Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam Mutfağa girmekten korkmayın

        Hobisini işe dönüştüren ve hazırladığı blog sayesinde dünyanın en iyi yemek blogger’ları arasına giren Cenk Sönmezsoy, yazmakta olduğu kitabını anlattı ve en küçük mutfaklarda bile hazırlanabilecek yemek tariflerini bizimle paylaştı.

        HT CUMARTESİ - Heja Bozyel

        Menemen pişirmek" denilince algoritmadan bahsedildiğinden şüphelenen, iki yumurta bile kıramayanlardan mısınız? Yine de denemekten korkmayın, "Çok işim var" bahanesini geçin. Önlüğü takıp cafefernando.com adlı blog'un yazarı 33 yaşındaki Cenk Sönmezsoy'un tarifleriyle işe başlayın.

        ■ Yemek yapmaya ne zaman başladınız?

        Üniversite yıllarında başladım. Daha önce tek başıma yaşamadığım için farkında değildim ama ağzımın tadına çok düşkünmüşüm. Üniversite sonrası San Francisco'ya taşındım ve merakım arttı. Orada her ülkenin mutfağının en iyisini bulabiliyorsunuz. Malzeme açısından da çok zengin bir şehir. Türkiye'ye döndüğümde, orada yediğim ve özlediğim yemekleri yapmaya başladım. Merakım böyle gelişti.

        ■ Anneniz güzel yemek yapar mı?

        Annem az ve öz yemek yapar. Hiçbir zaman börek, baklava açan bir anne olmadı. Zaten hem annem hem babam çok sağlıklı beslenir.

        ■ Arkadaşlarınızın sizden özellikle pişirmenizi istediği şeyler var mı?

        Nar sorbe ve pişirmesi iki gün süren bir Fransız ekmeği türü olan brioche istiyorlar. Genelde evimde çok yemek yenmez. Blog'umda "köşk" olarak geçen arkadaşlarımın evinde toplanıp yemek yiyoruz. Özellikle pazar kahvaltıları için brioche yapıyorum.

        ■ Blog'unuzdaki fotoğraflarda özellikle tabaklar çok dikkat çekici. Bir koleksiyonunuz mu var?

        Koleksiyonum yok. Tabakları internetten veya yurtdışına gittiğimde bit pazarlarından tek tek topluyorum. Şu aralar özellikle kitabım için tariflere uygun tabak alıyorum.

        Yemek pişirmek isteyenlere püf noktaları

        • Alınan malzemelerin kullanamadan bozulmasını engellemenin yolu az almak. Kullanacağın zaman ve yeteri kadar almak en akıllıcası. Yine de bazı malzemeler kaldıysa, bunlar da karnabahar, brokoli gibi gazlı sebzeler değilse; bütün bir tavukla beraber bir tencerede haşlayarak tavuk suyu hazırlayıp dondurabilirler. Hem pratik hem de kullanıma hazır tavuk suyu olur. Ya da direkt sebze suyu yapabilirler.

        • Yeni başlayanlar fırında kek gibi işlerden, mutfak tartısına ihtiyaç duyulan yemeklerden kaçınsın. Ocakta pişirdiğiniz yemeğin sık sık tadına bakarak eksik olanı ekleyebilirsiniz. Yemeğin püf noktası tadına bakarak pişinmektir.

        ÇİKOLATALI MOUSSE (MUS)

        • 265 gram bittersweet (%70 kakao oranı) çikolata, irice doğranmış

        • 1 su bardağı (240 ml) su

        • 4 çorba kaşığı şeker (opsiyonel)

        Yapılışı

        Orta boy bir karıştırma kabına bir miktar soğuk su ve bolca buz ekleyin. Üzerine altı buzlu suya değecek şekilde diğer kaptan daha geniş bir karıştırma kabı oturtup bir kenara ayırın. Orta boy tencerede, orta ateşte, çikolata, su ve şekeri karıştırarak eritin. Çikolata tamamen eridikten sonra ateşten alıp tahta bir kaşık yardımıyla karışım pürüzsüz bir kıvama gelene kadar, yaklaşık 2 dakika boyunca karıştırın. Ardından çikolatalı karışımı buzlu su dolu kabın içine oturttuğunuz diğer kabın içine aktarın ve tel bir çırpıcı (ya da mikser) yardımıyla mus kıvamına gelene kadar çırpın. Çırparken kıvamını dikkatle izleyin ve katılaşmaya yüz tuttuğu anda durun. Kaselere paylaştırıp hemen servis yapın.

        Fesleğenin mevsimi değil, ama buzlukta uzun süre saklanabilen ve birçok farklı yemek yaratmaya olanak vermesi sebebiyle çalışan bekâr biri için hayat kurtarıcı. Tarifi hazırladıktan sonra birer su bardaklık porsiyonlar olarak kilitli buzdolabı poşetlerine aktarın ve buzluğa atın. Haftanın başında bir tanesini çözülmesi için buzdolabı kısmına koyun. İşten geç mi geldiniz? O zaman her zaman sipariş verdiğiniz pizzacıdan margherita pizza (pizza hamuru, domates sosu ve mozzarella peyniri) siparişi verin, gelince hâlâ sıcakken üzerine bu pestodan iki çorba kaşığı sürün. Ya da bir paket makarna haşlayın, süzdükten hemen sonra sıcak makarnayla bir su bardağı pestoyu karıştırın. Yanına salata isterseniz, kış ayları ise iki üç tane patates haşlayıp pestoyla karıştırın, yaz aylarıysa domates ve Mozzarella peyniri dilimleyip aralarına pestodan sürün.

        • 400 gram fesleğen yaprağı, sapları ayıklanmamış olarak 1 kilo veya 4 büyük demet

        • 300 gram Parmesan peyniri, bütün alınıp evde rendelenmiş

        • 200 gram çam fıstığı

        • 2.5 su bardağı (600 ml) zeytinyağı

        Yapılışı

        Çam fıstıklarını orta ateşte, yağsız bir tavada hafif kahverengileşene kadar, yaklaşık 15 dakika, devamlı karıştırarak kavurun. Ateşten alıp bir kaba aktarın ve soğumaları için bir kenara ayırın. Sarmısakları ince ince doğrayıp üzerine bir tatlı kaşığı tuz serpin ve çatal yardımıyla ezerek macun kıvamına getirin. Ezilmiş sarmısak ve fesleğen yapraklarını bir mutfak robotunun (ya da blender’ın) haznesine atıp macun kıvamına gelene kadar çalıştırın. Ardından zeytinyağını ekleyip tekrar çalıştırın. Sonra sırasıylarendelenmiş parmesan peynirini ve kavrulmuş fıstıkları ekleyip tamamıyla karışana kadar çalıştırın. Bir su bardaklık porsiyonlar halinde kilitli buzdolabı poşetlerine aktarın ve buzluğa koyun. Buzlukta 6 ay tazeliğini koruyacaktır.

        Nazilli'de gizli sebze kaynağı

        Sebzelerimin büyük kısmını Nazilli'deki İpek Hanım Çiftliği'nden alıyorum. Çiftlikten Pınar Hanım her pazar taze sebzelerin listesini e-mail ile gönderiyor. Bir mail grubu var. Gelen listeden neyi ne kadar istediğimi işaretleyip gönderiyorum. Her şey taze olarak kapınıza kadar geliyor. Ödemeyi de koli geldikten sonra yapıyorsunuz. Üstelik 1-2 kilo almak zorunda değilsiniz, 250 gram sipariş ettiğim bile oluyor. Şu sıralar havuç çıktı mesela. Dev gibi geliyor havuçlar, saplarıyla birlikte.

        Yemek kitabı yolda

        Bir yemek kitabı hazırlıyorum. Yazmaya 6-7 ay önce başladım. Muhtemelen 2011'de yayınlanacak. Yavaş gidiyorum, çünkü ince eleyip sık dokuyorum. Blog'daki tarifleri de defalarca deneyip yazıyorum ama okuyucular ilk defa yazdıklarıma para ödeyecek. Bunun yarattığı bir stres var. O yüzden biraz daha fazla uğraşıyorum.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ