Selin Nalıncı'nın IFBB Dünya Şampiyonası hazırlık sürecini mercek altına aldık

Fitness ülkemizde ne yazık ki bilinen bir spor değil. Her fitness yapan ya da bu sporla ilgilenen kişi deyim yerindeyse hücumbot gibi olmak durumunda da değil. Bunun en güzel kanıtlarından biri de Selin Nalıncı! O kadınsılığını kaybetmeden hem anne hem de profesyonel sporcu olarak bu spora gönül veren bir isim. Elde ettiği başarılarla ülkemize önemli dereceler getiren Selin Nalıncı'nın 13-17 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan Türkiye Şampiyonası hazırlık süresince çalışmalarını bundan böyle her hafta özel olarak sizlerle paylaşacağız.

Selin Nalıncı'ya, bu önemli süreçte Milli Takım Antrenörü Zuhal Özkan eşlik ediyor. Konuyla ilgili olarak Selin Nalıncı “Zuhal Hocam ile geçtiğimiz Mayıs ayında Milli Takım olarak yarıştığımız, İspanya’da düzenlenen IFBB International Avrupa Şampiyonası’nda tanıştık. Kendisi birçok derece almış müsabık bir milli sporcu ve profesyonel bir antrenör. Bu kez yarışma hazırlık sürecimde kendisinin desteği benim için çok değerli. Zuhal Hocam’ın pozitif enerjisi sayesinde motivasyonum her zamankinden yüksek ve 13 – 17 Eylül 2017 tarihleri arasında İstanbul Tüyap’ta gerçekleşecek Türkiye Şampiyonası ve Dünya Şampiyonası Milli Takım Seçmeleri’nden sonra tekrar Milli Takımda yer alma şansına erişirsem IFBB Dünya Şampiyonası’nda Türkiye’yi, ailemi ve kendisini gururlandırmak için çalışıyorum.”

'Masterlara daha erken'

Bikini fitness kategorisi aslında, IFBB tarafından feminen görünümünü kaybetmeden vücut geliştirme sporu ile uğraşan bayanları da yarışmaya teşvik etmek için oluşturulmuş bir kategori. "Çoğu kadın bu maskülen görüntüye dönüşmekten çekinir ama spor yapmayı da sever." diyen Selin Nalıncı bu kategorinin değerlendirmesinin mevcuttaki yarışmacılar üzerinde, denenerek ilerlediğini söylüyor. Çünkü henüz oturmuş bir sistem olmadığından kurallar ve kriterler her yıl değişiyor.

Bikini fitness kategorisinde sıkletler kendi içinde alt gruplara ayrılıyor. Yaşlara göre değişen sıkletler şu şekilde sıralanıyor; 24 yaşa kadar gençler kategorisinde yarışıyorsunuz. 24 ve üzeriyse büyük bayanlar , 35 ve üzeriyseniz master... Selin Nalıncı 38 yaşında ancak büyük bayanlar kategorisinde yarışıyor. Bu biraz aslında vücut yapısına olan güvenle alakalı bir şey. Selin Nalıncı belki 40-42 yaşından sonra master kategorisinde yarışacağını söylüyor. Çünkü; kendisi 24-28 yaş gruplarındaki arkadaşlarıyla aynı podyumda görebilecek özgüvene sahip.

Hazırlık sürecinden bahsetmeye geçtiğimizde Selin Nalıncı ilk olarak "Antrenmanlarda çok da eğlenmiyorum. Hayır yani bazı meslektaşlarımın dediği gibi " bayılıyorum şöyle süper bir antrenman oldu, bench press te bilmem kac kilo bastım falan gibi cümleler hiç kurmuyorum. Hatta hayır, ağırlık antrenmanı yapmaktan pek de hoşlanmıyorum, kadınız sonuçta ancak, antrenman sonrasında ortaya çıkan, aynada gördüğüm görüntüden gurur duyuyorum. Her şeyin bir bedeli vardır" diyor.

Hazırlık süreci nedir?

Bu dönemde günlük hayatımızdan birçok fedakarlıkta bulunmamız gerekiyor. Bu hazırlık ne kadar sürüyor diye sorarsınız eğer, bu her kişiye göre değişiklik gösteriyor. Tabii ki sürekli müsabakalara katılan bir sporcuysanız, belli bir alt yapınız varsa, hazırlık süresince bir önceki formunuzdan daha iyi olmak dışında çok spesifik bir hedefiniz de yoksa bu süreç yaklaşık olarak üç-dört ay gibi bir zaman oluyor. Ancak, şu an mevcut formunuzdan çok farklı bir görüntüde ya da mevcut kategorinizden farklı bir kategoriye çıkmayı hedefliyorsanız minimum bir sene bu döneme kendinizi odaklayıp, hedeflediğiniz formu yakalamak için ne gerekiyorsa yapmanız gerekiyor.

Baktığımızda minyon bir vücut yapınızın olduğunu görüyoruz. Bu size bir avantaj sağlıyor mu?

Şöyle ki kas yapım ve vücut yapım gelişmeye çok elverişli olduğundan dolayı aslında avantajı buradan görüyorum. Minyon tipli olmanın bir avantaj olduğunu düşünmüyorum. İri olmakta bir avantaj değil, sadece kas yapınız, gelişmeye ne kadar elverişlisiniz, anatominiz ne kadar düzgün gibi noktalar avantajlarınız olabiliyor.

Hangi bölgeleri neden öncelikli çalışmak gerekiyor?

Hazırlık süresince, bütün bir hafta aslında vücudumuzun her bölgesini çalıştıracağımız bir program izlememiz gerekiyor. Bunu tabii ki aynı gün içerisinde yapmıyoruz. Vücudumuzun iki bölgesini çalıştırmak koşuluyla haftanın beş günü farklı bölgeleri çalıştırıyoruz. Bu antrenmanlarda kardiyo çalışması yapmıyorum. Çünkü; kardiyo yağ yakmaya ve kilo vermeye odaklı bir antrenman. Şu aşamada benim yapmamam gereken bir şey. Ancak yarışmaya üç hafta ya da bir ay kala kardiyo çalışmasına başlamalıyım. Bugün mesela bacak, kalça ve omuz çalışacağız. Ön kol ve göğüs bölgesi ertesi gün sırt ve arka kol olmak üzere bu şekilde beş güne yayarak programı oluşturuyoruz. Hatta bacakların farklı bölgelerini farklı günlerde çalışıyoruz.

Neden bacak için bu kadar çok çalışıyorsunuz?

Bikini fitness kategorisinde yarışıyorken farklı bölgelere odaklanmak gerekiyor. Bikini fitness kategorisinde bacak, bel, inceliği kalçanın hacmi ve bacakların şekli çok önemli. Dolayısıyla bikini fitness kategorisinde yarışacak bir sporcunun öncelikli olarak bacak ve kalça formunun çok mükemmelleştirmesi gerekiyor. Tabii mükemmel vücut hiçbir zaman olamayız ancak olabileceğimizin en iyisini olmaya çalışmak buradaki amacımız.

'Ayrıntıda gizli bir çalışma'

Bikini fitness kategorisinde yarışırken çok daha ağır kilolarla yarışmanın önemli olmadığını fark ettik. Bu yüzden geçmişe oranla çok daha hafif antrenmanlar yapıyorum. Yani daha hafif kilolarla daha ayrıntılı çalışmak gerekiyor. Vücudumuzun sonuçta birçok kas grubu var. Bikini fitness yarışmacısının kaslarının farklı bölgelerini çalıştıracak hareketleri var. Bu hareketleri doğru bir şekilde seçerek yaparsanız hedeflediğiniz forma ulaşabiliyorsunuz. Bikini fitness bu zamana kadar fazla netleşmemış bir kategori. Bütün yarışmacı arkadaşlarımız, aynı zamanda federasyonlar da olmak üzere bu kategoride nasıl bir değerlendirme yapılması gerektiğini hala tartışmaktalar.

Vücut geliştirmecilerin birçoğu ayna karşısında vakit geçirir çünkü;

Poz çalışmak çok önemlidir. Hep eleştirilir vücut geliştirmeyle uğraşan kişiler. Niye hep aynaya bakıyorlar ya da niye sürekli aynanın karşısındalar diye... Bu egoyla alakalı bir durum değil. Mesela bir ressam ne yapar? Çalışmasını bitirdikten sonra eklemem gereken bir şey var mı diye uzaktan geçer işine bakar... Sonuçta bizimde yaptığımız şey aslında bu. Vücudu şekillendirmek çok zor bir iş. Çok özveri isteyen bir iş... Aynaya bakarken de dikkat etmen gereken şey podyumda olmak istediğin görüntüye ne kadar yakınlaştığın.

Genel olarak bu süreçte ne yiyip ne içiyorsunuz ya da başladık mı buna dikkat etmeye?

Bu beslenme konusunda aslında rahatım ama bu sefer kendime bu toleransı vermeyeceğim. Bu sefer her zamankinden daha fazla önemsiyorum. Her yarışma tabii ki önemli ama bu sefer keşke gibi bir cümle istemiyorum hayatımda. Örneğin artık sabah kahvaltısında altı yumurtanın beyazı,kırmızı biber, yeşil biber, yarım domates, yulaf... Süt ve süt ürünleri maalesef yok ondan sonra hindi balık ve tavuk eti artı bol bol yeşillikler. Karabuğday, kinoa hem tok tutuyor hem sağlıklı. Genel olarak bu besinleri tüketmeye özen gösteriyorum.