Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar Tüm dünyayı birleştirebilecek müzik: Caz

        heja.bozyel@gmail.com

        UNESCO ile Thelonious Monk Caz Enstitüsü'nün yarattığı Uluslararası Dünya Caz Günü'nü anlatmak için İstanbul'a gelen müzisyen ve Monk Enstitüsü Başkanı Thomas Carter ile programın ortaklarından İKSV binasında buluştuk. Aynı zamanda Amerikalı politikacıların gözdesi olan Carter ile hem cazı hem de politikayı konuştuk.

        FOTOĞRAF: ALİ GÜLER

        Bu yıl merkez olarak neden İstanbul'u seçtiniz?

        İkinci kez 30 Nisan'da kutlanacak Uluslararası Caz Günü bu yıl hem UNESCO hem de Birleşmiş Milletler'in etkinlik takvimine dahil oldu. Bir müzik etkinliğinden çok buna dünya çapında insanları biraraya getiren diplomatik araç olarak bakabilirisiniz. Geçen yıl 70 ayrı ülkeden insanla kutladık bu 30 Nisan, pazartesi gününe denk geliyordu. O gün sabah saat 7'de New Orleans'ta cazın ilk zamanlarında konserlerin yapıldığı meydanda konserimiz vardı. "Gündoğumu konseri". Kimse gelmez diye düşünüyorduk. Pazartesi sabahı saat 7'de meydanda 5 bin kişi toplanmıştı. Meydanın kapasitesi 1500 kişi. İnanılmazdı. Saat 7.15'te Herbie Hancock, dünyanın her yerinden gelen öğrencilerle sahnede Watermelon Man şarkısını çalıyordu. Aynı anda uydu aracılığıyla konser televizyonlarda gösterildi. Rio de Jenario ve Paris'te de konserler vardı. Bu deneyim bize her sene başka bir şehiri ev sahibi olarak alıp tüm dünyada etkinlikler yapmamız konusunda cesaret verdi. Farklı milletler ve şehirlerden başvuru geldi. En başından beri aklımızda İstanbul vardı. Hem tarihi hem coğrafyası hem de iki kıtayı birleştirmesi İstanbul'u en doğru yer yaptı. Ayrıca İstanbul'da köklü bir caz tarihi ve Washington'da büyükelçilik yapan Ertegün ailesi faktörü de var. İstanbul Caz Festivali'nin özellikle son yıllarda bilinirliği de etkili oldu.

        Geçekten müziğin insanları birleştirmek için bir araç olabileceğine inanıyor musunuz?

        Kesinlikle. Biz buna "Kültürel diplomasi" diyoruz. Dünyanın her yerinde insanlar çok farklı zorluklar yaşıyor ama müzik onların hep yanında, özellikle caz. Demir Perde döneminde, Soğuk savaşta cazın motivasyon etkisi tartışılmaz. Caz her zaman demokrasi ve barışın sesi olmuştur. Bu nedenle dünyanın her yerinde dinleniyor. Caz müziğin en büyük destekçilerinden Madeleine Albright, ne zaman dünya liderleriyle buluşacak olsa, o toplantının öncesindeki gece hepsini bir caz klübüne götürür. Bu toplantı ister Amerika'da olsun ister başka bir ülkede hiç fark etmez. Müzik, özellikle caz müzik, bariyerleri yıkma kabiliyetine sahip. Amerika'da da çok sorun var. CNN sağolsun, bu sorunları tüm dünya biliyor. Birbirine tamamen zıt politikacılarımız aynı konserde buluşuyor, birlikte zaman geçiriyor.

        Bildiğim kadarıyla zaten Albright'ın en sevdiği müzisyenmişsiniz...

        Kendisi çok nazik, teşekkür ederim.

        Obama'nın ilk seçim kampanyasının müziklerinden sorumluydunuz...

        Evet. Sadece onun değil; aynı zamanda bir saksofonist olan Bill Clinton ile de çalışmıştım. Obama, kendi kabul etmese de bir caz gurusu. Lisedeyken Miles Davis, Herbie Hancock hayranıymış. Kendisine cazla ilgili bir genel kültür testi yapasanız emin olun, neredeyse tüm soruları doğru yanıtlar.

        Beyaz Saray'daki caz gecelerinde çalıyorsunuz. Cazın çok duygusal kökenleri var... Özgürlüğün sembolü. Beyaz Saray'da konser vermek, cazın ruhuna, kökenlerine zıt değil mi?

        Hayır. Caz gerçekten de özgürlüğün sesi. Sesini duyuramayanların, zor durumda olanların sesi. Amerika'da doğmuş. Ayrımcılığa uğramış iki halktan, "siyahlar ve beyazlardan" geliyor, insanların bizim ülkemizde yaşadığı acılardan. Kölelik dönemlerinde gelişmiş. Tüm dünyada rejimin ve gücün altında ezilenlerin müziği olmuş. Martin Luther King ya da Gandhi'nin barışcıl sesi. Biz de bu sesleri hem halklara hem politikacılara duyurmayı amaçlıyoruz.

        'Sokaklarda cazla karşılaşacaksınız'

        30 Nisan'da İstanbullular'ı neler bekliyor?

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ