Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar ‘6 ayda eskiyen hiçbir şey, lüks olamaz!’

        Gizem Sevinç SELVİ/ GAZETE HABERTÜRK-PAZAR

        Tabii ki ediyor ama sandığınız gibi değil. Fabrizio Buonamassa Stigliani ile sohbetimizi okuyunca anlayacaksınız. Stigliani, tasarım dünyasına otomobille girmiş, şimdi binlerce Euro’yla ölçülen saatler onun kaleminden çıkıyor. Stigliani’yi İstanbul’da yakaladık; saatten girdik, lüksten çıktık! n İtalyanları tasarım konusunda bu kadar iyi yapan ne? Bizim ağız tadımız farklı. Oranları ve rengi algılama biçimimiz farklı. Tasarladığım bir şeyi gördüğünüzde “Bu kesinlikle İtalyan” demelisiniz. Bu, tasarım ve marka dünyasının kilometre taşlarından biri olmanın şartı. (Bu arada ikonik sayılan Serpenti bileziği bileğime takıyor.)

        Ama İsviçre’de yaşıyorsunuz değil mi?

        Cehaletime verin, neden saat endüstrisi İsviçre’de dönüyor? 5 yıldır İsviçre’deyim. Üretim tarafına daha yakın olmak için tercih ettim bunu. Uzun ve eski hikâye aslında. İsviçre’de kışlar çok uzun sürüyor. Mikro-mekanik elementler için harcayacak çok vakitleri var. Yüzyıllar içinde bu müthiş beceriyi geliştiriyorlar. Bence bu saatleri çok sevmelerinden falan kaynaklanmıyor, detaycı ve mükemmeliyetçi yapılarından kaynaklanıyor.

        Başa döneceğim. Tasarım hevesiniz nerede, ne zaman başladı?

        Çizime 3-4 yaşlarımda başladım. Öyle zamanlarım oluyor ki, günde 8-10 saat çiziyorum. En büyük tutkum arabalar, saatler ve model bisikletler. Zaten bir tasarımcı çok farklı şeyler tasarlayabilmeli. Farklı ürünlerin dilini anlayabilmek çok önemli. Arabaların ve saatlerin birçok ortak yönü var ama oranları ve kullanım biçimleri birbirinden çok farkı tabii.

        Araba tasarlamakla saat tasarlamanın farkı ne sizin için?

        Ölçek. Arabalar 2 metre genişliğinde, uzun, kocaman ürünler! Ve hayatımızın kayda değer bir bölümü arabada geçiyor. Dolayısıyla arabanın içinde kahvemizi koyabileceğimiz, trafikteki sıkıcı saatlerimizi konforlu geçirebileceğimiz alana ihtiyacımız var. Ayrıca telefonumuzu da şarj edebilmeliyiz. Saatte marka değerini, müşterinizin tüm zevkini 40-45 milimetreye sığdırıyorsunuz. Saat, küçük bir evrendir. Bazı müşteriler için aynı zamanda güç göstergesidir.

        Saat bir güç sembolü olabilir mi sizce?

        Kesinlikle evet. Özellikle erkekler için bir güç göstergesidir. (Bu arada HTDokun’da izleyebileceğiniz müthiş birkaç tasarım gösteriyor.) Mesela kadınlar için tasarlanan bu model aynı zamanda bir mücevher. Ama şu gördüğünüz erkek saatinin arkasına baktığınızda bir motora ne kadar yakın olduğunu fark edebilirsiniz. Bu ikisi ayrı dünyalar. Bugün Bulgari, bu ayrı dünyaları bir araya getirebiliyor. İşte saatin arabadan bir farkı da bu; araba, günlük hayatın önemli bir parçası. Ama saat sadece size ait bir tür keyif.

        Kadınlar için de böyle mi?

        Ah, kadınlar tamamen farklı! Mücevherler, saatler sizin duygularınıza hitap ediyor. Tüm o araba ve güç meselesi kadınları cezbetmiyor yani... (Gülüyor.)

        Lüks nedir peki?

        Zamansızlık. Hem marka değerini hem marka tarihini içinde barındırabilmeyi gerektirir lüks. 6 ayda eskiyen hiçbir şey, lüks değildir. Çünkü içinde hiçbir sanatsal element barındırmaz. Bir elektronik cihaz, içinde altın da kullansanız 6 ayda eskir, lüks değildir. Bu konudaki bakışım çok net. Fazla dekorasyon da zamansızlığı öldürür. Önemli olan, farklı stillere ve zamanlara uyum sağlayabilmektir. Bir sanatçı için bu daha kolay olabilir. O fikrini ortaya koyar beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz, size kalmış. Ama endüstriyel tasarımcı için farklı; hem var olmayan bir şey yaratmanız hem de üretmeniz gerekiyor.

        Saate çok para harcayanların daha küçük boyutlarda, ince işçilik gerektiren saatleri tercih ettiği, daha lüks bulduğu doğru mu?

        Alanınız küçük olduğunda, değer katmanız zorlaşır. Daha büyük bir saatin içindeki büyük pırlatanları göstermek kolaydır. Saat küçüldüğünde daha zor bulunan bir şey çıkar ortaya. Yine de bu müşteriden müşteriye değişir. Şu saat günlük, diğeri davet içindir. İtalyan tasarımları için “Bu lüks, bu değil” demek imkânsız. Evet lüks, çünkü üretimi zor.

        Bu kadarcık mı!

        Zaman hayattaki en önemli şey. Çok zengin insanları düşünün; özel jetleri var, saatlerini havaalanında harcamıyorlar. Dünyadaki en ikonik şey sahip olduklarına şükredecek vaktinin olması! “Evet çok pahalı bir saatim var ve bu benim özel zevkim ama gömleğimin altından çıkarıp bakacak vaktim yok” demek pek lüks gelmiyor kulağa!

        'KARIM EN BÜYÜK HAYRANIM'

        Kaç tane saatiniz var?

        Farklı kategorilerde 20-25 tane. Fiyatlarıyla ilgilenmiyorum. Ben tasarımcıyım, her ürünün benim için özel bir anlamı var. Farklı fiyatlara sahip farklı saatleri topluyorum çünkü tasarım sadece oturup çizmek değildir. Şu an sizin yüzüğünüze, gözlüğünüze, kaleminize ve vücut dilinize bakarak modunuzu ve duygunuzu alabilmek ve ne istediğinizi bulmaktır yaratıcılık. Ve asla tatmin olmam, benim için en iyi tasarım her zaman bir sonrakidir. Bazen birilerinin gelip “Tamam Fabrizio, artık üretmeliyiz” demesi gerekebiliyor! Ama benim 2090’daki müşterinin ne isteyebileceğini düşünmem ve ona göre yaratmam gerekiyor. Bu, ileri görüşlülük.

        Karınız? Onun da kafası karışık mıdır?

        Ah, karım da aksesuvar tasarımcısı.

        Feci bir ev olmalı!

        Hem de nasıl. Her an çizim halindeyiz.

        Şu 3 saatten hangisini tercih ederdi?

        Hepsini! En büyük hayranım, ama zaman zaman yorumları olabiliyor. “Bu çok düz, bu çok keskin, bilmiyorum, hiç heyecan verici değil!” gibi... (Gülüyor)

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ