Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar ‘Hollywood’da görüşürüz’

        Neşe ŞENOL/GAZETE HABERTÜRK-PAZAR

        Beş polis gece devriyesi sırasında gelen yardım çağrısı üzerine destek için tarihi bir Osmanlı karakoluna gider ama işler karışır... Karışır dediğim, korkunç bir hal alır! Filmin yönetmeni Can Evrenol’un dediğine göre bu filmi izlemek yürek istiyor. Evrenol’un Avrupa’daki başarıları sonrasında çektiği filme birçok dağıtımcı talip oldu. Ve şimdi “Baskın”, 1 Ocak 2016’da Türkiye ile eşzamanlı olarak ABD ve Avrupa’da vizyona girecek. İlk kez bir Türk korku filminin böyle bir vizyon başarısı sağladığını düşününce Evrenol ile konuştum, heyecanını paylaştım...

        ■ Korku nedir ve ne yaptırır?

        Bilinmezlik ve ölüm karşısındaki çaresizlikten kaynaklanan en temel insani içgüdü. Bu yüzden bir sınırı yok. Her şeyi yaptırabilir, tıpkı sevgi gibi.

        ■ İlk kez Amerika’da ve Avrupa’da gösterilecek bir Türk korku filmi size ait.

        Büyük bir gurur! Daha büyük işler yapmak için teşvik edici... Bu filmin başarılı olacağına dair inancım hep vardı.

        ■ Her şey nasıl başladı?

        Kısa filmlerim beni artık doyurmuyordu, uzun metraja giriştim. Ve kendimi 2 saatlik bir filmin ortasında buldum.

        ■ “Baskın”ın perde arkasında neler oldu?

        Çok yetenekli bir ekibim var. Uygulayıcı yapımcısından çaycısına kadar sette hep beraber çok eğlenip çok çalıştık ve işimizi yaptık.

        ‘BU KADAR İLGİ BENİ DE GAZA GETİRDİ’

        ■ Avrupa’ya nasıl açıldınız?

        Eli Roth kısa filmimi İspanya’daki Sitges Festivali’nde çok beğendi. Anlaşmalar imzalandı... Ardından XYZ Films bu senaryoyu okuyup talip oldu. Kaba kurguda filmi ilk gören şirket olmak istediklerinde, anlaşma imzaladık. Bu kadar ilgi, beni de gaza getirdi. İlk tepkileri müthişti. Toronto Film Festivali’nde dünya galası yapacağımızı öğrendim. Galatasaray UEFA’yı aldığında nasıl sevindiyse, ben de öyle sevindim!

        ■ Tiksindirici olmaktan çekinmiyorsunuz, yorumlar nasıl?

        Antalya’daki gösterimde Ali Sunal dayanamayıp salondan çıktı. Film, Türkiye’deki sinemalarda vizyona girdiğinde yaşanacakları tahmin edebiliyorum; seyircilerin en az yüzde 50’si dayanamayıp çıkacak. Yine de iyi gidiyoruz.

        ■ Türkiye’de korku filmleri neden büyü ve dini unsurlara odaklanıyor?

        Kültürümüzde var. Bir yandan da bunlar son derece evrensel konular aslında. Düşünün, “Paranormal Aktivite”, “Blair Cadısı” ve “Halka” gibi klasikler de cin ve büyü temalarını işlemişti. Sadece bizimkiler daha basit işliyor bence.

        ■ Türkler korku türünü seviyor mu?

        Çok! 80’lerde VHS furyasında korku filmlerinin yeri büyüktü. Stephen King romanlarının, korku temalı bilgisayar oyunlarının, karanlık ve sert heavy metal gruplarının, bir de korku sineması klasiklerinin Türkiye’de her zaman için azımsanamayacak bir alıcısı var.

        ■ Sırada ne var?

        Onlar tarafından temsil edilmek üzere WNM’yle bir anlaşma imzaladık. Çok ciddi ilgilenen yatırımcılar var. Yani Hollywood’da görüşürüz

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ