Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar Gelecek 100 yıl

        Dünyanın ilk Gelecek Günü İstanbul'da kutlandı. Dünya Fütüristler Birliği Başkanı Timothy C. Mack, Fütüristler Derneği Başkanı Murat Şahin, Danışma Kurulu Başkanı Ufuk Tarhan ve Onursal Başkanı Alphan Manas HT Pazar için geleceği anlattı

        Aysun ÖZ KAŞİ / HT PAZAR

        Dünyada 40 bin fütürist var, 900'ü bizde. Dünya fütüristlerinin 45'te biri Türkiye'de olunca ilk Gelecek Günü de İstanbul'da kutlandı. 1 Mart'ta dünyanın önemli fütüristleri İstanbul'da buluştu. Amaç tüm dünya insanlarının sürdürülebilir ve daha iyi bir gelecek için düşünmesi, üretmesi ve geleceğe odaklanması...

        Kadir Has Üniversitesi'nde gerçekleşen etkinlikten sonra Dünya Fütüristler Birliği Başkanı Timothy C. Mack, Fütüristler Derneği Başkanı Murat Şahin, Danışma Kurulu Başkanı Ufuk Tarhan ve Onursal Başkanı Alphan Manas'ı Habertürk'te ağırladık. İşte ünlü fütüristlerin Gelecek Günü'nde HT Pazar için verdiği 2100 raporu...

        DİKEY TARIM ALANLARI

        * İklim değişiklikleriyle birlikte su, enerji ve gıdaya talep hızla arttı. Bu sıkıntıları yeni teknolojiler kullanarak, tüketici alışkanlıklarını değiştirerek ve global işbirlikleriyle çözebiliriz. Bugün 20 ülkede su ve zirai alan kaynağı sıkıntısı var. Araştırmalara göre 2025'te 36'dan fazla ülke bu iki sorunla yüz yüze kalacak. Nüfus artış hızı, ilaçlar ve kişisel bakım ürünlerinin su kanallarına karışması bu sıkıntıları artırıyor.

        * Son 20 yılda Hindistan ve Çin'de yeraltı suları yılda 1-3 metre arasında azaldı. 1980'den beri dünyaya düşen yağmur yüzde 15 azaldı. Susuzluk nedeniyle 70 yıl içinde Brezilya, Arjantin ve Paraguay'da buğday ve soya üretimi yüzde 40 düşecek. 2030 itibariyle dünyada yeterince beslenmeyen insan sayısı da iki kat artacak.

        * Dikey tarım alanları kentlerin kendi kendine yetmesi için önemli. Para biriminin "bilgi" olacağı gelecekte, kamu sağlığı, şehir planlama ve pazarlama stratejileri akıllı teknolojilerle yönetilecek. Sınırların azaldığı, şeffaflığın ve bilgi paylaşımının arttığı, sosyal grupların etkili yaptırım gücüne sahip olduğu yeni bir düzen bizi bekliyor.

        YERLİ UZAY İSTASYONU

        Fütüristler Derneği Onursal Başkanı Alphan Manas, 2070'lerde dünyada nüfus artış hızının yavaşlayacağını söylüyor. En çarpıcı iddiasıysa hamilelik sürecinin anne karnının dışına çıkacağı yönünde. Kadınların hamile kalmayacağını, göbek bağı olmayan ceninlerin ana karnı dışında 9 ayı tamamlayacağını söylüyor Manas. Şehir yaşamına bakışıysa biraz tedirginlik içeriyor. "Şu anki şehirler 2030'lu yıllarda bu yaşamı kaldıramayacak. Yaşam süresi uzuyor, sosyal sigorta anlamında devletin üzerine yük büyüyor. 100 kişinin yaşadığı yere hizmet götürmek yerine herkes şehirde yaşasın isteniyor. Nüfusun yüzde 70'i şehirlerde yaşamaya başlayacak."

        Şehirlerin kalabalıklaşmasıyla birlikte komün hayatına dönüş de beklentiler arasında. Elbette evlerin yapısı da değişiyor. Manas artık her şeyin birarada olduğu evlerden bahsediyor. "Odacıklar salonlara ve ortak kullanım alan larına açılacak. Çocuklar beraber yetiştirilecek, dönüşümlü yemek yapılacak."

        Ünlü fütürist uzaya gitmekten de bahsediyor. Bir önerisi var: "Dünya gibi 17 bin gezegen oluğu söyleniyor. Dünyayla aynı atmosfere sahip bu gezegenlerde ne tip bir yaşam var öğreneceğiz. Dünyadan çıkmaya başlıyoruz. Türkiye'nin en büyük eksiği uzay istasyonu. Yerli arabadan önce uzay istasyonumuzu konuşmalıyız."

        Manas'ın otomobil konusundaki öngörüsü de gökdelenin tepesine inebilecek manyetik araçlar... Otomobil gibi yerde giden, uçak gibi uçabilen araçlar çıkabileceğini ve yeni kanunlara ihtiyacımız olabileceğini ifade ediyor.

        Enerjiyle değil enerji biriktirmekle ilgili sorunumuz olduğunu, pek çok firma üzerinde çalıştığı için pil teknolojisinde büyük yenilikler olacağını da belirtiyor.

        Manas, kök hücrenin dışında organ kopyalamaya başlanabileceğini söylüyor ancak tek ümitsiz baktığını nokta beyin. "Birçok organı mekanik olarak üretmek mümkün olacak ancak beyni mekaniğe çeviremediler. Eğer beyin çevrilebilirse, duygular aktarılabilirse başka bir noktaya gideriz ki onu kurgulamak çok zor."

        AYRIYKEN BERABER

        2100'e kadar hayatımızda neler olacak?

        2040'a geldiğimizde dünyanın en büyük üreticisi olan Çin'de nüfus yaşlanacak. Nüfusun yüzde 25'i 50 yaşın üstünde olacak. 2020'de dünyada 50 milyar adet birbiriyle konuşan cihazdan bahsediyoruz. 2050'de dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olan Japonya'nın bu listede olmamasından bahsediyoruz. Bir taraftan da yaşam uzuyor. Bugün doğan çocuk, 2100'de kendisinin 87 yaşında bir genç olduğunu söyleyebilir. Sağlık alanındaki gelişmeler, yaşam kalitesindeki değişim insan ömrüne birkaç tane kariyer sığdırıyor. Ancak bugünkü kaynaklarımızla oraya gidebilir miyiz? 2050'de dünya nüfusunun 3'te 2'si büyük şehirlerde yaşıyor olacak. Bu da en büyük sera gazı üreticisinin yaşadığımız binalar olacağını gösteriyor.

        2100'ü görebilmek için sera gazı üretimi en aza indirme konusunda neler yapmalıyız?

        Binalardaki enerji tüketimini yüzde 5 azaltırsak İstanbul gibi bir şehirde otomobillerin kirlettiği havayı bertaraf edebiliyoruz. Herkes balkonuna bir küçük güneş paneli koysa, en azından cep telefonunu doldurabilse... Sistem odalarında stüdyolardaki aşırı ısıyı binaların geri kalanını ısıtmak için kullansak...

        Hayatımızda neler değişecek?

        En önemli değişiklik eğitimle ilgili... Klasik sınıflara girelim, oturalım ve öğretmen gelsin anlatsın mantığı geleceğin çocuklarına uygun değil. Çünkü çocuklar anneden-babadan müthiş bir deneyimle geliyor. Eğitimi tümüyle deneyim üzerine kuracağız. Bunu destekleyecek teknoloji geliyor.

        3 boyutlu yazıcıların harikalarından bahsediliyor...

        Dünya "computer cup cake" diye bir şeyi konuşuyor. Bilgisayardan keki basıp yiyeceğiz. Ardından organlara gelecek sıra. Bu üç boyutlu yazıcılar canlı organizma basabilecek. Bütün bunlar eğitimi tamamlayacak. Şimdiki bilgisayarlarımızdan bin kat daha hızlı Quantum bilgisayarlar geliyor.

        Eğlence hayatımızda neler olacak?

        Hayatın her alanında eğlencenin payı giderek artıyor. Zira insanlar trafik, iş stresi, gelir kaygısı, sağlık konuları derken eğlenceli bir yaşam sürmek istiyorlar. Akıllı TV ve telefonlar, taşınabilir mobil internet cihazları ve pek yakında evimizdeki sanal gerçeklik uygulamaları da eğlence erişimini artıracak. Diğer taraftan eğlence artık iş ve eğitim süreçlerinin parçası oldu. Bu nedenle de hayatımızdaki ağırlığı artıyor. Eğlendirerek çalıştırmak ve öğretmek yaygınlaşan modeller. Toplanıp bir yere gideceğiz ama aynı anda herkes sevdiği müziği dinleyebilecek.

        KİŞİYE ÖZEL FUTBOL

        Milyonlarca kişinin en büyük eğlencesi futbol...

        Geleneksel futboldan vazgeçemeyiz ama teknolojik anlamda gelişmeler var. Tablet bilgisayarlarda takımımızın istatistiklerini tutacağız, yorumlarımızla kulübe yön vereceğiz. Futbolcuya odaklanan konsantre yayınlar gelişiyor. Yakında sadece Drogba izleyebileceksiniz. Futbolseverlik de teknoloji sayesinde taraftarın deneyimine zenginlik katarak devam edecek. Sanal gerçeklik sayesinde statta yedek kulübesinde futbol izlemek olası.

        Siyaset ve demokrasinin geleceği ne olacak?

        Bugün gelişen mobil teknoloji sayesinde sokaktaki insanın yaşama daha fazla katkısı var. Halkın yerel ve ülke yönetimiyle ilgili görüşleri sadece seçim dönemlerinde ortaya çıkmıyor. Sosyal medya yüz binleri harekete geçirebiliyor. Böyle olunca gelecekte demokrasilerin güçleneceğini söylemek doğru olur.

        Her zamanın farklı bir güzellik anlayışı var. Geleceğin güzellik anlayışı ne olacak? Gelecekte güzel diye kime diyeceğiz?

        Estetik giderek yaşamda daha önemli hale geliyor. Bir taraftan da yaşam yalınlık üzerinde ağırlık kazanıyor. Büyük olasılıkla gelecekte yalınlık güzellik için kapsayıcı bir tanım olacak.

        OKULLARDA GELECEK DERSİ

        * Amerika ve Rusya kişisel hologram transferi üzerinde çalışıyor. 30 senede sonuçları görülebileceğimizi söylüyorlar.

        * İnsanlığın aklının alabileceğinden fazla gelişme görülüyor, bunlarla ne yapacağımızı da konuşmalıyız. Yeni bir buluşa ihtiyaç yok. Sistemin altyapısı hazır değil. Biraz daha ayağı yere basan, insana odaklanan konuları konuşmamamız gereken zamanlardayız.

        * Son 30 yılda öğrenme sürecine girdik. Öğrenmeye ihtiyacımız var ama bu kanallarda da yetersizlik var. Hiçbir eğitim programının içeriği şimdiki insanların geleceğe hazırlanmasına yetecek seviyede değil.

        * Bilgi her yerden ulaşılabilen bir şey olduğuna göre kendi kendine öğrenme kendi kendine düşünme disiplinlerini kazanmaya başlamalıyız. Öğrenmek, bilgiyi işlemek ve tekrar sunmak hayati konular...

        * Çalışkan olmalıyız. İnsanlar yorgun ama daha çok çalışmalıyız. Kendimizi yetiştirmeyi tekrar düşünmeliyiz.

        * Okullarda nasıl tarih dersi varsa gelecek dersi de olmalı.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ