10 lokasyon, 14 trafik ışığı 50 çocuk!

Aslı ÖZTÜRK / HT GAZETE

İstanbul ’da otomobil kullananların son aylarda en büyük sıkıntısı ışıklarda arabaların etrafını saran çocuklar. Son aylarda diyorum çünkü bu duruma aşina biri olarak bu çocukların sayılarının yeni yılla birlikte iki katına çıktığını söyleyebilirim. Aslında İstanbul trafiğinde mendil satan, cam silen çocukları görmeye alışığız. Ama şehirde artan Suriyeli nüfusuyla birlikte bu durum anormalleşmeye başladı. Eskiden 2-3 çocuğun mesken tuttuğu bir trafik ışığında artık ondan fazla çocuk var. Birbirleriyle itiş kakış bir mücadele içindeler. Durumun vehametini daha iyi anlamak ve anlatabilmek için Mecidiyeköy E-5 bağlantı yolundanbaşlayarak, Yeşilköy Havuzlu Kavşak’tan E-5’e bağlanan Dört Yol’da sonlandırdığım rotada yol aldım. 10 farklı lokasyonda 14 trafik ışığında durakladım. Sonuç; 44’ü Suriyeli, 6’sı Türk tam 50 çocukla karşılaştım.

PARAYI BABALARINA VERİYORLAR

Bu soğuk havada, ayakları çıplak, incecik giyinmiş o çocukları görünce vicdanımız sızlıyor. Ancak bir yandan acıma ve koruma duygusu hissetiğimiz bu çocuklardan korkuyoruz. Çünkü aralarında istediği parayı alamayınca arabanın aynasına vuran ya da kaputa oturup hem kendi hayatını hem de sürücüyü tehlikeye atanlar da var. Her ne olursa olsun hepsi nin hikâyesi birbirine çok benziyor. Özellikle Suriyeli olan ya da Suriye’den gelen Türkmen çocukların anlatıkları hikâyeler tıpatıp aynı. Aralarında kardeşleriyle birlikte aynı ışıkta duran da var farklı ışıklara dağılan da... Parayı ne yaptıklarını sorduğumda çoğunun verdiği cevap: “Babamıza veriyoruz çünkü o bize ekmek alıyor, ev için para ödüyor” oldu. 44 çocuktan sadece 5 yaşındaki Muhammet cebini göstererek “Buraya saklıyorum çünkü babam bana hiç vermiyor” diyor.

ÖLÜM OYUNU!

Bu çocukların oynayabildikleri yegâne “oyunlar” bir arabanın camına yapışmak, önüne atlamak ya da “Kim daha çok kazandı” diye cebindeki bozuk paralarla hava atmak... Çoğu Türkçe konuşmayı öğrenmiş fakat okula başlamaya geç kaldıkları için gidemiyorlar. Konuştuğum hiçbir çocuğun “Evimiz yok, sokakta kalıyoruz” dediğine de şahit olmadım. Ailelerini sorduğumda aldığım yanıt ise hemen hemen aynıydı. Çoğunun annesi sabit bir lokasyonda dileniyor, iş bulanlarının babaları ise kaçak olarak çalışıyor.

Okul sonrası dileniyorlar!

Yalnızca iki ışıkta 6 Türk çocuğa rastladım. Onların durumları Suriyelilerden hayli farklı. Öncelikle hepsi okula gidiyor. İlkokul 4. ve 5. sınıftalar. Evleri var, babaları çalışıyor ve kardeşleri de okuyor.

NOT: İzlediğim rotada 17.00 ve 18.30 saatleri arasında yol aldım. Trafiğin daha da yoğun olduğu sabah saatleri ve 19.00 sonrasında bu çocukların sayısı daha da artıyor. Ayrıca verdiğim rakamlar sadece o gün için geçerlidir. Her geçen saat ve günde değişiyor.

Trafik ışıkları rotamız

* Mecidiyeköy - E5 bağlantı yolu üzerindeki ışıklar (6 çocuk) n Osmanbey-Harbiye yönündeki trafik ışığı (Osmanbey’de yok – Harbiye’de var) (3 çocuk)

* Bomonti-Dolmabahçe Tüneli’nden çıktıktan sonra Beşiktaş İnönü Stadyumu’nun yanındaki ışıklar (4 çocuk)

* Beşiktaş Barbaros Bulvarı girişindeki trafik ışığı (Çocuklar var fakat yaya geçidi olduğu için ışıklarda duran araçlara ulaşmaları pek mümkün olmuyor)

* Dolmabahçe’den Harbiye’ye çıkan Asker Ocağı Caddesi üzerindeki ışıklar (8 çocuk3 yetişkin)

* Taksim’den Dolapdere Caddesi’ne inen Sazlıdere Caddesi üzerindeki ışıklar (10 çocuk)

* Silahtarağa-Kağıthane yolu üzerindeki Dört Yol’da bulunan ışıklar (4’ü Türk 7 çocuk)

* Merter’den Kennedy Caddesi’ne bağlanan Çobançeşme Koşuyolu Caddesi ve Ekrem Kurt Bulvarı üzerinde bulunan ışıklar (yok)

* Yeşilköy-Florya Sahil Yolu üzerindeki ışıklar (yok)

* Yeşilköy Havuzlu Kavşak’tan E-5’e bağlanan yoldaki dört yol ağzında bulunan ışıklar (2’si Türk 12 çocuk)