Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar ‘Güle güle gidin kuzucuklarım’

        Ece ULUSUM/HT PAZAR

        Geçen hafta haberlerde bir caretta caretta’nın İstanbul kıyılarında görüldüğü dönüyordu. Arkada çocuklar ona el sallıyor, fotoğrafını çekmek için insanlar birbirini itiyor. Bizim kaplumbağa da güneşin tadını çıkarıp mutlu mesut yüzüyor gibi görünüyor.

        Fakat ne yazık ki İstanbul kıyılarında bu güzel canlının yaşayabileceği bir ortam yok. Denizdeki atıkları, özellikle de naylon poşetleri yemek sanıp yemelerinden dolayı nefes alamaz hale geliyor ve kıyıya çıkmak zorunda kalıp sürükleniyorlar.

        Ancak güzel haberler de yok değil. 2 yıl önce Mersin’de ölmek üzereyken bulunan 2 deniz kaplumbağası Sea Life Akvaryum tarafından İstanbul’a getirildi ve bütün bakımları yapıldı. Müjdeli haber geçen hafta geldi, biri caretta caretta, diğeri chelonia mydas (yeşil deniz kaplumbağası) türündeki 2 dişi, sonunda denizle kucaklaşacak ve yaşam alanlarının korunması için izleme cihazları takılacaktı.

        İlk uçakla Mersin’e gittim, bunu kaçırmak olmazdı. Mersin 100. Yıl Kumsalı epey kalabalıktı. Yanımda duran Yasin Bey sırf soyadı “Kaplumbağa” diye Adana’dan bu olayı izlemeye gelmiş mesela. Bir yandan da öğrenciler bu ânı fotoğraflamak için yarış halinde. Kimileriyse bu denize salma olayına toz pembe bakıyor ve deniz kaplumbağalarına marul yediriyordu. Her şey hazırdı. Karnı tok, gözü pek “Kilikya” denize salındı. İlk önce bir yalpaladı ama kısa sürede gözden kayboldu. Tam bu sırada 70 yaşındaki Miyase teyze, terlikleriyle koşa koşa denize girdi. Ardından kocası ve kızı... “Ah kızım sorma! Bu yavrucakları salıyorlar ama başlarına bir şey gelecek diye çok korkuyoruz. Bir yandan balıkçılar, bir yandan deniz kirliliği, diğer yandan da şu nükleer tesis için söylenenler... Güle güle gidin kuzucuklarım” diyor, gözleri dolu.

        Meğer yıllardır kumsala yumurtaları için gelen deniz kaplumbağalarını izliyor, onlara kendince isimler verip elinden geldiğince koruyormuş.

        Gelecekte kaplumbağaları naylon poşetlerden başka tehlikelerin de beklediğini söylüyorlar. Bölgede yapılması planlanan nükleer santralın soğuması için denize indirilecek depolar deniz suyu sıcaklığında değişime neden olursa, deniz canlılarının alıştığı dengenin bozulabileceği iddia ediliyor.

        Bu arada ikinci kaplumbağa “Korikos” denize salındı. Ama doğal ortamındaki ilk dakikalarında suya dalamadı. İşte siz asıl o zaman görecektiniz Miyase teyzenin dizlerini dövmesini!

        ÖLMEK ÜZEREYDİLER

        Caretta caretta “Kilikya” 30’lu yaşlarında. Kafatasında kırık ve çökük var. Balıkçıların sopayla kafasına vurduğu tahmin ediliyor. 100 kilo olması gerekirken Kilikya 31 kiloydu.

        Yeşil deniz kaplumbağası “Korikos” karnından ve kollarından ağır yara almış halde bulundu. Biraz daha geç kalınsaydı ölecekti. 38 yaşında. Ağırlıkları normalde 230-425 kilo arasında. Ancak bulunduğunda sadece 57 kiloydu.

        '9 YIL ONLARLA DERTLEŞTİM'

        Projenin destekçilerinden biri de Eliz Sakuçoğlu. Bütün planlarını iptal edip bu anı görmek için Mersin’e gitmiş. “Benim evcil hayvanım kaplumbağaydı. 9 yıl onlarla dertleştim. Her çeşit hayvan koruma projelerine destek veriyorum ama bu çok daha önemli benim için. Burada olmak istedim. O deniz tanklarından özgürlüğüne kavuştuğunu görünce denize koştum, ellerim titredi.”

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ