Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar Eva Green: Tim istesin süpürge olurum!

        Güzel yıldız Eva Green, bu kez Tim Burton’ın son şaheseri “Bayan Peregrine’in Tuhaf Çocukları’nda” “Eşsiz yeteneklere sahip tuhaflar” olarak tanınan bir grup çocuğu dış dünyanın tehlikelerinden koruyan Bayan Peregrine’i canlandırıyor. Galler’de karadan uzak bir adada yaşayan Bayan Peregrine, zamanı idare etme gücüne sahip. Bu sayede çocuklar için 24 saatlik bir döngü yaratarak onların hiç büyümemesini ve dış dünyadaki düşmanlarından korunmasını sağlıyor. Ransom Riggs’in çok satan romanından uyarlanan film, 30 Eylül’de vizyona girecek. İşte öncesinde Eva Green’in anlattıkları

        Filmi izleyebildiniz mi, hoşunuza gitti mi?

        Karakterimin bir kuşa dönüştüğü sahneye kadar gördüm, çok etkileyiciydi. Doğrusu kendimi izlerken hiçbir zaman çok rahat olmamışımdır ancak bu kez gerçekten etkilendim. Tim Burton imzası açıkça görülüyor.

        Tim Burton size bu projeden ilk ne zaman bahsetti?

        2 yıl önceydi. Bana gelip yalnızca “Bu kitabı oku ve hissettiğini söyle. Beğenirsen işin içinde olabilirsin” dedi. Tim’in istediği her şeyi oynayabilirim! Bir ağaç, bir süpürge falan olabilirim mesela. Bu filmde de bir kuşu oynuyorum gerçi, eksantrik ve havalı karakterlerle dolu müthiş bir hikâye.

        Kitap ve film birbirine paralel mi ilerliyor?

        Kitaptan esinlenilmiş ama farklılıklar var. Ransom’un kitap için topladığı fotoğrafları gördüğünüzde zaten “Aman Tanrım, bu filmi Tim’den başkası yönetemez!” diyorsunuz. Tim tuhaf hikâyelere şiirsellik katabilen ve bunu olağanüstü yapabilen biri, eşsiz bir hayalgücü var.

        Bayan Peregrine’i anlatır mısınız biraz?

        Bayan Peregrine tuhaf çocukları dış dünyadan ve çocuk yiyen canavarlardan, yani ‘Gölgeler’den koruyor. Peregrine çocuklar için hayatını tehlikeye atıp öldürebilecek kadar gözü kara. Kendisi de biraz tuhaf, kuşa dönüşebiliyor, zamanı kontrol edebiliyor. Her gece zamanı yeniden ayarlamak gibi bir alışkanlığı var.

        Zaman zaman çocuklara sert davrandığı da oluyor.

        Çocuklar eve geç kaldığında evet, onlara biraz sert davranıyor çünkü yaptıkları küçük bir yanlışın dramatik sonuçları olabilir. Tim’in, Peregrine’i “Garip bir Mary Poppins” olarak tanımladığını biliyorum. Gerçekten eksantrik, korkusuz, tuhaf ve eşsiz bir karakter.

        Tim Burton’ın sette pek zor olmadığı söylenir. Bu kez nasıldı?

        Tim’leyken üzerinizde asla baskı hissetmezsiniz. Sette sürekli bir mutluluk, kahkaha hali... Hiçbir şey kesin olarak doğru ya da yanlış kabul edilmiyor, yargılama yok. Tim çok sakin, zaten hep aynı kişilerle çalışır.

        ‘BİR KUŞA DÖNÜŞMEKHARİKA OLABİLİRDİ’

        Peki “Burton’ın film setleri de filmleri kadar benzersiz” diyebilir misiniz?

        Evet çünkü o gerçekten mütevazı ve açık görüşlü. Fikirlerinize değer veriyor, rahat hissetmenizi sağlıyor.

        Çok fazla çocukla çalıştınız, aranızda bir bağ oluşmuş olmalı.

        Kesinlikle. Doğrusu başta biraz gözüm korkmuştu; bana nasıl davranacaklarını, saygı duyup duymayacaklarını bile bilmiyordum ama hepsi son derece kibar ve profesyoneldi, en küçükleri bile. Çocukları sette izlemeye bayılıyorum, çok doğallar, anı yaşıyorlar, ilham vericiler. Yeniden onlar gibi olabilmeyi çok isterdim.

        Bu, tipik bir süper kahraman filmi gibi görünmüyor.

        Evet gerçekten öyle. Dış dünyada böyle yeteneklere sahip çocuklar engelli kabul edilebilir, sorun yaşayabilir mesela ama bu adada tuhaflıkları onları eşsiz ve değerli kılıyor. Zaten filmin yetişkinlere vermek istediği mesaj da tam olarak bu: “Ne kadar tuhaf olursan ol, sadece kendin ol”. Tim’in en iyi yaptığı şey dışarıda kalanlara hak ettiği değeri vermek.

        Bu arada Samuel L. Jackson filmde inanılmaz görünüyor, ne kadarı görsel efekt?

        Ben de bu sabah izledim ve çok şaşırdım çünkü neredeyse hiç efekt yok! Kalın beyaz lensleri ve büyük, keskin bıçağıyla hem çok etkileyici hem de korkunç görünüyor. Öte yandan bir Tim Burton filminde olmanın en güzel yanı bu: Çocuk gibi hissetmek, kendinize yabancı, bambaşka kostümler giyip dolaşmak...

        Bir kuşa dönüşmek ister miydiniz gerçekten?

        Harika olabilirdi. (Gülüyor)

        Aksiyon sahnelerini seviyor musunuz? Fiziksel güç gerektiren sahneler hoşunuza gidiyor mu mesela?

        Öncesinde eğitim gerektiren sahneleri seviyorum. Vücudumu kullanabileceğim fırsatları değerlendirmekten keyif alıyorum.

        Hatırladığınız ilk Tim Burton filmi hangisi?

        Sanırım Beterböcek, çocukluğumda defalarca izledim. Ayrıca Makas Eller de çok şiirsel, biraz kalbimi kırıyor.

        GİZEM SEVİNÇ SELVİ

        gsselvi@htgazete.com.tr

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ