Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar Yaşlıların bilgeliği/ Paulo Coelho'nun yazısı

        Paulo COELHO / GAZETE HABERTÜRK-PAZAR

        AVCININ ÇIRAĞI

        Bölgenin en iyisi olarak bilinen yaşlı bir tilki avcısı sonunda emekliye ayrıldı. Eşyalarını topladı ve ülkenin güneyine, iklimin daha ılıman olduğu bir yere gitmeye karar verdi. Ama daha çantasını hazırlama işini bitirmemişti ki, genç bir adam ziyaretine geldi. “Avcılık tekniğinizi öğrenmek istiyorum” dedi genç adam; “Bunun karşılığında dükkânınızı, avcılık ehliyetinizi satın alır, ayrıca tüm mesleki sırlarınız için de para öderim.” Yaşlı adam bu teklifi kabul etti, bir anlaşma imzaladılar ve yaşlı adam genç adama tilki avlamakla ilgili tüm sırlarını öğretti. Aldığı parayla da güneyde güzel bir ev satın aldı; iklim o kadar ılımandı ki, kış boyunca ateş yakmak için çalı çırpı toplaması gerekmedi. Ancak bahar geldiğinde, eski köyünü özledi ve oraya gidip arkadaşlarını ziyaret etmeye karar verdi. Köyüne geldiğinde yolda genç bir adama rastladı. Bu, birkaç ay önce sırları için ona bir servet ödeyen adamdı. “Eee” dedi yaşlı avcı, “Av mevsimi nasıl geçti?” “Tek bir tilki bile yakalayamadım” dedi genç adam. Yaşlı adam şaşırmıştı. “Sana verdiğim taktikleri kullanmadın mı?” Genç adam gözlerini yere eğip şöyle cevap verdi: “Doğrusunu isterseniz hayır, kullanmadım. Sizin yöntemlerinizin modası geçmiş olduğunu düşündüm ve tilki avlamak için kendime has daha iyi yöntemler geliştirdim...”

        KUTUYU SAKLAMAYI UNUTMA

        Yaşlı adam tüm hayatı boyunca çalıştı. Emekli olduğunda oğlunun çekip çevirmesi için bir çiftlik satın aldı ve geri kalan günlerini buradaki büyük evin verandasında oturarak geçirmeye karar verdi. Oğlu çiftliği 3 yıl yönetti ama 3 yılın sonunda bu durum zoruna gitmeye başladı. Arkadaşlarına “Babam hiçbir şey yapmıyor” diye anlattı. “Ben onun karnını doyurmak için köle gibi çalışırken, o bütün zamanını bahçeyi seyrederek geçiriyor.” Sonunda bir gün bu adaletsiz duruma son verme kararı aldı. Büyük tahta bir kutu yaptı ve onu verandaya getirip babasına şöyle dedi: “Baba, gelip şu kutuya girer misin?” Babası oğlunun dediğini yaptı. Oğlu kutuyu alıp kamyonetinin arkasına koydu ve kamyonetini bir uçurum kıyısına sürdü. Tam kutuyu uçurumdan aşağı atmaya hazırlanıyordu ki, içeriden babasının sesini duydu: “Oğlum, eğer gerekli görüyorsan beni uçurumdan at ama kutuyu saklamayı unutma. Zira bu yaptığınla örnek teşkil ediyorsun, hiç şüphesiz senin çocukların da senin için bu kutuya ihtiyaç duyacaktır.”

        KARATAVUĞUN KARARI

        Yaşlı bir karatavuk kuşu bir parça ekmek buldu ve gagasına alıp uçtu. Bunu gören genç kuşlar saldırıp ekmeğini almak için onu kovalamaya başladı. Bir savaş çıkacağını anlayınca, karatavuk kendini düşünüp ağzındaki ekmek parçasını bir yılanın ağzına düşürdü. “Yaşlandığınızda olayları daha farklı görürsünüz. Bugün yemeğimden oldum ama yarın kolaylıkla yeni bir ekmek parçası bulabilirim. Öte yandan, o ekmeği bırakmamakta ısrar etseydim, gökyüzünde bir savaş başlatabilirdim; kazanan, diğerlerinin kıskançlık oklarına hedef olurdu, kaybedenler ona karşı birleşirdi, kuşların kalpleri nefretle dolardı ve bu savaş yıllarca sürerdi. Bu, yaşlıların bilgeliğidir: Kalıcı kazanımları anlık zaferlere yeğ tutmayı bilmek gerekir.”

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ