Beliz İnal: Türk sanatçıları desteklemek istiyoruz

Oyuncu Gamze Özçelik ve ortağı Beliz İnal’la röportaj yapmak için yola koyulduk. İki oyuncuyla buluşmamızın amacı bu sefer Kadıköy Moda’da açtıkları ‘Gallery East’. Sanat galerisinin önüne geldiğimizde yarısı açık kapıdan içeriye girdik. Kapının yarım açık olmasının nedenini röportajın ilerleyen dakikalarında anladım. Kapıyı açık bıraktıklarında galeriyi dolaşmak için gelenler oluyormuş. Haklılar da. “Gel dolaş” diyen bir albenisi var. Kamera ve mikrofon hazır. Gamze Özçelik esprili bir şekilde “Kameralara yeniden alışıyorum” diyor ve beraber kamera karşısına en son 2003’te geçtiklerini ekledikten sonra röportaja başlıyoruz...

Oyunculuktan sanat galericiliğine geçişiniz nasıl oldu?

Beliz İnal: Yıllardır bu sektörün içindeyim. Annem hem şair hem de küratörlük yapıyor. Galerimizin de süpervisor’ı. Gamze bize geldiği zaman tabloları gördü ve resme karşı bir aşk başladı onda. Zaten oyuncuyuz ve sanatla iç içeyiz. Sonra koleksiyoner oldu ve tablo toplamaya başladı. Ardından “Acaba bir galeri mi açsak?’’ dedi.

Gamze Özçelik: Derneğe takviye olabilmesi için burayı açtık. Onlar da sağ olsunlar her türlü desteği verdiler. Birlikte bugünlere kadar geldik.

Gallery East’te ne tür etkinlikler olacak?

B.İ.: İlk etapta sergi alanı düşündük. Sonra belki sanatseverlere yönelik workshop’lar yapılabilir.

İsim konusunda nasıl bir fikir yürüttünüz?

G.Ö.: Galerinin ismini ben koydum. Sağ olsunlar onlar da onayladılar. Doğu’dan çok etkilendiğim için ve gönlüme de o isim geldiği için koyduk.

Sergilerde Doğu’nun etkilerini de görecek miyiz?

G.Ö.: Dikkat ederseniz İsmail Acar’ın da çalışmalarında bunlar var. İlgilendiğim bir bölüm. İnşallah göreceğiz diye tahmin ediyorum.

Oyunculuk yapmaya devam edecek misiniz?

G.Ö.: Birkaç sene önce bir karar aldım ve “İnsanlığı oyalayacak, kötü hizmet edecek ya da benim senaryosunu sevmediğim hiçbir işte rol almayacağım” dedim. Birkaç senedir de bunu uyguluyorum. Kısmetse devam edeceğim.

B.İ.: Ölene kadar oyunculuk yapmaya devam edeceğim.

Gamze Hanım koleksiyonunuzda ne tür tablolar var?

G.Ö.: İslami eserleri ayrıca seviyorum. Ama çok önemli sanatçılar var soyut çalışan.

Beliz Hanım sizin koleksiyonunuzda ne tür tablolar var?

B.İ.: Genelde çağdaş soyut eserler var.

Galeride bir gün sizin de eserlerinizi görecek miyiz?

B.İ.: Resim konusunda yeteneğim vardı. Küçükken annem ressam olmamı istedi. Baba mesleğini seçtim.Yeteneğim körelmiştir, göremezsiniz.

Galeride ilk olarak İsmail Acar’ın eserleri sergilenecek. Bundan sonra ne gibi sergiler planlıyorsunuz?

B.İ.: Çağdaş soyut değerlerinde bütün sanatçıların eserlerini sergilemek istiyoruz.

Dünyaca ünlü isimlerin eserlerini görebilecek miyiz?

G.Ö.: Nasip yani.

B.İ.: Neden olmasın, Türk sanatçıları desteklemek istiyoruz ama yabancı sanatçılara da açığız. Kadromuzda da var yabancı sanatçılar.

Kadıköy’ü seçmenizin özel bir nedeni var mı?

G.Ö.: Buranın da Beyoğlu gibi olabilecek sağlam bir altyapısı var. Yaşayan kitlesi de sanata yakın. Burada böyle bir galeri eksikti. Şansımızı denemek istedik.

B.İ.: Tüm galeriler Avrupa yakasında. Burada inanılmaz bir ilgi var. Kapıyı açık tutamıyoruz.

‘Bana dünyevi hiçbir şeyle gelmeyin’

Gamze Hanım, kurucusu olduğunuz “Umuda Koşanlar Derneği” ile dünyanın birçok noktasında yardıma koşuyorsunuz. Dernekten biraz bahseder misiniz?

G.Ö.: Derneğimiz yoğun ve güzel bir şekilde çalışmaya başladı. Yıllar önce dünyanın her yerine girip çıkacağımı tahmin bile edemezdim. Mucizeler yaşıyoruz dernekte. O yüzden böyle bir dernek kurma şansını bana verdiği için Allah’a şükrediyorum.

Yardım için gittiğiniz ülkelerde en çok etkilendiğiniz olayı paylaşabilir misiniz?

G.Ö.: 1.5 ay önce Arakan sınırında, ondan 15 gün önce de Sudan’daydım. Oradaki yokluğu anlatmak mümkün değil. Oralardan döndükten sonra “Bana 1 hafta dokunmayın” diyorum. Bu dünyaya dönmek istemiyorum çünkü. “Bana dünyevi hiçbir şeyle gelmeyin” diyorum. Arakan’da gördüklerimi hiçbir videoyla, fotoğrafla, sözle anlatamam. Mahşer yeri gibi. O yüzden size ne anlatacağımı bilemiyorum. Belki bir gün sadece bu konu için ayrı bir röportaj yaparsak bir şeyler çıkabilir. Çok derin meseleler...