Hakimi çıldırttı

Uyuşturucu ticareti yaptığı ve suç örgütünün lideri olduğu iddiasıyla 53 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanmasına başlanan "Badi" lakaplı Gülcan Özçimen, lider olmadığını, aksine hayat kadını olduğunu söyledi. Uyuşturucu ticareti yaptığı iddia edilen kişilerin isimlerini sayan hakime "Hayatımda çok erkek oldu. Hemen hemen hepsiyle gezip, esrar içtim. Vedat’ın, Ahmet'in kim olduğunu bilemem. Hangi birini hatırlayayım” dedi.

İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya Bursa'da yapılan "Final" operasyonu kapsamında ele geçen 2 kilo 400 gram uyuşturucu maddesinin ticaretini yaptıkları iddiasıyla tutıklı olarak yargılanan 11 sanıktan suç örgütü kurduğu iddiasıyla 18 yıldan 53 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanmasına başlanan "Badi" lakaplı Gülcan Özçimen, Vedat Özbayraklar, Abdulkadir Akbaş, Muzaffer Elmas ile tutuksuz sanık Adem Özçimen katıl Örgütün lideri olduğu iddiasıyla yargılanan Gülcan Özçimen esnaflık yaptığını ve aylık gelirinin 300 YTL olduğunu söyledi. Yakalanan esrar maddesi ile herhangi bir bağlantısı olmadığını söyleyen Özçimen, "Uyuşturucu madde ticareti yaptığı" yönündeki suçlamaları reddetti. Uyuşturucu kullandığını kabul eden Gülcan Özçimen, tanıdığı ancak gerçek isimlerini bilmediği kişilerden uyuşturucu alıp kullandığını ileri sürdü."Pişmanım, mağdur durumdayım" diyerek tedavi olmak istediğini belirtti.

TELEFON GÖRÜŞMELERİ ONA GÖRE ŞİFRE DEĞİL

Telefon görüşmelerinde uyuşturucu maddeden bahsetmemeye özen göstererek şifreli konuştuğu iddia edilen Gülcan Özçimen'e sanıklardan Muzaffer Elmas ile yaptığı telefon görüşmesi okuyan mahkeme başkanını "çay" diyerek neyden bahsedildiğini sordu. Gülcan Özçimen ise " Ben bir ara eğlence merkezlerinde çalışıyordum. Burada Muzaffer Elmas ile tanıştım. Kendisiyle oturup birkaç kez esrar içtiğimiz oldu ancak ticaretini yapmadım. Babamın kahvehanesi vardır. Muzaffer de Doğulu olduğu için kendi memleketinde çayların ucuz olduğunu söylemişti. O nedenle bir keç kez çay getirmesi için telefon görüşmesi yaptım.

Ama uyuşturucu ticareti yapmadım" şeklinde cevap verdi. Gülcan Özçimen verdiği ilginç cevaplarla mahkeme başkanına bu kadar da olmaz dedirtti.

MAHKEME BAŞKANI ÇİLEDEN ÇIKARAN CEVAPLAR

Gülcan Özçimen'in değişik kişilerle yaptığı 94'e yakın telefon görüşmesindeki kişilerin isimlerini ve şifreli konuşmaları tek tek okuyan mahkeme başkanı Akçay, 108 nolu telefon görüşmesinde Sebahattin isimli şahısla 18.30 sıralarında yapılan telefon görüşmesinde "zeytin"diye bahsettiği şeyin ne olduğunu sordu. Gülcan Özçimen "Eniştem Cesim Kızılaslan'ın bakkalı vardır. Bakkala zeytin getirecek adamda benim telefonum vardı. Bu nedenle beni aradı" diye cevap verdi. Gülcan Özçimen'in açıklamasını inandırıcı bulmayan mahkeme başkanı Akçay, "Evin arka bahçesinde zeytin işini mi hallediyorsunuz. Sanane bu işten, Bırak bakkalı olan enişten arasın, görüşsün adamla" diyerek neredeyse sinirlerine hakim olamadı.

SARI TAVUK OLAYI SON NOKTA OLDU

Mahkeme başkanı Şeref Akçay bir başka telefon görüşmesinde Gülcan Özçimen'e "Sen de sarı tavuk var mı?, Tavuğu ısıtmamız lazım" diyerek ne demek istediklerini sorması üzerine Gülcan Özçimen "Genelde telefonda saçma sapan konuşuruz. Gırgır geçiyorduk" diye cevap verdi. Bunun üzerine mahkeme başkanı Akçay, "Bu ne tavuğudur? Bu adam neden senin evinde tavuk ısıtmak istiyor" diyerek çileden çıktı.

ÇEKYAT OLAYI BU KADAR OLMAZ DEDİRTTİ

Eşref isimli kişiyle yaptığı 107 numaralı telefon görüşmesindeki "çekyat" konusunu Gülcan Özçimen "Eşref çok yüksekten konuşurdu. Ayda bir çekyat değiştirirdi. Ben de kendisine değiştireceği çekyatları evime getirmesini istedim. Biraz saçmalamışız. Eşreften çok hediye alırdım" şeklinde anlatması üzerine mahkeme başkanı "Peki Eşref neden çekyat kalmamış diyor?" diyerek gülmeye başladı Özçimen'in verdiği cevaplar mahkeme başkanına kadar da olmaz dedirtti.

"KURU FASULYE ŞİFRE DEĞİL YEMEK"

Abdurrahman isimli şahısla yaptığı telefon görüşmelerinde geçen "kuru fasulye" nin şifre olmadığını öne süren Gülcan Özçimen, "Ben sanıklardan Abdurrrahman Kahriman ile kuru fasulye yemiştim. O bana turşu ye misin? Diye sordu. Ben de yerim dedim. Bu konuşmamda saçmalamışım. Mavi bidonda turşu var, oradan al dedi. Kafam da güzeldi. Cigaralık sarmıştım" diye yanıtladı.

"ERKEKLERLE ÇOK GEZDİM HANGİ BİRİNİ HATIRLAYAYIM"

Çoğu görüşmesini hatırlamadığını belirten Gülcan Özçimen ""Erkeklerle çok gezip, esrar içtim. Hayat kadınlığı yaptım. Çok insanla konuştum, hangi birini hatırlayayım efendim. Çoğununun gerçek ismini bilmem. Vedat'ın, Ahmet'in kim olduğunu hatırlamıyorum. Hangi birini dile getireyim. Beni arayıp parayla uyuşturucu isteyen oldu ancak ben kabul etmedim. Çoğu zaman arkadaşlarınızla aramızda uyuşturucu ödünç alırdık içmek için. Bazen de içmek için evde zula yapıyordum. Arkadaşlar bazen benden içmek için borç esrar isterdi bazen de ben onlardan isterdim. Bazen de esrar içip tiribe giriyoruz. Telefonlarda saçma sapan konuşuyoruz. Yani çok insanla konuşmuşum, hangi birini hatırlayayım efendim" dedi.

Gülcan Özçimen'in tutuksuz olarak yargılanan babası Adem Özçimen'in suçlamaları kabul etmedi. Tutuklu diğer sanıklar ise uyuşturucu ticareti yaptıkları yönündeki iddiaları redderken, sanıklardan bazıları telefon görüşmesi yaptıkları yönündeki iddiaları reddetti. Sanıkların tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti duruşmayı erteledi.

İDDİANAME

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, "Badi" lakaplı Gülcan Özçimen liderliğinde çevre ve Doğu illerinden temin edilerek uyuşturucu getirildiği ve Bursa'da Beyazıt mahallesinde satıldığı ihbarı üzerine Bursa Narkotik Suçlar Büro Amirliği'nce "Final" adlı operasyon gerçekleştiği belirtildi. "Badi" lakaplı Gülcan Özçimen'in Bursa Beyazıt Mahallesi'nde Kartal Sokak üzerinde bulunan ikametinde kullanıcı ve madde bağımlısı şahıslar ile torbacı diye tabir edilen diğer satıcı şahıslara sattığı, bu işi meslek haline getirip küçümsenmeyecek ölçülerde gelir elde ettiği iddia edildi.

ADI DAHA ÖNCEDE UYUŞTURUCUYA KARIŞTI

16 Şubat 2007'de Bursa ili Çarşamba semtinde Ziya Akbaş'a ait daireden şüpheliler Abdurrahman Kahriman ve Cesim Kızılaslan çıktıkları sırada Kahriman'ın elinde bulunan siyah poşette 2 kilo 750 gram esrar maddesi ile yakalandığı belirtildi. Ekspertiz raporuna göre ele geçerilen toplam 2 kilo 400 gram Hint Keneviri bitkisi parçalarından 1 kilo 440 gram saf esrar elde edilebileceği belirtildi. Yapılan çalışmalar ve telefon dinlemeleri sonucunda suç işlemek amacıyla Gülcan Özçimen liderliğinde kurulan örgüte ulaşıldığı kaydedildi.

Daha öncede uyuşturucu madde ticareti yaptığı iddiasıyla hakkında soruşturma açıldığı ifade edilen Gülcan Özçimen'in uyuşturucu ticaretini ailesi ve mahallesindeki arkadaşları ile örgütlü bir şekilde yaptığı belirtildi. Şüpheliler Vedat Erdinç ve İlyas Erdinç'in 29 Ocak 2007'de saat 2.30 ssıralarında şüpheli Eşref Karaca aracılığı ile Gülcan Özçimen'e satılmak üzere 4 kg. esrar maddesi ile Bursa otobüs terminalinde yakalandıkları söz konusu konu ile ilgili olarak Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı'nda başlatılan soruşturma kapsamında sanıklar hakkında dava açıldığı. Sanıkların, esrar maddesini "Sebo" lakaplı Sebahattin Özçimen ile"Badi" lakaplı Gülcan Özçimen'e ait olduğu bu şahısların Romen asıllı vatandaşlar olup, Eşraf Karacan tarafından esrar maddesinin gönderildiği yönünde ifadeler verdikleri kaydedildi.

"BABA KARDEŞ MÜŞTERİ BULUYOR"

Gülcan Özçimen'in ikametinde kardeşi Sebahattin ve babası Adem Özçimen ile birlikte kaldıkları, temin ettiği uyuşturucu maddesi esrar satışı ve nakli konularında bizzat yönlendirdiği öne sürüldü. Soruşturma kapsamında 21 Eylül 2006 ile 19 Ekim 2006 tarihleri arasında Gülcan Özçimen, ailesi ve mahalle arkadaşlarının birbirleri arasında yaptığı telefon görüşmelerinin incelenmesi sonucunda kurulan örgütün yapısı hakkında bilgiler elde edildi. İddianamede Gülcan Özçimen'in babası Adem ve kardeşi Sebahattin Özçimen'in esrar maddelerini gizli yerlerde sakladıklar, müşteri olan şahısları esrar almak üzere Gülcan Özçimen'e yönlendirdikleri ifade edildi.

UYUŞTURUCU ŞİFRELERİ DEĞİŞİYOR

İddianamede Gülcan Özçimen'in kendisini telefonla arayan kişilerle uyuşturucuya şifreler vererek konuştukları, uyuşturucu madde talep eden kişilere elden satış yaptığı, kardeşi , babası ve eniştesi ile telefonlarını sık sık değiştirerek görüşmeler yaptığı anlatıldı.

KURUFASULYE, KAZAK , ZEYTİN ,ÇAY

Telefon görüşmelerinde uyuşturucu maddeden bahsetmemeye özen gösterdikleri belirtilerek uyuşturucu maddeye "motor, şey, tornavida, keser, tis, giyim eşyası, eşya, pantolon, kazak, ros, mos, ex, mobilya, çay, turşu, kuru fasulye, tohumlu, tohumlu dalga, esrar, zeytin, emanet ve mermer" gibi isimler vererek anlaştıkları kaydedildi.

Telefon görüşmeleri ile gelen müşterilerine en az 17 kez uyuşturucu esrar maddesi sattığı tespit edilen Gülcan Özçimen'in evinde esrar maddesini devamlı olarak sattığı belirtildi. İddianamede Gülcan özçimen hakkında “Uyuşturucu madde ticareti yapmak”, “suç örgütü kurmak”, “örgüt yöneticiliği” suçlarından 18 yıldan 53 yıla kadar hapis cezası ile yargılanması istendi. Sanıklardan Cesim Kızılaslan ve Abdurrahman Kahriman'ın esrar maddelerini temin nakil ve zula tabir edilen yerlerde gizleme işlerini yürüttükleri belirtilen iddianamede diğer sanıklar Ziya Akbaş, Abdulkadir Akbaş, Eşref Karcan, Sebahattin Saz, Vedat Erdinç, İlyas Erdinç, Vedat Özbayraklar, Muzaffer Elmas'ın Bursa dışından esrar maddesini temin edip Bursa'ya gönderme işlerini organize edip yürüttükleri, ayrıca Gülcan Özçimen'in güvenli bir şekilde esrar satışı yapmasını sağladıkları iddia edildi.

Sanıklardan Kamer Çevik'in Bursa içinde bulunan esrar satıcılarından esrar alıp getirdiği esrar alış verişine aracılık ettiği, tüm sanıkların Gülcan Özçimen tarafından organize edildikleri, onun talimatları ile hareket ettikleri ve suç işledikleri belirtildi. Sanıkların 1 yıldan 28,5 yıla kadar hapis cezasıylayargılanmaları istendi.

Gazeteport