Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar Lily Cole, Marka Konferansı 2014, Lily Cole model, Lily Cole röportaj

        Gizem Sevinç SELVİ / HT PAZAR

        Lily Cole’ü nasıl bilirsiniz? Buz mavisi gözleri ve ulaşılmaz duruşuyla soğuk tonlarda bir Vogue karesi mi? Çizgi karakterleri andıran yüzüyle bir fantastik film kahramanı mı? Kate Moss’un tahtına aday gösterilen bir stil ikonu mu? Yoksa bir dönem sevgili olduğu yazılan Twitter’ın kurucusu Jack Dorsey’nin ardından sosyal medya mevzularına merak sarıp impossible.com’u kuran genç ve heyecanlı girişimci mi? Ya Guardian’a yazdığı makaleler ve parlak Cambridge diploması? Lily Cole bunların hepsi! Marka Konferansı için İstanbul’a gelen modelle buluştuğumuzda makyajsız yüzü ve salaş kıyafetleriyle dergilerdeki kadınsı duruşunun aksine çocuksu bir hali vardı. Model olarak ünlense de artık pek defileye çıkmıyor. Yenilik peşinde. “Dr. Parnassus” ve “Sıfır Teorisi” gibi filmlerle Hollywood’da da kendine yer edindikten sonra ibreyi başka bir noktaya çevirip, geçen yıl “Impossible”ı kurarak kendisini iş dünyasının kollarına bırakmış. Lily Cole ile impossible.com’u ve stil sırlarını konuştuk.

        ■ Cambridge Üniversitesi Sanat Okulu mezunusunuz, başarılı bir modelsiniz, filmlerde rol aldınız. Ve artık kurmuş olduğunuz impossible. com adlı sosyal ağ ile bir girişimcisiniz. Bu işlerden hangisi önceliğiniz?

        Aslında içinde bulunduğum döneme bağlı. Daha genç olduğum dönemde modelliğe ve okula çok fazla zaman ayırıyordum. Bir dönem sadece oyunculuk yaptım. Şimdi ise iş hayatına vakit harcıyorum.

        ■ Impossible.com’u tıkladığımda “Join impossible today!” (İmkânsıza katıl) gibi iddialı bir davetle karşılaştım. Röportajlarınızda siteyi “İnsanların dileklerini paylaşabileceği bir oluşum” olarak tanımlıyorsunuz. Bununla neyi kastediyorsunuz?

        Aramıza hoş geldin! İnsanların birbirine yardım etmesini amaçlayan bir ağ bu. Bazı insanlar daha soyut dileklerle geliyor. “Hayatta istediğiniz her şey gerçekleşsin” gibi... Bunları görmek çok güzel, çok ilginç temennilerle karşılaşabiliyorsunuz. Ama bu siteyi tasarlarken aklımızda çok daha pratik nedenler vardı. Mesela şu an İstanbul’dayım ve şehri gezmek için tavsiyelere ihtiyacım var, site üzerinden insanlar bana “Şurayı görmelisin” gibi önerilerde bulunabiliyorlar. Ya da birileri Fransızca dersi verebiliyor, bir başkasının doküman çevirisine yardım edebiliyor. Günlük hayatta yaptığımız basit şeyler yani. Ana fikir insanların karşılık beklemeden birbirlerine yardım etmesi.

        İmkânsızın peşindesiniz... Gerçekten de bu kadar idealist misiniz?

        Evet, impossible.com idealist bir düşüncenin ürünü. Bense bazı insanların ölçülerine göre idealist sayılabilirim. Ama bana sorarsanız gerçek bir realistim.

        ‘Trendleri umursamayın’

        ■ Bir dönem tarzınızla Kate Moss’un tahtına aday gösterildiniz. İnsanlar giydiklerinize bayılıyor. Stil sahibi olmanın 3 altın kuralı desem?

        İlk kural kendin olmak. Modaya bağlı kalmayı sevmiyorum. Tabii ki bir dergide görüp beğendiğiniz bir şeyi satın alabilirsiniz. Ama her zaman sizi yansıtan şeyler giymelisiniz. İkincisiyse gittiğiniz her yerden farklı şeyler toplamak. Mesela bugün otantik bir elbise satın aldım. Böyle bir elbiseyi modern, basit parçalarla birleştirip kullanmayı seviyorum. Eski ve yeniyi bir arada kullanmak çok eğlenceli. Son olarak “Trendleri çok umursamamak” diyebilirim. Aynı parça birkaç yılda bir tekrar moda oluyor zaten. Bu yüzden her zaman sevip giyebileceğiniz şeyler almalısınız. Böylece tekrar moda olduğunda dolaptan çıkarıp giyebilirsiniz.

        ■ Sofistike bir güzelliğiniz farklı bir yüzünüz var. Bunun bir avantaj olduğu muhakkak. Hiç dezavantajı oldu mu sizin için?

        Şu an, bu benim için bir avantaj. Ama çocukluğumda bu farklılık yüzünden içime kapanıktım. Görüntüm beni rahatsız ediyordu, diğer çocuklardan uzundum, kabarık kızıl saçlarım ve yusyuvarlak bir suratım vardı. O yaşlarda bu kadar farklı görünmek istemiyorsunuz. Ama büyüdüğünüzde farklı olmanın sizi özel kıldığını fark ediyorsunuz. Bir yandan avantaj ya da dezavantaj gibi bakamıyorum çünkü bu benim yüzüm, olduğu gibi kabul etmek zorundayım.

        ‘Birbirimize ihtiyacımız var’

        “Instagram, Twitter gibi diğer sosyal ağlarda insanlar müzik ya da fotoğraf paylaşarak kendilerini tatmin ediyorlar. ‘Impossible’ ise insanları birbirine yardım etmek için bağlamayı amaçlayan bir oluşum. Dünyadaki diğer insanlara ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Sahip olduklarımızı paylaşmak ve artık ihtiyacımız olmayan şeyleri başkalarına vermek üzerine bir sistem kurmak istedim.”

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ