Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam Bu fotoğraflara 66 yıl hapis cezası isteniyor

        Fuhuş yapan kadınların hikáyesini anlatan ’Girgeç Evleri’ konulu fotoğraflara engellilerin görüntülerini montajla eklediği öne sürülen doktorun 66 yıla kadar hapsi istendi.

        Anamur Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki davanın duruşmasında, ''Cinsel davranışlarla kişinin vücut dokunulmazlığını, özel hayatın gizliliğini ihlal etme, görevinin verdiği yetkiyi kötüye kullanma, görevi kapsamına girmeyen ve yetkili olmadığı bir işi yapabileceği veya yaptırabileceği kanaatini uyandırarak yarar sağlama'' suçlarından tutuklu yargılanan Kınacı (42) ile müştekiler Safi Uysal (32), Ahmet Aysu (46), Nedim Çelen (40) Muhammet Bulut (48), Mehmet Ali Yılmaz (45), Ümmü Göğen (37), Kerim Doğan (64), Ali Durmaz (62), Fatma Tufan (42), Şinasi Tufan (51) ve Mehmet Ercan Çaltı (43), avukatlarıyla hazır bulundu.

        Müştekiler Şinasi Tufan, Fatma Tufan, Nedim Çelen, Muhammet Bulut ve Safi Uysal, Kınacı'dan şikayetlerinden vazgeçtiklerini söylediler.

        Müştekilerden Ümmü Göğen ise ifadesinde, 2006 yılı Nisan ayında evinin yandığını ifade ederek, ''5-10 gün sonra sanık Kınacı sağlık ocağı doktoru ve hemşirelerle evime geldiler. Bana 'yardım yapacağız fotoğrafların lazım' dediler. Çocuklarımla fotoğraflarımı çektiler. O sırada ayrıldığım eşim Turan Durmaz da ev içerisindeydi, ancak onu dışarıya çıkartmışlardı'' dedi.

        Bu olaydan 1 yıl sonra, göğsünde kist bulunduğu için Kınacı'ya gittiğini anlatan Göğen, şöyle devam etti:

        ''Bana 'seni muayene edip Mersin'e göndereceğiz dedi. Göğsümün fotoğrafını çekti. Ben röntgenimin çekildiğini sanıyordum. Ayrıca ilaç da yazdı. 'Mersin'e gidecek param yok' deyince, 'dilekçe ver, yardım alayım' dedi. Kaymakamlık Sosyal Yardımlaşma Fonundan 200 YTL çıkarttı. Hastaneye gittiğimde bana 'hiçbir şeyin yok, niye sevk ettiler' dediler.

        Bana çektiği fotoğraflarla ilgili herhangi bir belge imzalatmadı. Fotoğraflarım yayınlanınca ailem 'bu ne hal' diyerek bana şikayetçi olmam için baskı yaptı. Kendi hanımının o vaziyette olmasını ister mi? Beni çırılçıplak gösterdiği gibi, yanıma bir de erkek koymuş.''

        Müşteki Kerim Doğan ise Kınacı'nın evine gelerek, ''çocuklarına yardım çıkacak, fotoğraflarını çekmem lazım'' dediğini ifade ederek, ''Bir çocuğumun fotoğrafını çekti. Ben de 'benim şekerim tansiyonum var, benimkini de çek' dedim. O da fotoğrafımı evin bir köşesinde ağzımı açtırarak çekti. Sonradan yardım da çıkmadı'' dedi.

        Kınacı'nın bir süre sonra, yanında ''avukat'' dediği bir kişiyle evine geldiğini söyleyen Doğan, ''Bana bir belge imzalattı. Ben de Kınacı'yı önceden tanıdığım için belgeyi okumadan imzaladım. Sonradan fotoğraflarımın internette yayınlandığını öğrendim. Sanıktan şikayetçiyim'' diye konuştu.

        -DİĞER MÜŞTEKİLER-

        Müşteki Ali Durmaz ise evi yandığında Kınacı'nın gelerek 'yardım alacaksın'' deyip, yarı çıplak fotoğrafını çektiğini söyleyerek, ''Kınacı, Kaymakamlık Sosyal Yardımlaşma Fonunda 250 YTL almama yardımcı oldu. 1,5 ay kadar önce ise evime gelip, para çıkması için bir belge imzalattı. Ben de okumadan imzaladım. Sonradan fotoğraflarımın internette yayınlandığını öğrendim'' dedi.

        Müşteki Mehmet Ercan da görme problemi olduğunu ifade ederek, ''Kınacı 3 yıl önce evime gelip, beni tedavi ettireceğini söyleyerek, fotoğrafımı çekti. Ben Rize'de iken Anamur'daki evime gelip, bir belge imzalatmak istemiş. Ağabeyim reddetmiş'' diye konuştu.

        Müşteki Ahmet Aysu ise konuşma özürlü olduğunu ifade ederek, ''Kınacı köy muhtarıyla evime gelip, yardım çıkacağını söyleyerek fotoğraflarımı çekti. Daha sonra internette yayınlandığını öğrendim. Olaylardan sonra evime gelip, bana zorla bir kağıt imzalattı. Kendisinden şikayetçiyim'' dedi.

        Müşteki Safi Uysal ise boy kısaldığı problemi olduğunu, 3 yıl önce Kınacı'nın evine köy muhtarıyla geldiğini söyleyerek, ''Sağlık Bakanlığından geldiğini, yardım çıkması için fotoğrafımı çekeceğini söyledi. Çektikten sonra, 'vücudunda yara-bere olmadığı için sana yardım zor çıkar' dedi. 1,5 ay önce ben yokken köy muhtarıyla evime gelmiş. Bunu öğrenince müştekilerden Nedim Çelen'le yanına gittik. Bize 'fotoğraflarınız nedeniyle bana şantaj yapılıyor' diyerek, bir belge imzalattı'' diye konuştu.

        Mahkeme, Kınacı'nın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı eksik evrak ve ifadelerin tamamlanması için erteledi.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ