Kahvaltıda makarna...

Aslı ÖZTÜRK / HT PAZAR

Bisiklet sporuyla ilgilenen isimleri internette arattığınızda arama motorları ismin sonuna hemen bir "bacak" kelimesi ekliyor. Buradan da anlıyoruz ki bir bisikletçiyle ilgili merak edilen ilk şey bilekleri, baldırları... 49'uncu Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu'na katılmış, bütün sporcuları yakından gören biri olarak söyleyebilirim ki o kaslara sahip olabilmek çok emek istiyor.

Profesyonel olarak bisiklet sporuyla ilgilenenler pek şahit olmadığımız bir düzene ve istikrara sahipler. Tur'a katılan sporcularla 4 gün geçirdim. Yarıştan 3 saat önce kahvaltı eden sporcular güne makarna yiyerek başlıyor. Daha ilginci, her gün yüzlerce kilometre bisiklet süren bu adamların otellerinden bisikletleriyle çıkmaları. Her etap öncesinde başlangıç noktasına kurulan bir podyumda, takımlar tek tek sahneye çıkıyor, son durumları hakkındaki bilgiler sporseverlerle paylaşılıyor. Etaba katılacak sporculara sembolik bir imza töreni düzenleniyor. Yarışa katılacaklarına, yarış düzen ve kurallarının tümünü bildiklerine ve buna uyacaklarına söz verdikleri bir tören bu. Sonra start noktasında buluşuluyor...

RAKİBE YARDIM

Yarışın başlangıcından bitim anına dek mola verilmiyor. Her takıma teknik destek ve besin desteği veren ikişer eskort, yarış boyunca sporculara eşlik ediyor. Besin desteği ortalama olarak ilk 25 kilometreden sonra son 25 km'ye kadar verilebiliyor. Bisikletçiler su ve yemek ihtiyaçlarını bisiklet sürerken gideriyor. Eskort araçlardan alınan yardım dışında her rotanın uzunluğuna göre değişen, sporcular için özel olarak hazırlanmış yemek paketlerinden bir kere yararlanıyorlar. Yarış içinde harcanan kaloriler yine yarış içinde alınan besinlerle telafi ediliyor. Bunun için yarışmacılar enerji içecekleri, elektrolit içecekler ve enerji jelleri tüketiyor. Ayrıca bisiklet, yarışmacıların bitiş çizgisine erişebilmek için birbirlerine en çok ihtiyaç duydukları spor dalı. Yarış içerisinde rakip takım sporcuları birbirlerine su ve yemek desteği verebiliyor. Bunun yanında "deryar" denen, sporcuların biribirilerinin ardı sıra sürüş yöntemi de rüzgârın direncini kırmak için.

Her etap sonunda bir de ödül töreni düzenleniyor. Dereceye giren sporculara kürsüde ödülleri veriliyor. Bu esnada Türkçe, İngilizce ve Fransızca başta almak üzere birçok dilde anonslar yapılıyor. Tören sonrası otellerine giden sporcular masaj yaptırarak rahatlıyorlar. Akşam yemeği öncesi dinlenip yemek sonrasında hemen odalarına çekiliyorlar. Nihayet uyku zamanı...

Emin Müftüoğlu: 5 bin kişiye yakın bir ekibiz

2012'de üçüncü kez Bisiklet Federasyonu Başkanı seçilen Emin Mütfüoğlu, Türkiye'de bisiklet sporunun gelişmesinde en önemli rolü oynayan insan. Bu seneki Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu, uluslararası basında büyük ilgi gördü ve 160 ülke tarafından takip ediliyor. Müftüoğlu ise 1 milyara yakın insanın izlediği bu turu her gün başlangıç noktasından başlayıp bitiş noktasına kadar bizzat takip ediyor...

Federasyonun başına siz geldikten sonra neler değişti?

Var olan kuralları uygulamaya koyduk. Strateji değiştirerek bugün olduğumuz yere gelebildik.

Eskiden nasıldı?

2005'te bisikletleri Kuşadası'nda sanayide tamir ettirmiştik. Yarışmacıların formaları yoktu.

Bugün?

Dünyada en iyi olan ne varsa hepsi bizde. Ayrıca ilk defa kıta takımımız oldu. Hiç canlı televizyon yayını olmamıştı. Bugün dünya basını bizi takip ediyor. Yönetim kurulu üyelerimizle aldığımız ortak kararlar doğrultusunda buralara geldik. Biz 2011'de Avrupa Şampiyonu çıkararak ilk defa İstiklal Marşı'nı okutan bir federasyonuz. 2012'de de dünya beşincisi olduk.

Sanırım bu seneki en başarılı tur oldu...

Mustafa Sayar 7'nci etapta etap birincisi oldu. Böyle bir başarıyı yakalayan ilk türk bisikletçi. Genel klasmanda 3'üncü sırada. 160 ülkede bu turnuva izleniyor.

Çok fazla insan da çalışıyor...

Polisinden gönüllüsüne birçok insan yardım ediyor. Toplamda 5 bin kişiye yakın bir ekibiz. Ülke olarak başardık.

Yaşanan büyük kaza turun önüne geçmiş olabilir mi?

Medyada yayınlanırken çok daha farklı gösterildi. Bisiklet sporu için normal kazalar bunlar. Kazadan sonra Amerika'dan birçok arkadaşım aradı. Dünya basınında da çok konuşulmuş.

'BÜTÇEYLE İLGİLİ BİR KONU'

Büyük bir organizasyon, başarılı sporcular ama Türkiye'den katılan hiçbir profesyonel bisiklet takımı yok. Neden?

Tamamen bütçeyle ilgili bir konu. Profesyonel bir bisiklet takımı için neredeyse Süper Lig'de oynayan bir futbol takımı kadar bütçeye ihtiyaç var.

Devlet büyüklerinin desteği arkanızda mı?

Bugün buralardaysak Suat Kılıç'ın büyük desteği var. Başbakanımız ve Cumhurbaşkanımız da bizleri destekliyor. Ülkenin ekonomik olarak yaşadığı kalkınma bizi de olumlu etkiledi.

Mustafa Sayar: Düz yolda sürmeyi sevmem

Mustafa Sayar Türkiye'nin dünyada en çok tanınan bisikletçisi. 9 yaşında hayatına giren bisiklete profesyonel duygularla bağlı.

İlk bisikletinizi kim aldı?

Babam aldı. 9 yaşındaydım. Diğer çocuklara göre bisiklet sürmeye çok geç başladım.

Profesyonel olarak başlangıcınız nasıl oldu?

Okullar arası bisiklet yarışı düzenlenmişti. Yarışmayı düzenleyenler aynı zamanda antrenörmüş. Yarış sonrası 10 arkadaşımla beraber beni de seçtiler. Sonra Zonguldak'ta Erdemirspor'a transfer oldum. Sonrasında Kocaeli Lassa'da 4 yıl spor yaptım ve 2010'dan beri Konya Torku Şekerspor'dayım. Yöneticilerim ve Konya halkı bize destek veriyor. Konya'da herkes bisiklet kullanıyor.

Bu turnuvadan sonra Avrupa takımlarından transfer teklifi alır mısınız?

Herkes iyi bir takımda olmak ister. Ben burada çok mutluyum. Ancak daha profesyonel adımlar atmak, daha büyük kulüplerde spor yapmak isterim. Turda yakaladığım başarı transfer tekliflerini getirir diye düşünüyorum.

'250 KM SÜRÜYORUM'

Özel bir antrenman tarzınız var mı?

Ben yokuşçuyum. Düz yolda bisiklet sürmeyi sevmem. Tek başıma çalışmaktan hoşlanıyorum.

Günde kaç saat antrenman yapıyorsunuz?

En az 2 saat olmak üzere 8 saate kadar antrenman yaptığım oluyor. Hiç izin yapmam, mola vermem. Sadece 2 haftada bir gün, bisiklet kullanmıyorum.

8 saat antrenman yapınca kaç kilometre sürmüş oluyorsunuz?

Ortalama 250 kilometre sürüyorum.

Antrenman dışında keyif için bisiklet sürer misiniz?

Tüm gün bisikletimle beraberim. Ancak antrenman ve yarışlar haricinde bisikletin yüzünü görmem.

Özel bir beslenme tarzınız var mı?

Sürekli diyet yapmak zorundayım. Dışarıdan zayıf görünsem de iç organlarımın yağlanmaması gerekiyor. Bu yüzden özellikle akşam yemeklerinde salata gibi hafif şeyler yerim. Ayrıca bisiklet sporuyla ilgilenenlerin değişik tatlara açık olması mümkün değil. Biz vücudumuzun alışık olduğu yemekler dışında başka şeyler yiyemeyiz.

EN PRESTİJLİ

İlk kez Marmara Bisiklet Turu adıyla 1965'te düzenlenmeye başlayan turun adı 1967'de Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu olarak değiştirildi. 2006'dan itibaren yükselen ivmesiyle uluslararası statü kazanan tur, 2010'dan beri Dünya Bisiklet Birliği (UCI) takviminde 2 HC (Hors Class) kategorisine yükselerek dünyanın en prestijli etapları olan turlar arasında yerini aldı. Bu yıl düzenlenen tura dünya genelindeki profesyonel takımların yarısı katıldı. Şu an turda 25 takım, 200 bisikletçi ve 8'i yabancı 20 hakem bulunuyor. Turun güvenliğiyse motorize ekipler tarafından sağlanıyor. Alman Adrei Griepel ile Eritreli Berhane Natnael gibi başarılı sporcular da tura katılanlar arasında.

İNSÜLİN ALMA İZİNLERİ VAR

2004'te ABD'de kurulan Team Type 1 takımı da tura katılanlar arasında. Ancak takım 2013 başında adını "Team Novo Nordisk" olarak değiştirip "Diyabeti Değiştir" sloganıyla yola çıktı. Diyabetik farkındalığı artırmayı amaçlıyorlar. Takımın kadrosunda bulunan 17 sporcu da diyabet hastası. Bunun yanı sıra takımın kurucuları ve yöneticileri arasında da diyabetli insanlar bulunuyor.

Yarış esnasında sağlık durumlarının stabil olması amacıyla alınmış birçok önlem var. Bedenlerinde göğsün hemen altına yapıştırılmış bir cihaz sayesinde nabız, tansiyon ve şeker değerleri her an ölçülüyor. Gerekli görürlerse yarış sırasında insülin alma izinleri var.