Ölümlere yol açtığı için tartışılan zayıflama ilaçları özellikle gençler arasında bağımlılık da yapıyor. Zayıflamak için eczaneden son derece rahat ilaç alan gençler, tedavisi çok zor olan bulimia hastalığına yakalanıyor. Zayıflama ilaçları özellikle 16-27 yaş grubu arasında yaygın olarak kullanılıyor. Birbirlerine tavsiye edip bu ilacı moda gibi kullanan gençler birkaç ay içinde bağımlı da olabiliyor. Uzmanlar, zayıflama ilaçlarının karaciğer yetmezliği, kalp sorunu gibi pek çok hastalığın yanı sıra bağımlılık da yaptığını, gençlerde ağır yeme bozukluğu olarak bilinen ve ölümcül olabilen bulimia nervosa hastalığına neden olduğunu anlatıyor. "En zor tedavi ettiğimiz hastalar zayıflama hapı bağımlıları" diyen psikiyatrist Doç. Dr. Ece Orhon şöyle devam etti: "Zayıflama ilacı kullanarak kilo verenler bir süre sonra bu ilaçlardan vazgeçemez hale geliyor. Ne kadar zayıflarsa zayıflasın bunu yeterli görmediği gibi, daha fazla zayıflamak için ilaca devam ediyor." Zayıflama ilaçlarının bağırsakları boşaltma ve kusma hastalığı olarak bilinen bulimianın bir türüne yol açtığına işaret eden Doç. Dr. Orhon, "Bu ilaçlar metabolizmayı hızlandırıyor, hızla kilo verdiriyor. Ancak gençleri bağımlı yapıyor, zayıfladıkça zayıflamak istiyorlar ve çok tehlikeli bir hastalıkla karşı karşıya kalıyorlar" uyarısında bulundu. Zayıflama ilacı bağımlılarının çok geç teşhis edilebildiğini, bu nedenle de kusma refleksine karşı bağırsak boşaltma refleksinin daha tehlikeli boyuta ulaştığına dikkat çeken Orhon, "İlaç kullandıklarını saklıyorlar. Onlara ilacı bıraktırmak ve metabolizmalarını düzelttirmek için çok ciddi uğraş vermemiz gerekiyor" dedi.

İNTİHARA SÜRÜKLÜYOR

Psikolog Feyza Bayraktar ise zayıflama ilacı bağımlılarının giderek arttığını anlatırken bağımlı olanların profilini "16-27 yaş arasında özellikle kadınlar" olarak tarif ediyor. Doktor kontrolü olmadan bu ilaçlara başlayan kadınların giderek ilaçların dozunu artırdığına, verilen kilo ile birlikte sinir sistemi zedelenen hastalardan intihara teşebbüs edenler olduğuna dikkat çeken Bayraktar, "Dozu artırdıkça diyet hapına bağımlılık artıyor. Bu ölüme kadar gidebiliyor" diye konuştu. Bağımlılık tedavisi uyguladığı hastalarının "Zayıflayayım da karaciğerim giderse gitsin" psikolojisi ile hareket ettiğini, zayıflamak için de her şeyi göze aldığını belirten Bayraktar, "Vücut imajının büyük önem taşıdığı genç yetişkinler birbirine önererek bu ilacı kullanmayı yaygınlaştırıyor" yorumunu yaptı.

DİYETİSYEN kontrolünde üç yıl zayıflama ilacını kullandım. İlacı bırakınca tekrar kilo aldığım için bırakamadım. İşe yaradıkları kesin, zayıflamayı kolaylaştırıyor ama İlaç kullanmayı kestikten hemen sonra bir yılım kâbus gibi geçti. Altı ay içinde hızla on kilo aldım. Karaciğerim yağlandı, sivilcelerim çıktı... İlacın yan etkilerinden kurtulmak için çok ciddi tedavi gördüm. Bana bu ilacı yazan ve vücudumu dağıtan diyetisyene bir ara dava açma boyutuna geldim. Şimdi doktor kontrolünde düzenli beslenme tedavisi görüyorum. Az kalsın ölüyordum, tek söyleyeceğim şey ucuz kurtulduğumdur. Bugün gazetede haberleri okuyunca "Allah beni kurtardı" diye dua ediyorum