''Hakkı yenen işçi bize ulaşsın''

Üstün, şöyle devam etti:

''Artık iş güvenliği konusunda bazı ihmaller o kadar ileri gitti ki, insanların yaşam hakkı ihlal edildi. O son olayda hem yaşam hakkı hem de çalışma hakkı ihlal edildi. İstanbul'da 11 işçinin yanarak ölmesi, insan hakları ihlali açısından bardağın taştığı son damla oldu. İşçi haklarıyla ilgili bir izleme dosyası açtık. Bu konuyla ilgili de bir uzmanı görevlendirdik. Kim, iş yerinde güvenlik konusunda bir sıkıntı yaşıyorsa ya da hakkı yeniyorsa bize ulaşsın. Biz bundan sonra bu işverenler istihdam açıyor, ihracat yapıyor gibi gerekçeleri bir kenara bırakarak, sorumlular hakkında gerekli yerlere suç duyurusunda bulunacağız. Bunları takip de edeceğiz.''

''Nerede bir işçi hakkı ihlali varsa konunun üzerine gideceğiz''

İş güvenliği konusunda Türkiye'nin Avrupa'nın gerisinde kaldığına dikkati çeken Üstün, bu durumun tersine dönmesini istediklerini ifade etti.

İşçilerin hak etmedikleri ortamlarda çalıştırılmaması gerektiğini vurgulayan Üstün, ''Bu bir insan hakları ihlalidir. Hem çalışma hakkı hem de yaşam hakkı elinden alınıyor işçinin. Bundan dolayı bu bizim için çok önemli'' dedi.

İşverenlere de seslenen Üstün, şunları kaydetti:

''Bunlar eskiden istihdam sağlanacak diye göz ardı ediliyordu. Ama Türkiye, artık o eşiği geçti. Türkiye, bölgesel güç haline geldi. Şu anda 75 milyon nüfusun önemli bir kısmı çalışıyor. Bundan dolayı, istihdam açıyor diye iş verenlerin eksiklikleri göz ardı edilemez artık.

Bundan sonra herkes iş güvenliği konusuna dikkat edecek ve kazançlarının bir kısmını da bu şartların iyileştirilmesi için harcayacak. Yani atölye kurarak işe başlayan insanlar çok büyüdü. Allah daha da artırsın. Onlar bu kadar para kazanırken paranın bir kısmını işçi hakkına ayırsın. O zaman daha da bereketlenir. O bakımdan artık nerede bir işçi hakkı ihlali varsa bu konunun üzerine gideceğiz.''

''Bombanın üzerine atlayan bacımız da şehit sayılacak''

Başbakan Erdoğan'ın açıkladığı şehit ve gazilerle ilgili kanunda yapılması planlanan değişikliğe de değinen Üstün, bu gelişmenin en çok kendilerini sevindirdiğini anlattı.

Üstün, çok sayıda terör mağduruyla sohbet ettiğini dile getirerek, ''Göreve geldikten sonra terör olaylarının etkisiyle ilgilenen bir alt komisyon kurduk. Zarar gören insanları dinliyoruz. Burada ölenler önemli ama yakınlarını da araştırmaya başladık. İşte bir sürü insanımızı dinledik. Oğlu ölen babayı da, yüzbaşının eşini de dinledik. Burada birçok sorun ortaya çıktı'' diye konuştu.

Türkiye'de şehitliğin sadece kamu görevlilerine ait bir makam olmasının tartışmaya açık bir konu olduğuna işaret eden Üstün, yapılacak düzenlemeyle bu tartışmanın da sona ereceğini ifade etti.

Terör olaylarında çok sayıda sivilin de hayatını kaybettiğini anımsatan Üstün, şöyle konuştu:

''Yani kör kurşunla ölen vatandaşımız ya da haince saldırılarda ölen sivil vatandaşlarımızın da şehit sayılması gerekiyordu. Çok şükür sonunda böyle bir kanun hazırlandı. Kanun kapsamında sadece asker ya da polis değil, olaylardan etkilenen sivil vatandaşımız da şehit sayılacak. Sokakta vatandaşları ve çocuklarını korumak için bombanın üzerine atlayan bacımız da şehit sayılacak artık. Bu şekilde geride kalan aileler daha fazla imkana kavuşacak. Hiç olmazsa geride kalanlar zahmet çekmesin.

Aileler de bu kanundan son derece memnun. Bize çok güzel geri dönüşler oldu. Yani insanlarımızın boşuna ölmediğini bu kanunla ortaya koyacağız. Hem maddi hem de manevi yararları olacak. Daha önce 1 şehit yakını işe alınıyordu, şimdi 2 tane alınacak.''

AA