Akhisar zeytinde de süper ligde
Geçen hafta, Manisa Akhisar'da 6.'sı düzenlenen Zeytin Hasat Şenliği'ndeydim. Türkiye'nin dört bir yanından gelen "ağaç nöbeti" haberlerine inat, topraklarındaki 13 milyon zeytin ağacına gözleri gibi bakan ve yetiştirdikleri her bir zeytin tanesiyle gururlanan özel insanlarla tanıştım. İki günün sonunda "Oh be güzel şeyler de oluyor" hissiyle dolup taştım!
Aslıhan LODİ/ HT CUMARTESİ
aslilodi@gmail.com
Zeytin denilince akla çoğunlukla başka şehir ve bölgelerin adı gelse de Akhisar yeşil zeytin ihtiyacımızın yüzde 70’ini, siyah zeytininse yüzde 30’unu karşılıyor. İlçede 450 bin dekarda zeytin üretimi yapılıyor ve hayat burada doğal olarak zeytinin etrafında dönüyor. Ev sahibimiz Akhisar Ticaret Borsası Başkanı Alper Alhat, “Aslında borsanın tanıtım yapmak gibi bir sorumluluğu yok ama bir sivil toplum örgütü, meslek örgütü gibi çalışıyoruz. Sektörden topladığımız parayı da yine sektöre ve şehrimize fayda getirecek işlere harcıyoruz” diyor. Zeytin Hasat Şenliği sırasında tanıştığım Tantalis Zeytinyağları’nın üreticisi Semra Kara, Somalı. Soma’nın Bayat Köyü’nde zeytinlikleri olan bir ailenin kızı. 1993-2005 yıllarında İstanbul’da yaşamış ve tekstil işi yapmış. Fakat sonra aile işini sürdürmeye karar verip Akhisar’a yerleşmiş. Başta işin hobi düzeyinde kalmasını planlıyormuş ama sonunda önemli mekânlara ve 5 yıldızlı otellere butik üretim yaparken bulmuş kendisini. Genç kuşağın bir üyesi olarak üretim süreci üzerine yaptığı araştırmalarda aile büyüklerinin özellikle hasat sırasında birçok yanlış yaptığını öğrenmiş ve onları değiştirebilmek için de çok çalışmış. “Artık yeni yöntemler uygulanıyor, ağaçlara sopalarla vurarak hasat yapmıyoruz, ürünü çuvallara değil kasalara koyuyoruz ve en önemlisi de birkaç saat içinde sıkıma yollamış oluyoruz” diyor. Üretim için Akhisar’ı seçme sebepleri ise; toprağın verimli oluşu, iklimin zeytin üretimine uygunluğu ve lojistik olanakların gücü. Soma’daki maden kazasından sonra bölgede tarım yatırımlarının desteklenmediği tartışmalarını hatırlattığım Kara’ya göre; devletin zeytine ve zeytinyağına verdiği primler çok düşük. Girdi ve üretim maliyetlerininse çok yüksek olduğunu anlatıyor. Kooperatifçiliğin yaygın olmamasının ülkemizde bu sektörün en büyük problemi olduğunu ekliyor. “Durumun iyileştirilebilmesi için her bölgeye sadece bir sıkım fabrikası yapılmalı” diyor. Kara’ya göre tanıtım çalışmaları gayet iyi gitse de Akhisar’ın potansiyelini tam anlamıyla anlatabilmesi için biraz daha zamana ihtiyacı var. Akhisar Ticaret Borsası olarak bunun için çok çalışıyorlar.
Akhisar’a yolunuz düşerse mutlaka...
■ Şehrin biraz dışındaki 1650 yaşındaki zeytin ağacını mutlaka ziyaret edin. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından tescillenen bu ağaç bölge için bir hazine niteliğinde.
■ Şehir merkezinde zeytinyağı üretim aşamaları hakkında bilgi alabileceğiniz Egea Müze Restaurant’ta kahvaltı yaptıktan sonra alışveriş yapın.
■ Tavukçuluk yanında Ravika markasıyla zeytinyağı işine de giren Akhisarlı Keskinoğlu Ailesi’nin birbirinden özel modellerle dolu klasik araba koleksiyonunu görün. Tesisi ziyaret ettiğimiz hafta 155 araba sergileniyordu fakat sayı tamirden gelen arabalar nedeniyle her geçen gün artıyormuş.
■ Güneş Fayton’un dünyanın pek çok ülkesine farklı modellerde faytonlar hazırlanan fabrikasını ziyaret edin. Tarihi objelerin de yer aldığı fabrika bir etnoğrafya müzesi tadında. www.fayton.org
■ Süper Lig’deki performansını beğendiğimiz Akhisarspor’un lisanslı ürünlerinin satıldığı mağazaya uğrayıp atkı, bere ya da forma alın. Oradaki heyecanı yaşayın!
