Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam Yaşam koçu Fırat Çakır yeni kitabı Ölünceye Kadar Ölümsüzsün hakkında Işıl Cinmen'e konuştu

        IŞIL CİNMEN

        icinmen@haberturk.com

        HABERTURK.COM

        Fotoğraflar: Özge Mine Sarıçam

        “Bir insan umutlarını ve hayallerini kaybettiği gün ölmüştür.

        Umutlarını ve hayallerini kimsenin çalmasına müsaade etme.

        Hayat bazen ummadığın, bazen bitti dediğin yerde başlar.

        Hüzünler mutluluk, her yıkılış yeniden doğrulmak için fırsattır.

        Kimi düştüğünde yerde kalmayı, kimi kalkıp yürümeyi seçer.

        Sen kalk ve koşmayı seç...”

        Bu cümleler Fırat Çakır'ın Ölünceye Kadar Ölümsüzsün kitabından...

        Beni tek başlarına etkileyecek cümleler değiller.

        Ama Fırat Çakır'ın başına gelenlerle birleştiklerinde içleri öyle bir doluyor, öyle anlam kazanıyorlar ki...

        Çünkü o iflas etmiş.

        Sokaklarda kalmış.

        Banklarda uyumuş.

        Açlık nedir öğrenmiş.

        45 günde 17 kilo vermiş.

        Tüm dostlarını kaybetmiş.

        İntihar etmeyi denemiş.

        Hayatın en dibine düşmüş.

        Yokmuş daha dibi...

        Ve “bitti” dediği yerde hayat tekrar başlamış.

        Şimdi başarılı bir yaşam ve ebeveyn koçu, uyku ve kilo danışmanı.

        Kitabınındaki hikaye onun gerçek yaşamını anlatıyor.

        Tüm umutsuzlara duyurulur!

        Bu sizin hikayeniz mi?

        Bu benim son 6 yılımın hikayesi.

        Hayatınız iflasla bir anda altüst oluyor ve gökdelenin tepesinden aşağı yuvarlanıyorsunuz. Düşerken ne öğrendiniz?

        Şems Mevlana'ya "Hakk'ın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine, teslim ol! Hayatın altı üstüne gelirse endişe etme! Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?" demiş.

        AYDA 175 BİN DOLAR KAZANAN ADAMDAN AÇLIKTAN 17 KİLO VEREN ADAMA

        İyi ama zor bir ders.

        Bu dersi hakkıyla vermek için küçük bir kıyamet gerekiyor. Bu kitapta 2008 Ağustos'tan bugüne kadar olan süreç var. Benim küçük kıyametim... Ayda 175 bin dolar para kazanan, 8 dairesi, 3 otomobili olan adamdım ve sonra aylarca banklarda uyuyan, açlıktan 17 kilo veren, çocuğunun yüzüne bakamayan, defalarca gözaltına alınan, intihar etmek için otobüsle boğaz köprüsünden geçip duran adam oldum.

        Ve şimdi de karşımda oturan adamsınız. Kitapta "Ne mutlu içimdeki Sur'u üfleyenlere" diyor, ne demek bu?

        İnanışa göre bir gün İsrafil gelecek, Sur'a üfleyecek ve yeni bir hayat başlayacak. Yeni hayatın başlaması için kainatın yok olması ve bütün insanların ölmesi gerek. Eğer siz de yeni bir hayata başlayacaksınız içinizdeki Sur'u üflemek zorundasınız. Yani bir başka deyişle yaşarken ölmeyi deneyimleyeceksiniz. Oradan sonra açılacak olan temiz bir sayfadır. O sayfada eski korkularına, kaygılarına, sevinçlerine, üzüntülerine yer yoktur.

        ACIDAN UZAKLAŞ HAZZA YAKLAŞ

        Bazıları başlarına gelen kötü hikayeye kilitli kalıyor, diğerleri o kilidi açıp diğer hikayeye geçiyor. Siz kilitli kalan umutsuzlara ne öneriyorsunuz?

        Bir insan kim olmadığını ve kim olduğunu bilmeli ki neler elde edebileceğini görsün. İflas sonrası oturdum ve bir dosya hazırladım, "Ben kimim? Sahip olduğum özellikler neler? Neler yapabilirim?" diye... Önüme, geleceğe hedefler koydum. Bazı insanlar acıdan uzaklaşarak motive olurlar, bazı insanlar hazza yaklaşarak mutlu olurlar. Ben hem acıdan uzaklaşarak, hem de hazza yaklaşarak motive olma yolunu seçtim. İnsan stres, kaygı ve öfkeyle baş edebilmeyi öğrenince başarılı olabiliyor. Bu bir bakış açısı farkı, o farkı anlamak ve uygulamak önemli.

        Bunlar çok soyut. Yaşadığınız somut bir örnek verin.

        Takvim gazetesi için bir yazı dizisi hazırlamıştım. Binaya girip teslim edecekken, Takvim'in girişinde gözaltına alındım. 45 gün kesinleşmiş hapis cezası... Hemen kardeşimi çağırdım ve yazılarımı teslim etmesi için ona verdim. Beni sorduklarında, "İki ay telefonlarına bakamayacak, yeni kitabını yazacak" demesini söyledim. Bazısı perişan hisseder, bazısı "Ne olursa olsun bitmeyecek" der. Bu hayatın akışını kabul etmekle ilgili. Akış der ki: Her son yeni bir başlangıçtır.

        "HAPİSHANEYİ VERİMHANEYE ÇEVİR"

        Sezen Aksu, Deniz Seki tutuklandığında ona "Hapishaneyi Verimhane'ye çevir" diye yazmıştı. Deniz Seki, "Ben orada ölürüm" diyordu ve Sezen Aksu o duruma bambaşka bir pencereden bakıyordu...

        Anlatmaya çalıştığım bu, muhteşem bir özet. Kimi insan düştüğü yerde ölmeyi seçer, kimi kalkıp koşmayı...

        Koşmak için depresyona girmemiş olmak gerekiyor. Depresyondan nasıl kaçabildiniz?

        Kaçamadığım bir dönem oldu, üç kez intihar etmeyi denedim sonuçta! Ama inanç... İster kediye inanın, ister güneşe fark etmez. Yeter ki insan, bu dünyada olması gerektiğine inansın.

        Bugün intihar etmeyi düşünen birinin vazgeçmesini nasıl sağlarsınız?

        Önce nefes al ve başını kaldır. Hayatına bak, kaç kez "bundan ötesi yok" demene rağmen devam ettin? Kaç kez sona geldiğini sandın ve her şey yeniden başladı? İleriye bakmanın tek yolu, dönüp geriye bakmaktır. Geride bıraktığı kedere, üzüntüye bakıp, kendi gücünün farkına varabilirse bir insan, geleceğe daha farklı bakıyor. Her sonun yeni bir başlangıç olduğunu içselleştirmelisin, bu bir döngü. Hastalık varsa tedavi süreci başlıyor, ayrılık varsa yeni bir sayfa açılıyor, iflas varsa yeni bir süreç başlıyor. Nefes alıyorsan umut var demektir.

        SORUNU BUL, KAYNAĞINI TESPİT ET VE YOK ET

        Nişantaşı'ndaki merkezde ne yapıyorsunuz? Nasıl bir tekniğiniz var?

        UK Coaching Academy'nin Türkiye temsilcisiyiz. Yaşam koçluğu, NLP, beynin yapılandırma sanatı eğitimleri veriyoruz. Kurumlarda üst düzey yöneticilere, mağaza müdürlerine ve mavi yakalı çalışanlara içsel liderlik eğitimleri veriyoruz. Bunun yanında kişilere danışmanlık da yapıyoruz.

        İnsanlar ne sorunlarla geliyorlar?

        Aklınıza gelebilecek her türlü sorunla gelebiliyorlar. Çok uyuma, az uyuma, kilo verme, kilo alma, güne enerjik başlama, spor yapma, motivasyon artırma, stresle baş etme, tükenmişlik sendromu gibi başlıklarda 18 eğitim programımız var.

        Siz ne yapıyorsunuz?

        Sorunu bulup, kaynağını tespit edip, yok ediyoruz. Fiziksel rahatsızlığın kaynağı genelde zihinsel oluyor ve bunu bulup ortadan kaldırmak fiziksel sorunu da çözüyor.

        Ölünceye Kadar Ölümsüzsün sizin 6. kitabınız. Önceki kitaplarınız nelerdi?

        Ben Sadece Kilo Verecektim Hepsi Bu, Uykuya Dair Her Şey, Kilonuzu Siz Belirleyin,

        Sağlıklı Yaşa Kariyerin Olsun, ve Kıyamet isimli bir roman...

        Kıyamet'in konusunu merak ettim. Nedir?

        Babam... Babam doğmadan babası ölmüş, doğumda da annesi ölmüş. Ağabeyleri, babam ölsün diye ısırganların içine atmışlar. Bir zaman sonra babamı birisi yara bere içinde bulmuş ve o büyütmüş. Kıyamet, babamın hayatının hikayesini anlatıyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ