Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar Dünyadaki susuzluk tehlikesi, Gizem Sevinç Selvi yazıları

        Gizem Sevinç SELVİ/ HT PAZAR

        Emmi Itaranta, Finlandiya doğumlu çok genç bir yazar. Ülkesinde tiyatro eğitimi almış, daha sonra İngiltere’de yaratıcı yazarlık alanında yüksek lisans yapmış, şimdi de ilk romanıyla okur karşısında. “Su Unutmaz”, adından da anlaşılabileceği gibi bir su hikâyesi. Oldukça çarpıcı bir konuyu ele alan Itaranta, suyun hayatımızdaki önemini İskandinavya’da yaşayan ve ileride babası gibi bir çay ustası olacak 17 yaşındaki kahramanı Noria’nın gözünden anlatıyor, daha doğrusu suyumuzu bir gün kaybedebileceğimiz gerçeğini bir tokat gibi yüzümüze vuruyor. Itaranta ile kitabını konuştuk.

        Kitabın konusu oldukça düşündürücü. Böyle bir konuyu ele almak nereden aklınıza geldi?

        Finlandiya’da, insanların temiz suya rahatlıkla ulaşabildiği bir yerde yaşıyorum. Ancak iklim değişikliğiyle ilgili yeni şeyler okudukça su kaynaklarının neden tehlikeli şekilde azaldığı konusunda daha fazla fikir sahibi oldum. Bu kadar önemli bir konuda çok az kitap yazıldığını görmek beni şaşırttı. Bunun üzerine bu hikâyeyi yazdım.

        Gelecekte su kıtlığı yaşanabileceği bilgisine sahibiz. Ancak kitabınız bu gerçeği bir tokat gibi yüzümüze vuruyor.

        Kimseye vaaz vermek ya da şok etkisi yaratmak niyetinde değildim. Ancak okuru bu konuda düşünmeye iterek sorumluluklarını hatırlatmayı ve su sorununu sorgulatmayı amaçladım.

        Yaşam kaynağımızın tükenişinden, teknolojinin ilerlemesinden ve hayatımızın daralmasından söz ediyorsunuz. Nasıl bir ruh haliyle oluştu bu kitabın içeriği?

        Garip gelebilir ancak bana bu kitabı yazdıran umuttu. Elbette endişeliydim ama sadece ‘umutsuz bir gelecek’ fikrinden yola çıkan bir distopya yazmak istemedim. Romanım, hayatta kalmakla, farklı şartlara adapte olabilmekle ve insanoğlunun zor şartlar altındaki becerikliliğiyle de alakalı bence.

        Kitabınızla ilgili tepkiler nasıl?

        Eleştirmenler ve okurlar tarafından olumlu karşılandı. Finlandiya’da birçok ödüle layık görülmesinin yanı sıra Amerika’da Philip K. Dick Ödülü’ne aday gösterildi. Beni en mutlu eden ise her yaş grubunun ilgisi oldu. Birtakım eleştiriler de oldu tabii, ancak yazdığım her şeyin arkasındayım.

        ‘KORKUNÇ KARBON SALINIMIM VAR’

        Suyla ilgili araştırmalar yaptınız mı kitabı hazırlarken? Ya da çay seremonisiyle ilgili...

        İklim değişikliğinin su kaynaklarına etkisi konusunda çok okudum, deniz seviyesindeki yükselmenin kıyılara yakın su kaynaklarını kirletebileceğini tahmin etmezdim. Öte yandan çay seremonilerinin en önemli ilham kaynağı olan Japon chad kültürüyle alakalı bulabildiğim her şeyi okudum.

        Her ne kadar bireysel olarak dikkat etsek de “Al, tüket, at” mottosuyla yaşıyoruz artık. Sizin yaşantınız nasıl, bunu merak ettim...

        “Atma” kültüründen hiç hazzetmiyorum. Kıyafetlerimin çoğu ikinci el ve ihtiyacım olmayan şeyleri almıyorum. Daha fazlasını yapabilmeyi isterdim, korkunç karbon salınımım var mesela, çünkü uçakla çok sık seyahat ediyorum.

        Bir sonraki kitabınızın konusu ne olacak?

        Hayal kurmanın yasak olduğu bir adada yaşayan genç bir dokumacının hikâyesini anlatıyor ve temelde kim olduğumuzu kabullendiğimizde nasıl güçlendiğimiz etrafında şekilleniyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ