Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam 17 Ağustos deprem şehitlerini anıyoruz

        17 Ağustos 1999'da yaşanan Marmara deprem felaketinin üzerinden 10 yıl geçti. 17 bin 480 kişinin hayatını kaybettiği depremden geriye binlerce dram, binlerce yarım kalmış hikaye ve milyonlarca gözyaşı kaldı. Aradan geçen zamana rağmen acılar biraz unutulsa bile tamamen dinmedi. Yakınlarını kaybeden yüzlerce kişi 10 yıl sonra saat tam 03:02'yi gösterdiğinde yine aynı adreslerde buluştu. HABERTÜRK anma törenlerinin yapıldığı deprem bölgelerindeydi. Deniz Tüğsüz Kocaeli Anıt Park'tan, Neptün Eken Gölcük Deprem Anıtı'ndan, Anıl Ergin ise Sakarya Kent Meydanı'ndan Türkiye'nin 10 yıldır dinmeyen acısının anma törenlerini canlı yayınla sizler için aktardı..

        ANMA TÖRENLERİNDEN CANLI YAYIN İÇİN TIKLAYIN - 1

        ANMA TÖRENLERİNDEN CANLI YAYIN İÇİN TIKLAYIN - 2

        Marmara depreminin 10. yıl dönümü dolayısıyla Afet İşleri Genel Müdürlüğü, Türk Kızılayı, Kocaeli Üniversitesi ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'nce Kocaeli'nin Gölcük ilçesi Kavaklı Sahilinde anma etkinliği düzenlendi.

        Kocaeli Valisi Gökhan Sözer, CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi, CHP Kocaeli Milletvekili Hikmet Erenkaya, Türkiye Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanı Hasan İpek, Türk Kızılayı Genel Başkanı Tekin Küçükali, Afet İşleri Genel Müdürlüğü Deprem Araştırma Daire Başkanı Bekir Tüzel, Türk Kızılayı Genel Başkanı Baş Danışmanı Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Başkanı Mehmet Soğancı, bazı kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum kuruluşları temsilcileri Anıtpark'ta bir araya gelerek, ''Kuzey Anadolu Fay Zonu Bisiklet Turu'' kapsamında Erzincan'dan yola çıkan ve Gölcük'e ulaşan sporcuları karşıladı.

        Daha sonra kortej, yaklaşık 2 kilometre yürüyerek etkinliğinin yapılacağı alana geldi. Burada, depremde yaşamını yitirenlerin anısına saygı duruşunda bulunulmasının ardından İstiklal Marşı okundu.

        Kocaeli Valisi Gökhan Sözer, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin tabii afetlerin tehdit ettiği bir ülke olduğunu belirterek, ''Afetlere karşı alınacak önlemlerde büyük hassasiyet göstermemiz ve hazırlıklı olmamız gerekir'' dedi.

        Anma etkinliğinin alınması gereken tedbirlere dikkat çekmek, toplumun bilinçlenmesini sağlamak adına düzenlendiğini dile getiren Sözer, şöyle konuştu:

        ''Kocaeli'de deprem olduğunda mevcut okullar, 500 derslik ve 3 hastane hasar gördü. Ama geçen zaman olarak tüm bu hasarlar tamir edildi. Yıkılan dersliklerin yerine 4 bin derslik daha yapıldı. Yıkılan hastanelerin yerine 10 hastane daha yapıldı. Depremden sonra çok ciddi alt ve üst yapı çalışmaları gerçekleşti. Bir yabancıyı getirip 'deprem izi var mı?' diye sorsak deprem izini sadece gönüllerde ve hatıralarda bulabilir.''

        Türkiye Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanı Hasan İpek de aradan geçen 10 yılda devletin, tüm imkanlarını seferber ederek afetzedelerin yaralarını sardığını söyledi.

        Depremin yaralarını sarmada yalnızca devletin değil, tüm dünyanın, uluslararası kuruluşların bölgeye yardım elini uzattığını anımsatan İpek, ''Bundan sonra yapmamız gereken, yeni acıların yaşanmaması için alınması gereken tedbirleri almaktır. Bu tedbirleri almak yalnızca merkezi hükümet ya da yerel yöneticilerce yapılabilecek bir iş değil, topyekun bir bilinçlenmenin eseri olmalıdır'' diye konuştu.

        İpek, eksik olduğunu düşündükleri ''Güçlendirme yönetmeliği''nin çıktığını, ''Yapı yönetmeliği''ndeki gerekli düzenlemelerin yapıldığını ifade ederek, şunları kaydetti:

        ''Sürekli tenkit ediliyor 'Afetler ve afet yönetimi Türkiye'de çok başlı' deniliyordu. Bu anlamda 2 ay önce Başbakanlık Türkiye Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı kurulmasıyla ilgili kanun çıktı. Bu kanun gereğince Sivil Savunma Genel Müdürlüğü, Afet İşleri Genel Müdürlüğü ve Başbakanlık Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlükleri kapatılıyor, tek bir yapı adı altında, Başbakan'a doğrudan bağlı bir başkanlık teşkil ediliyor. Bu süreç 1 yılda hayata geçecek, illerde aynı yapı Vali'ye bağlı İl Afet ve Acil Durum Müdürlükleri kurulacak. Bu yapıda ildeki tüm kurum ve kuruluşlara afetlerde hem risk azaltma, hazırlık, planlama, iyileştirme, hem de müdahale yönünün tamamını koordine edecek bir yapı kuruluyor. Türkiye'nin 10 yılda gerçek anlamda çok yol kat ettiğini biliyorum, görüyorum. Tabiat olaylarını afet olarak yaşamamak için elimizden gelen her şeyi yapmak zorundayız.''

        Türk Kızılayı Genel Başkanı Tekin Küçükali de meseleyi anlatmak açısından böylesi anma günlerini önemsediğini belirterek, ''Toplum Liderlerinin Teşkilatlandırılması'' projeleriyle depremden önce, anında ve sonrasında yapılması gerekenler, toplumun konuyu daha iyi algılanmasına yönelik çalışmalar yaptıklarına değindi.

        ''Böylesine anma günlerinde, insanların haklarını koruma adına, temennilerin ötesinde ülkemizde doğru ve düzgün işlerin yapıldığını görmekten mutlu oluyoruz'' diyen Küçükali, merkezi ve yerel yönetimlerin 10 yıl öncesine göre ciddi mesafeler aldığını gördüklerini kaydetti.

        Küçükali, ''10 yıl geriye doğru gidildiğinde insanların o görmemezliği, bilmemezliği, düşünmemezliği veya yapılardaki sakat oluşumların giderilmesinde büyük mesafe aldığını görüyoruz. Bu yeter mi? Tabi ki yetmez. Daha iyisi mümkün, daha iyisiyle karşılaşacağımızı, ülke insanımızın bunlara layık olduğunu düşünüyorum'' diye konuştu.

        TÜRKİYE'NİN AFET POTANSİYELİ

        Afet İşleri Genel Müdürlüğü Deprem Araştırma Daire Başkanı Bekir Tüzel de Türkiye'nin büyük can ve mal kayıplarına yol açan doğal afetlerle sık sık karşılaşan ülkelerin başında geldiğini ifade etti. Tüzel, Türkiye'nin dünya ülkeleri arasında deprem nedeniyle yıllık ölüm sayısı bakımından 3. sırada, yıllara göre deprem afetinden etkilenen insan sayısı bakımından 8. sırada yer aldığını, istatistik çalışmaların her 8 ayda bir hasar yapıcı deprem gerçekleştiğini gösterdiğini dile getirdi.

        Son yüzyılda meydana gelen depremler sebebiyle yıllık ortalama bin vatandaşın hayatını kaybettiğine ve 3-6 bin arasında konutun hasar gördüğüne dikkati çeken Tüzel, şu bilgileri verdi:

        ''Doğal afet riskinin ciddiyet ve aciliyetinin bilincinde olan bakanlığımız afetle ilgili temel politika, misyon ve vizyonu buna göre şekillendirmiş, afetlerle ilgili temel prensip, 'yara sarmak ve yara almamak' olarak belirlenmiştir. Afet zararının azaltılması ve ülkemizdeki yerleşimlerin afetlere karşı güvenli hale getirilmesini kararlı şekilde sürdürülen, geniş kapsamlı ve toplumsal olarak içselleştirilmiş bir mücadele kültürüyle desteklenmesi gereken en önemli hedef olduğunu düşünmekteyiz.

        Devletimizin en önemli görevlerinden birisi vatandaşların kendilerini, canlarını ve mallarını güvende hissetmelerini sağlamaktır. Bunun bir aracı da afet öncesi, anında ve sonrasında alınan tedbirlerdir. Afetlerle gerektiği gibi mücadele etme, afet anında ve sonrasında gerekli müdahalelerde bulunmak insan hayatına verilen önemin göstergelerinden birisidir.''

        Tüzel, Türk halkının doğal afetlerin yoğun olarak etkilediği ve yüksek derecede risk taşıyan bir coğrafyada yaşadığını ifade ederek, ''Unutmamalıyız ki ölümlere yol açan afetin kendisi değil, uygun olmayan yer seçimi, güvenli ve planlı olmayan yapılaşma ile bilinçsiz uygulamalardır'' diye konuştu.

        ''SORUMLULUK YÖNETİCİLERİNDİR''

        Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Başkanı Mehmet Soğancı ise bini aşkın inşaat mühendisiyle birlikte 'Depremi unutmadık, unutturmayacağız' diye geldiklerini ifade ederek, depremin bir doğa olayı olduğunu, afet olarak yaşanmasının kendilerinin ve yerel yöneticilerin kusuru olduğunu söyledi.

        İmar yasaları, yapı denetim yasaları düzeltilmemişse depremin afet olarak yaşanabileceğini dile getiren Soğancı, ''Bu ülke deprem ülkesidir. Depremin afete dönüşmesi ise başka bir iştir. Bu sorumluluk siz yöneticilerdedir. Bu düzenlemeleri yapmak zorundasınız'' dedi.

        Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu da 17 Ağustos 1999 Marmara depreminin Kocaeli için bir 'milat' olduğunu, depremin ardından tekniğine uygun yapılar inşa edildiğini, popülist yaklaşımla yapı yaptırmadıklarını söyledi.

        Konuşmaların ardından, Marmara depreminde Kocaeli'ye yardım eli uzatan ülkelerin temsilcilerine plaket verildi.

        Daha sonra, Gölcük Arama Kurtarma Derneği (GESO-TİM) 15. dönem mezunları yemin ederek sertifikalarını aldı.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ