‘Tasarımlarımın giyene tavır katması önemli’

Esra ÇORUH / HT CUMARTESİ

Öncelikle merakımı gidermeni isteyeceğim; T.A.G.G.’in açılımı nedir?

T.A.G.G.; The Attitude by Gökay Gündogdu’nun kısaltması. Kıyafeti taşırken algıda farklılık yaratan şeyin tavır olduğunu düşünüyorum. Tasarımlarımın da giyen kişiye bir tavır katmasını önemsiyorum.

Peki T.A.G.G. markası nasıl ve ne zaman ortaya çıktı?

T.A.G.G. uzun süredir planladığım ve uzun zaman önce altyapısını oluşturmaya başladığım bir projeydi. Geçen yıl aktif olarak hayata geçti. Milano ve Paris moda haftalarında ilk koleksiyon sunumlarıyla satın almacılarla buluştu.

Kendinden biraz bahseder misin, tasarımcı olmaya nasıl karar verdin?

Yeditepe Üniversitesi’nde okurken New York’a öğrenci değişimiyle gittim. Milano Domus Academy’de yüksek lisansımı tamamladıktan sonra, kreatif endüstrilerle işbirlikleri yapmaya başladım. Marka yönetimi ve lüks segmentte pazarlama aktiviteleri tasarlama deneyimlerim beni, tasarımcı olmaktan çok, marka yaratma konusunda cesaretlendirdi.

2015-2016 sonbahar-kış koleksiyonuyla Türkiye pazarına “Merhaba” diyeceksin... Koleksiyonundan ve markanın kadınından bahseder misin?

Nil Nehri’nin en güçlü kadını Cleopatra ve Antik Mısır’ın koruyucu sembolü Ra’nın gözünden yola çıkarak koleksiyonumu hazırladım. Değerli kumaşları özenli işçilikle buluşturduğum Utopatra koleksiyonunda güçlü formlar, zamansız parçalar ve birçok farklı ürünle de kombinlenebilecek anahtar parçalar var.

Peki ya renkler...

Saks, bordo ve siyah renklerin hâkim olduğu koleksiyonda gold detaylar, özel olarak dokuttuğum jakar kumaş ve varak baskılar temayı destekleyen manifesto parçaları oluşturuyor.

Koleksiyonunu hazırlarken nelerden esinlendin, çıkış noktan neler oldu?

Geçtiğimiz yıl Kahire’de müthiş bir düğüne davetliydim. Tam da koleksiyon hazırlığı içerisinde olduğum bir dönemdi. Şehirden, tarihinden çok etkilendim ve Utopatra ortaya çıktı.

Tasarımcı olarak kendini nasıl geliştiriyorsun?

Çok okuyorum, çok seyahat ediyorum. Kendimi geliştirebileceğim her alanda faaliyet gösteriyorum. Sanat ve teknolojik gelişmeler özel ilgi alanım. Moda sektörü ve sektörle ilgili dünyadaki birçok konuyu araştırmayı seviyorum. Birçok yabancı yayını takip ediyorum. Fuarlar ve üretici ziyaretleri de bunları destekleyen önemli kaynaklardan.

Beğendiğin tasarımcılar kimler?

Martin Margiela ve Proenza Schouler favorilerim.

Yurtdışında eğitim gördün, yurtdışı tecrüben var. Paris, Londra, Milano ya da New York seni besleyen moda şehirleri hangisi? Yurtdışı sokak modasını nasıl değerlendiriyorsun?

Milano ve New York benim için çok özel şehirler. Saydığınız 4 moda şehri de birbirinden ilham verici. Hepsinde ayrı sokak stilleriyle karşılaşıyoruz. Özgün stiller görüyor olmak çok keyifli.

İstanbul Moda Haftası’na katılmayı düşünüyor musun? İstanbul senin için ne ifade ediyor?

İstanbul Moda Haftası’nda yer almayı elbette çok istiyorum, ancak şu an yurtdışında satış ağımı genişletmek adına Berlin, Milano ve Paris moda haftalarında sunumlar yapıyorum. İstanbul’un potansiyeline çok inanıyorum. Sağlıklı yatırımlarla daha iyi yerlere geleceğini düşünüyorum. İstanbul, hem kültürel hem konum hem de endüstriyel olarak modaya ilham kaynağı olabilecek çok özel bir şehir.

‘ETİKETİN, MARKANIN İMZASI’

Koleksiyonundaki aksesuvarlar oldukça güçlü, kullandığın semboller ve etiketin de çok özel... Bu küçük dokunuşlar senin için ne ifade ediyor?

Elektrik tellerinden elde yaptırdığım Antik Mısır harfler ve Ra’nın gözü, koleksiyonun en değerli parçalarını oluşturuyor. Aksesuvar, koleksiyonu anlatmak ve kalitesini vurgulamak için en önemli araçlardan biri. Etiket de öyle. Etiketin, markanın imzası.

Yurtdışı hedeflerin neler?

T.A.G.G. ilk koleksiyonuyla 6 farklı ülkede prestijli mağazalarda yerini aldı. Çin’e bile girmeyi başardı. Bu ağı olabildiğince genişletip, T.A.G.G.’i dünyada tanınır bir marka haline getirmek istiyorum.

Modaseverler tasarımlarına nerelerden ulaşabilir? Yurtiçi satış noktaların...

Koleksiyonun büyük bir kısmına Brandroom Nişantaşı’nda ulaşabilirler. Yeni açılacak Gizia Gate’de T.A.G.G.’den kapsül bir koleksiyon sergiliyor olacağız

Türkiye’ye gelmeden ünlü markalarla çalıştın, bir tasarımcı olarak edindiğin en büyük tecrübe neydi?

Yurtdışında şans arayan genç meslektaşlarına, yeni mezunlara neler önerirsin? Yurtdışında marka yönetimiyle ilgili tecrübeler edindim. Yapılan her işin, her sürecin büyük bir titizlikle yönetiliyor olması şahit olduğum en önemli tecrübeydi. Önemli isimlerin disiplinleriyle tanışmak da kendimi çok şanslı hissettiren tecrübelerdendi. Yeni mezunlara tavsiyem, sadece tasarımcı olarak değil, marka yönetimi ve süreçleriyle ilgili de kendilerini geliştirmeleri.

‘Sadelikten ödün yok’

Malum yeni sezon, kadınlar 2015 sonbahar-kış sezonunda hangi parçalara yatırım yapmalılar, yeni sezon stil ipuçların neler?

Beller yükseliyor, kabanlar renkleniyor, parıltılar göz kamaştırıyor. Diğer yandan bu sezon, genel anlamda sadelikten ödün vermiyor. Dikkatler tek bir parçaya yöneliyor. Defilelerde gotik, vintage ve boho stiller gözümüze çarpsa da günlük hazır giyimde modern, zamansız tasarımlar öne çıkıyor.