Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar Tahılların yeni kralı: SORGUM

        Makarna acaba soyu tükenenlerden biri mi olacak? “Bu soru nereden çıktı” demeyin. Makarna satışları son 5 yılda Avrupa’da yüzde 13, Avustralya’da yüzde 8, Amerika’da yüzde 6 oranında düştü. Makarna denilince akla ilk gelen ülke olan İtalya’da düşüş daha da dramatik; sıkı durun yüzde 25! Bunun sebebini bazıları daha fazla protein, daha az karbonhidratlı ürün tüketim alışkanlığının yükselişine bağlıyor. Tek sebep bu olamaz. Karbonhidratlar arasında da artan bir rekabet var. Buğday, arpa, nohut, mercimek, yulaf, yabani pirinç, kinoa, chia gibi dönemsel olarak yükselişe geçen ürünler mevcut.

        Şimdi ise popüler tahıllar sırasının başına yavaş yavaş “sorgum” yerleşiyor. Hatta bazıları, dünyanın kurtuluşunu sorguma bağlıyorlar. Sulama gerektirmeyen ve en iyi fotosentezi yapan ürünlerin başında gelen sorgum, ülkemizde daha çok hayvan yemi olarak kullanılıyor. Tıpkı daha önce parıldayan arpa ve yulaf gibi.

        1 NUMARALI ÜRETİCİ AMERİKA

        Giderek artan dünya nüfusunu besleyebilmek adına, çok az seviyede suya ihtiyaç duymasından dolayı bir nevi mucize olarak algılanmaya başladı. Bir kıyaslama yapmak gerekirse sorgum, mısıra kıyasla üçte bir oranında su istiyor. Sorgumun bu şekilde cilalanıp kamuoyunun önüne getirilmesinde diğer bir önemli faktör de Amerika. Dünya üzerinde bir numaralı sorgum üreticisi olduklarından dolayı, bu ürünü parlatıp daha yüksek fiyatlara satma düşünceleri olduğunu düşünmek pek de cinlik olmaz. Sorgumun avantajlı yanlarının ön sıralarında gluten içermemesi geliyor.

        Dolayısıyla sindirimi çok daha kolay ve rahat. Buğdaya oranla daha yüksek protein, vitamin ve antioksidan içermesi bir diğer avantajlı noktası. Belki de en önemli yanı, ucuz olması. Popülaritesinin artmasıyla birlikte fiyatı iki-üç kat artsa bile son zamanların moda tahılları kinoa, chia ve yabani pirinci yakalaması mümkün gözükmüyor.

        Gelelim bir şef olarak beni en çok ilgilendiren yanına, yani lezzetine. Son zamanlarda moda olan kinoa ve chia, açık konuşmak gerekirse lezzet anlamında beni hayal kırıklığına uğratmıştı. Astronot yiyeceği de olsalar, tüm amino asitleri içerseler de, rengârenk albenili tatlıların ana ürünü de olsalar bir türlü kanım ısınmamıştı. Sorguma da aynı ön yargıyla yaklaştım ama işin doğrusu beni ciddi şekilde yanılttı. Lezzet anlamında chia ve kinoa ile kıyaslanmayacak şekilde üst seviyede.

        HAYVANLARIN İZİNİ TAKİP ETMELİYİZ

        Burada belki yazının başına dönüp sorgumun yüzyıllardır esasen hayvan yemi olarak kullanıldığını hatırlatmam gerekiyor. Tıpkı arpa ve yulaf gibi. Kanımca lezzet konusunda, hayvanların izini takip etmeliyiz. Koku ve tat alma duyuları insanoğluna göre çok daha gelişmiş olan hayvanlar, yüzyıllardır doğada bir ürünü büyük bir keyifle ve iştahla yiyorlarsa, bunun arkasında yatan bir doğru olmalı. Bu bağlamda sorgumun dünyanın kuraklık sorunu karşısında, insanoğlunun karşısına çıkan bir mucize bitki olup olmadığını hep birlikte bekleyip göreceğiz. Ancak emin olduğum bir nokta, sorguma sofralarımızda yakın gelecekte farklı yemeklerin içerisinde çok daha sık rastlayacağız ve bundan da büyük bir keyif alacağız...

        Murat BOZOK / HT PAZAR

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ