Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar Mona Lisa’nın rakibi Kakımlı Kadın istifa ettirdi!

        HTGAZETE PAZAR / DENİZ ÇAĞLAR

        Polonya Kültür Bakanlığı, Leonardo da Vinci, Rembrandt ve Renoir’ın eserlerinin de bulunduğu 85 bin parçalık dünyanın en ünlü sanat koleksiyonlarından Czartoryski’yi satın aldı. Hayırlı olsun. Ancak pek öyle olmadı. 2.3 milyar Euro değer biçilen Czartoryski Koleksiyonu’nun 100 milyon Euro’ya satılması, büyük patırtı kopardı. Koleksiyonda yer alan Da Vinci eserinin yalnızca taşıma sigortasının 300 milyon Euro, bugüne kadarki en pahalı Da Vinci resmi ‘Salvator Mundi’nin ise 2013’te 127.5 milyon dolara alıcı bulduğunu düşünürsek, fiyat gerçekten şaşırtıcı.

        REKLAM

        CZARTORYSKI VAKFI: SATIŞ YASADIŞI

        Aileyi temsilen hükümetle anlaşmaya imza atan aristokrat ailenin ileri gelenlerinden Prens Adam Karol Czartoryski, Başbakan Yardımcısı ve Kültür Bakanı Piotr Glinski ile aylardır süren pazarlığın ardından “Atalarımın izini sürüyorum” diyor. Hükümetin koleksiyon için teklif ettiği parayı kabul ederek satış değil, devlete ‘bağış’ yaptığını söylüyor. Ailenin diğer fertlerinin de aralarında bulunduğu vakfın yönetim kurulu ise geçtiğimiz hafta kararı protesto için görevlerinden istifa etmiş. Üyelerden yapılan açıklamada, satışın çok düşük bir fiyata gerçekleştiği, tüm koleksiyonun sadece Leonardo da Vinci tablosunun fiyatının bile altına satıldığı ve kendilerine danışılmadığı belirtiliyor. Vakfa göre, yönetmeliğe karşı gelen bu satış yasadışı.

        200 YILLIK KOLEKSİYON

        REKLAM

        Czartoryski Ailesi’nin 200 yılda edindiği koleksiyon, sanat eserlerinin yanı sıra 250 bin kitap, el yazması ve belgeyi içeriyor. Koleksiyonda Da Vinci’nin yanı sıra Rembrandt ve Renoir’ın önemli tabloları, Chopin’in mektupları bulunuyor. Czartoryski Ailesi, 1991’de komünizmin çöküşünün ardından Krakow’da bir vakıf kurmuş ve dünyaca ünlü koleksiyonu müzelerinde sergilemeye başlamıştı.

        Prens Czartoryski’nin Türkiye ile de bağlantısı var

        Prens Adam Karol Czartoryski’nin Türkiye ile de yakın bağları bulunuyor. İstanbul’daki Polonezköy, Czartoryski’nin büyük babası Adam tarafından 1842’de kurulmuş. Aile, evlilikler yoluyla Fransa, Avusturya ve İspanya’ya da yayılmış. Annesi İspanya Kralı’nın oğluyla evlendiği için Czartoryski, İspanya Kraliyet Ailesi’ne mensup; İspanya Kralı Juan Carlos’un birinci derece kuzeni...

        Da Vinci’nin bütün karakteristik özellikleri bu resimde...

        Da Vinci’nin başyapıtlarından Kakımlı Kadın, büyük ustanın resimlerindeki karakteristik özelliklerin büyük çoğunluğunu gözler önüne seriyor. Leonardo’nun renkleri ince bir dumanla kaplanmış gibi buğulu biçimde kaynaştırdığı ‘sfumato’ tekniği bu eserde de hâkim.

        REKLAM

        Mona Lisa’nın tek rakibi: Kakımlı Kadın

        Koleksiyonun en önemli parçalarından biri de, Leonardo da Vinci’nin ‘Kakımlı Kadın’ (Cecilia Gallerani’nin Portresi) adlı tablosu. ‘Kakımlı Kadın’ da Vinci’nin 15 tamamlanmış başeseri ve dört kadın portresinden biri. Bir diğeri de çoğu zaman karşılaştırıldığı Mona Lisa. Mona Lisa’nın bu dünyadaki en büyük rakibi olma özelliğini taşıyan ‘Kakımlı Kadın’, Kültür Bakanı Piotr Glinski’ye göre Mona Lisa’dan daha iyi. 1490 imzalı tabloda resmedilen genç kadın, Cecilia Gallerani. Cecilia dönemin Milano dükü Ludovico Sforza’nın ‘yasak aşkı’. Dükün yanında çalışan babası sayesinde, ‘metres’ olarak saraya alınıyor, Dük’e bir de çocuk veriyor. Güzelliği, edebiyat ve müzik sevgisiyle Lodovico’nun gözdesi.

        YASAK AŞKIN GİZEMİ ÇÖZÜLÜYOR

        REKLAM

        Çok yönlü bir bilim adamı ve sanatçı olan Da Vinci o dönem Dük’e mimar, silah tasarımcısı, mühendis, heykeltıraş ve ressam olarak hizmet vermiş, yine Dük’ün emriyle Cecilia‘nın portresini resmetmişti. Tablo 2. Dünya Savaşı’nda Naziler tarafından Polonya’dan yağmalandı, sonra sahiplerine geri verildi. Büyük usta Da Vinci’nin her tablosunun içine birtakım şifreler gizlediği malum... ‘Kakımlı Kadın’a ismini veren ve resmin en dikkat çeken ögesi genç kadının kucağındaki kakım. Peki neden kedi, köpek ya da tavşan değil de bir gelincik resmedilmiş? Sansargillerden gelme bu hayvan, dönemin soyluları tarafından evde beslenir ve kürkü yapılırmış. Bembeyaz tüyleri olan kakımın en büyük özelliği ise tüylerinin kirletmemek adına avcılardan kaçarken canı pahasına çamurlu çukurlara girmemesi. Asalet, saflık, temizlik simgesi... Bu özellikler 15-16 yaşlarında resmedilen Cecilia’ya atıf için kullanıldığı gibi, kakım dükün üyesi olduğu şövalye birliği Kakım Tarikatı’nın da sembolü. Aynı zamanda sanatta doğurganlık simgesi olarak da kullanılan kakım, Cecilia’nın hamileliğine de işaret ediyor olabilir. Rönesans portrelerinde kakım sıkça kullanılan bir sembol. Nicholas Hilliard’a ait 1585 imzalı meşhur I. Elizabeth portresinde de kraliçenin kolunun üstüne çıkmaya çalışan bir kakım görülür. Kraliçe hiç evlenmemiş ve bakire Elizabeth olarak bilinirdi.

        ELE DİKKAT!

        Genç kadının ön planda görülen zarif elleri de resmin etkileyici ögelerinden... İncelikle çalışılmış olan bu el, Da Vinci’nin vücutları ve elleri ayrı ayrı tasarlamasından dolayı vücuda göre bir miktar büyük. Genç kadının elbisesi soylu olmadığını gösterecek nitelikte sade, ancak boynundaki simsiyah taşlı kolye, oldukça esmer teni olan dükü sembolize ediyor.

        YENİDEN BOYANMIŞ, YANLIŞ İMZALI

        Da Vinci’nin başyapıtlarından olan bu eser, büyük ustanın resimlerindeki karakteristik özelliklerin büyük çoğunluğunu tek resimde gözler önüne seriyor. Leonardo’nun renkleri ince bir dumanla kaplanmış gibi buğulu biçimde kaynaştırdığı ‘sfumato’ tekniği bu eserde de hâkim. Cecilia’nın boynu ve gövdesindeki ton geçişleri sfumato’nun inceliğini gösteriyor. Cecilia, ‘contrapposto’ denilen vücudun dörtte üçünü gösterir şekilde resmedilmiş. Vücudu tıpkı Mona Lisa gibi sola dönük ama hem hayvanın hem de Cecilia’nın başı tam ters yönde– genç kadın aniden sağ tarafta dikkatini çeken bir cisme bakıyormuş gibi. Dinamiğin kurallarıyla ilgili araştırmalar yapan ve hareket halindeki nesneleri resmetmekten haz alan Da Vinci’nin betimlemelerinin tipik örneği... Resme dikkatli bakıldığında sol üst köşesinde La Belle Ferronnière – Leonardo DaWinci yazıyor. Bu yazı, eseri İtalya’dan satın alan Czartoryski ailesi tarafından sonradan eklenmiş. Czartoryski, tablodaki modelin Paris Louvre’da bulunan bir diğer Da Vinci eseri La Belle Ferronnière’de resmedilen kadınla aynı kişi olduğunu düşünmüş, sanatçının ismi de yanlış dikte edilmiş. Eserde restorasyon çalışmalarının izleri de apaçık. Kıyafet üzerindeki süslerin geometrileri değişmiş, sol elin şekli ve sağ elin parmakları bozulmuş, fondaki ışık oyunları yok olmuş. Kaynaklarda anlatılana göre orijinalinde mavi-gri olan arka fon, siyah olarak yeniden boyanmış. Ancak tüm bunlar resmin usta inceliklerini silmeye yetmemiş. Ben “Kakımlı kadın mı Mona Lisa mı?” sorusuna “Kakımlı Kadın” diyorum, ya siz?

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ