ligi'nde eşleştiği Basel'den kadrosuna kattığı Xherdan Shaqiri transferini de örnek gösterdi.

        - Emenike'nin 4-5 hafta oynayamayacağı Adli Tıp'tan alınmış raporlarla sabit. Fakat Savcı Mehmet Berk ididanamede buna da yer vermemiş.

        Mosturoğlu, iddianamedeki şifreli konuşmalardan "Ayşe tatile çıksın" sözünü ise daha sonra açıklamak istediğini belirtti. Mosturoğlu, "İddianamede dava dosyaları ile ilgili görüşmelerim var. Bunlar şifreli konuşma olarak nitelendiriliyor. Bunlar davalar ile alakalı konuştuğumuz terimlerdir. Şifre değildir. Tarla gerçek tarladır." dedi.

        Şekip Mosturoğlu'nun savunması sona erdi. Mosturoğlu'nun ardından Cemil Turan'ın savunmasına geçildi.

        - Manisaspor-Trabzonspor maçından önce Manisa'ya gidip Hikmet Hoca (Karaman) ile görüştük. 'Trabzon'dan teşvik geleceğini öğrendik' dedi. Hikmet Karaman da 'Benim olduğum yerde öyle şey olmaz' yanıtını verdi. Araya giren Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, ''Telefonla söyleyebilirdiniz, niye Manisa'ya gittiniz? Sizin futbolcularınız şike yapıyor diyebilirdiniz'' demesi üzerine Turan, ''Telefonla olmuyor, yüz yüze konuşmak daha iyi oluyor'' cevabını verdi. Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci'nin, "100 gram" konuşmalarıyla ilgili "Böyle mi konuştun?" sorusuna Cemil Turan, "Küfürlü konuştum. Benim konuşmam böyle. Kızdım mı böyle konuşurum" yanıtını verdi. Bunun üzerine Ekinci, "Senin savunmanı iyi ki bu saatte almışız" dedi.

        Cemil Turan'ın savunmasının bitmesinin ardından Fenerbahçe'nin eski masörü Mehmet Yenice'nin savunmasına geçildi.

        Savunması sırasında Başkan Ekinci'nin "Aracındaki paraya ne diyorsun?" sorusuna Yenice, "Araçta yakalanan para benim kendi paramdır. Ganyan bayii işletmecisiyim. Oradan kazandığım paradır. İstanbul'da bir ev almak istedim. Vergisi verilmiş, at yarışından kazandığım paradır. Parayı İlhan Bey'e bırakacaktım. Uygun bir ev bulursa benim için alacaktı" cevabını verdi. Başkan Ekinci tekrar araya girerek, "Bir kişi ev almaya kalksa bir plan yapar. Sen plan yapmadan 100 bin doları cebine koyup İstanbul'a geliyorsun. Takım elbise almaya giden biri dahi nereden alayım diye hesap yapar. Bu sana mantıklı geliyor mu? Bana mantıklı bir cevap ver ikna olayım" dedi. Mehmet Yenice ise "Benim İstanbul'da kaldığım bir ev vardı. Ama İlhan Bey 'O ev sana yaramaz, sana başka bir yer bulalım' dedi. Daha önce planım vardı ama o evden vazgeçtim. Plansız yapmadım" diye konuştu. Tutuklandığından bu yana ailesinin zor durumda olduğunu belirten Yenice, tahliyesini isteyerek savunmasını tamamladı. Duruşma yarına ertelendi.

        Yenice'nin de savunmasının ardından, saat 09.30'da başlayan davanın 7. duruşması saat 21.00'de bitti.

        Mehmet Yenice'nin avukatının konuşmasının ardından Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci "Çok güzel savunmalar hazırlamışsınız, aferin" dedi.

        DURUŞMANIN TÜM AYRINTILARINI GÜN BOYU CANLI YAYINLA HTSPOR.COM'DAN TAKİP EDEBİLİRSİNİZ

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ