Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol Süper Lig Fenerbahçe Ersun Yanal, Fenerbahçe, Arena'ya kazanmaya gider, Serdar Ali Çelikler, - Fenerbahçe Haberleri

        Uzun bir aradan sonra Ersun Yanal ile sohbet etme fırsatı bulduk. Hocaya “Şampiyonluk geldi diyor musunuz?” diye sordum; yanıtı “Ayaklarımız yere sağlam basmazsa zorlanırız. Beşiktaş maçı bitimine kadar şampiyonluktan söz etmiyoruz, etmeyeceğiz” dedi. Ardından ekledi; “G.Antep maçında epey iyi oynadık. Sezonun bu haftalarında iyi oyundan çok sonuç odaklı düşünülür genelde ama biz oyunumuzu geliştirerek; giderek daha iyi oynayarak maç kazanmaya da odaklıyız. İlk yarının ortalarında sergilediğimiz yüksek ivmeyi ve iyi oyunu geliştirmeye de niyetliyiz” dedi.

        Sohbetin bir aşamasında sözleşme durumunu sordum; Yanal, “Medyaya yansıyan hiçbir gelişmeden haberdar değilim. Ama son tahlilde burası kimsenin babasından kalma koltuk değil. Biz gideriz başkaları gelir, gider aslolan Fenerbahçe’dir. Benim tek odağım taraftara sezonun ilk haftasından beri verdiğim sözü tutup şampiyonluğa ulaşmak. Sonrasına bakılır” diye özetledi kendi durumunu.

        Sohbetin son kısmında 2 hafta sonraki G.Saray maçı gündeme geldi; F.Bahçe’nin stratejisi ne olacaktı? Yanal, bu hafta oynanacak Bursa ve Torku Konya maçlarının sonuçlarının önemine değindi ve her iki büyük takım için de derbi stratejisinin bu haftaki maçlardan sonra netleşeceğini belirtti. “Takım 11 ya da daha fazla puan farkıyla Telekom Arena’ya gitmesi halinde öncelikli strateji yenilmemek üzerine mi olur?” soruma ise yanıtı net oldu: “F.Bahçe her yerde her durumda ve her şartta kazanmak için oynar. İkincil bir stratejisi olamaz.”

        Sezon başından beri ısrarla “Başarılı” dediğim; geçen sezonla bu sezon arasında pozitif yönde birçok fark getirdiğini düşündüğüm Ersun Yanal’ın tüm futbol kamuoyunun aksine “erken şampiyonluk havasına” girmediğini, tam tersine işini daha iyi yapıp takımına daha iyi futbol oynatmak için planlar ürettiğini gördüm. Bundan sonrası için “top yuvarlak, futbol 90 dakika” demek lazım.

        'O KUPA' HACIOSMANOĞLU'NU ALIR MI?

        SAYIN İbrahim Hacıosmanoğlu; Trabzonspor Başkanı seçildiğinde tek asli hedefi vardı: 2010-11 Şampiyonluk Kupası’nı Trabzon’a getirmek.

        “Siyaset futboldan elini çek” tezahüratları arasında seçildikten sonra tam anlamıyla siyasi figür olması da; kendi yönetim kurulunda önemli isimlerin görevlerinden istifa etmesi de takımın mali açıdan da saha sonuçları açısından da sıkıntılı durumda olması da aslen yan etmenlerdi. Çünkü başkan bir söz vermişti. “Ya o kupayı alırız ya da o kupa bizi alır” demişti. Camiası da ondan doğal olarak sadece bu sözü yerine getirmesini bekliyor.

        Gelinen noktada önce Infantino (Trabzonsporlular’ın ‘İnfan Abi’si) ve nihayet Platini de “Bizim için konu kapandı. Türk federasyonuna bir yaptırımımız olmayacak” dedi. Aslında ne UEFA ne Trabzon ne TFF ne de F.Bahçe tarafında tam olarak güvenmediğimden 1.5 ay kadar önce “Bu işleri bilse bilse G.Saraylılar bilir” demiş ve çok çok önemli bir G.Saraylı ile konuşmuştum. O gün bana ne söylediyse dün de Platini aynı şeyi söyledi. Yani anlaşılan o ki ‘kupa dosyası’ UEFA ayağında da kapandı.

        Bu durumda Sayın Hacıosmanoğlu’nun karşı argümanları muhakkak olacaktır elbette. Ama makul bir süre sonra Trabzon camiası da daha net analizler yapacaktır. O zaman eğer ‘kupa alınamamış’ olursa görünen o ki Trabzon camiası mevcut başkanı görevden alacaktır.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ