Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar ‘The Simpsons sayesinde İngilizce öğrendim’/ Ekin Türkantos'un yazısı

        Ekin TÜRKANTOS/ GAZETE HABERTÜRK-PAZAR

        Dilan Çiçek, 9 yaşında şiir yazmaya başlayan, hayranı olduğu yayınevinin çocuk kitaplarını bitiren, 7 yaşından beri oyuncu olmak isteyen, o yaşında Anton Çehov’un “Sevgili Doktor” oyununun tüm repliklerini ezberleyen ve 15 yaşında ilk şiir kitabını yazan bir oyuncu. 1995 doğumlu. Annesi hippi, babası doğasever. Bilgi Üniversitesi Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü öğrencisi ve aynı zamanda Miss Turkey 2014 Türkiye 2. güzeli. Güzellik yarışmasına egosunu şişirmek için değil kendinden küçüklere rol model olmak için katılmış.

        Şu aralar çok heyecanlı. Çünkü Küçük Tatlı Yalancılar dizisiyle ekranda. Küçüklüğünden beri hayalini kurduğu oyunculuğa dair ilk projesiyle karşımızda olan Çiçek, öğrenmekten hiçbir zaman vazgeçmeyeceğini ve sürekli kendini geliştirmek üzere programladığını söylüyor. İçten, samimi ve bir o kadar da uzun boylu olan Çiçek’in yanında kendinizi minicik hissediyorsunuz. Küçüklüğünden beri sporla, doğayla iç içe olan bu güzel kadın, dizide Anadolu’dan gelmiş muhafazakâr, sürekli ağlayan ve ailenin utangaç kızı Ebru olarak karşımızda. Çiçek ile oyunculuğu, hayatını ve edebiyat sevgisini konuştuk.

        Önce hikâyenle başlayalım...

        1995 doğumluyum. Küçüklüğümden beri edebiyatla ilgiliyim. Annem edebiyat, babam da hem coğrafya hem de sınıf öğretmeni. İster istemez sanata yöneldim. 9 yaşımda şiir yazmaya başladım.

        Süpermiş, peki insan 9 yaşında nasıl şiirler yazar?

        Japonların kısa ve vurucu şiirlerini çok seviyorum. Özdemir Asaf, Cemal Süreya, Sunay Akın... Gece uykumdan kalkarak annemi uyandırıp “Şiirim geldi” demişliğim vardır. Birlikte başucumda duran deftere şiirimi yazardık. Ben 15 yaşımdayken annem şiirlerimi Şükrü Erbaş’a okudu. O da çok beğenip yayınevine önerdi. Onlar da şiirlerimi bastı. Şiirlerimin içinde bir tane aşk şiiri vardı, diğerleri savaş, açlık, Afrika’daki çocuklarla ilgiliydi. Her şeyden etkilenerek büyüdüğüm için çok duyarlıydım. Annemler bana “Kristal çocuk” diyordu. Her şeyden çabuk etkilenir, ağlardım.

        Sen kristal çocuk olduğuna inanıyor muydun? Çevrende senin gibi kristal arkadaşların var mı?

        Evet, kesinlikle. Sadece birkaç arkadaşım benim gibi. Günümüzde teknolojinin çoğu kişinin kalp gözünü kapattığını düşünüyorum.

        Çocukluğun nasıldı, Antalya’da büyüdün değil mi?

        Evet, deniz kenarında güzel bir çocukluk geçirdim. Annem ve babam ben 8 yaşımdayken boşandı, onlarla arkadaş gibiyiz. Annem hippi. Onunla Olimpos’ta çıplak ayaklarla koşup ağaçlara sarılırdık. Tracy Chapman ve Lorena McKennitt ile büyüdüm, annem çok dinlerdi. Şu an Kapadokya’da yaşıyor. Babamın da “Asi Yaban Keçileri” diye bir doğa grubu var, her hafta sonu Antalya’da bir dağda. Ege Üniversitesi Turizm Rehberlik Bölümü’nü kazandım. Kampusun Bornova’da olduğunu zannediyordum ama Çeşme’de olduğunu öğrendim. 1 sene Çeşme’de kaldım. O arada Miss Turkey Yarışması’nda 2. olduktan sonra İstanbul’a gelip yeniden sınava girdim ve şimdi burslu Bilgi Üniversitesi’nde okuyorum.

        Doğanın içinde olmaktan hoşlanan ailen, sen güzellik yarışmasına katılırken ne dedi?

        7 yaşımdan beri oyunculukla ilgileniyorum. Annem, Anton Çehov’un ‘Sevgili Doktor’ oyununu çalıştırıyordu öğrencilerine. Bütün repliklerini ezberlemiştim. Lisede İsmail Baha Sürelsan Konservatuvarı’nı kazandım, 3 yıl eğitim aldım. Farklı oyunlarda 3 çocuğunu öldüren bir anneyi de akıl hastanesindeki bir fahişeyi de canlandırdım. Liselerarası tiyatro yarışmasında ödül aldım. Oyunculuğu çok sevdiğim için ajansa kaydolmuştum. Boyum uzun diye beni podyuma yönlendirdiler. Annemlerin tek şartı derslerimi iyi tutmamdı. Ben de hep başarılı oldum.

        Sonra oyunculuk maceran başladı...

        17 yaşında “Balayı” diye bir filmde küçük bir rolüm vardı. Bu ilk projem. n Birlikte rol almak isteyeceğin oyuncular kimler? Hümeyra ve Demet Akbağ ile bir projede yer almayı çok isterim. Hümeyra’nın çok beğendiğim bir gençlik fotoğrafı var, elinde gitarla. O kadar seviyorum ki, ben de aynı fotoğrafı çektirdim.

        Rolün için yapacağın en uçuk şey ne olur? Mesela şimdi oyuncular saçlarını kazıtmaya başladı.

        Oyunculuk hayatın yansıması. Gerçek hayatta da bunları yapabilir, en uç noktalara gidebilirsin. O yüzden hiçbir şeyden kaçınacağımı zannetmiyorum.

        Yazmayı da seviyorsun oynamayı da...

        Sanatın her alanıyla ilgilenmek istiyorum. Edebiyat alanında da tiyatroda yer almayı istiyorum. Miss Universe’in sponsoru New York Film Academy ile görüştüm, bana burs verdiler. Boş zamanımda gidip eğitim alacağım.

        Yabancı bir dilde oynamaya nasıl bakarsın?

        İngilizce daha iyi oynayabilirim sanki. İngilizce’yi 7 yaşında dizi izleyerek kendi kendime öğrendim. The Simpsons dizisinin etkisi büyüktür. Bende obsesif kompulsif bozukluk var. İzlediğimde tekrar ediyordum. Böylece Amerikan aksanı oldu.

        ‘BEN ŞEHİR İNSANIYIM’

        İlham aldığın yazarlar, şairler kimler?

        Sylvia Plath, inanılmaz dolu bir kadın. Bir yandan da manik depresif. Kocası da şair ama onun kadar iyi değil bence, onu aşağıya çekmeye çalışıyor, aldatıyor. Onun karanlık tarafını seviyorum.

        Yazarken hep o karanlık tarafın olması gerekiyor değil mi?

        İnsanın içindeki coşkusu da tutkusu da şiirlere yansıyabiliyor, mesela Cemal Süreya’nın aşk şiiri gibi. Bence insan bulunduğu duruma göre şiirler yazıyor. Kafka babasıyla çok sorun yaşıyordu ve bu şiirlerine de yansıdı. Latife Tekin ve Mine Söğüt’ü de çok seviyorum.

        İleride annenler gibi doğada olmayı mı istersin yoksa sen tam bir şehir kızı mısın?

        Ben şehir insanıyım. Elbette doğayı çok seviyorum ama uzun süre yaşayabileceğimi zannetmiyorum.

        'DUŞ ŞARKICISIYIM'

        Sesin iyi mi?

        Şan dersi aldım bir süre. Ama duş insanıyım ben. Yani duş şarkıcılığı için şan dersi aldım. (Gülüyor.) Babam küçükken bana Hasta Siempre’yi dinletiyordu. O yüzden ilk ezberlediğim şarkıydı. İspanyolca söylemeyi çok seviyorum.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ